Evlilikte elbette hem maddi hem de manevi kaygıları olacaktır insanların. Ancak günümüzde sanki maddi kaygılar daha fazla dikkate alınmaya başlandığı için huzurlu bir yuvayı zedeleyecek çok sayıda faktör devreye girmektedir. Daha evlenmeden eşler birbirlerinden çok sayıda talep ve beklentide bulunmakta ve bunları yerine getirmek için ciddi borçlar yapılmaktadır. Kanaat ve doyum evlilikte ve öncesinde son derece önemlidir.

Mutlulukla varlık ve maddiyatın doğrudan bir ilişkisi olduğu düşünülmemelidir, böyle olsaydı ultra zengin çiftlerin asla boşanmaması gerekirdi. Günümüzde evlilikte gösteriş ve şatafat eğilimi artmakta, düğünler abartılı bütçelerle ve mütevazilikten uzak bir düzlemde yapılmaktadır. Bu da evlenmeyi zorlaştıran diğer bir faktördür. Bu nedenle evlatlarının sonradan sorun yaşamamaları ve evliliklerinin uzun süreli ve mutlu, sağlıklı olması için hem evlenecek gençler hem de aileler alınacak eşyalar ve düğüne ayrılacak bütçe konusunda daha esnek ve yapıcı davranmak zorundadır.

Her şey kusursuz ve mükemmel olmak zorunda değildir, düğün öncesinde bazı şeylerden feragat edilebilir. Önemli olan gönülleri kazanmaktır. Evlenecek gençler ve aileleri olaya bu noktadan bakmalı ve evlatlarının mutluluğunun aileler arasındaki anlaşma ve hoşgörüye bağlı olduğunu unutmamalıdır. Ama maalesef çoğunlukla bu önemli hakikat kısa sürede göz ardı edilmekte ve daha evlilik gerçekleşmeden aileler arasında çatışma ve sorunlar yoğun biçimde ortaya çıkmaktadır.

Çoğunlukla düğün alışverişlerinde gençler ve aileler arasında yaşanan ve çok basit nedenlerden kaynaklanan çatışmalar bir araya geldiğinde sorunlar büyümekte ve önü alınamaz bir biçimde evlilik sürecini sarsmaktadır. Bu noktada aileler ve evlenecek gençlerin birbirlerine karşı tahammüllü olmaları, birbirlerini maddi ve manevi açıdan desteklemeleri güzellikleri artırır.

Özveri, anlayış ve hasbilik ön planda olursa tartışma ve sorunlar azalır, evlenecek gençlerin aileleri yani hısımlar birbirlerini kültürel, sosyal ve değerler açısından asla yargılamamalı, eleştirmemeli ve hele hele asla küçümsememelidir. Bunları gençlerin yanında asla yapmamalıdır. Alışveriş ve beklentilerde her iki taraf ta ne çok müsrif ne de çok cimri davranmamalı ve orta yolu tercih etmelidirler.

Mümine yakışan israf ve şatafattan uzak bir düğün yapmak ve evlilik bütçesi ayırmaktır. Ancak günümüzde tüm sosyal kesimler bu ölçüden son derece uzak davranma riskiyle karşı karşıyadır. Bilhassa evlenecek gençlerin gösteriş, lüks ve materyalizm konularında dikkatli ve dengeli davranmaları önemlidir. Unutmayalım ki şeytan evliliği önlemek ve bu süreçte sorun çıkmasını sağlamak için tüm imkanları seferber etmekte ve kalplere vesvese yerleştirmektedir. Ailelerin fitne yaşamaları için her türlü ortam ve zemini hazırlamaktadır. Bu süreçte yaşanan güzellikler de kötülükler de ömür boyu evliliği etkilemekte ve akılda kalmaktadır.

Gereksiz masraf ve dengesiz bütçelerle yapılan evliliklerde, düğünden sonra genç evli çiftlere kalan en büyük şey borç batağı olmaktadır. Böylece genç ve güzel evlilik yıllarını güzel gelecek günlerin temelini atmak ve aralarında mevedde geliştirmek için harcamak yerine yeni evli gençler bu ilk ve en güzel yılları; evliliğe hazırlık sürecinde yapılan birçok gereksiz masraf için çekilen kredi taksitlerini ödemekle geçmektedir.

Bu yıllar adeta bir bunalım ve buhran dönemi olarak hafızalarda yer almaktadır. Ayrıca yeni evli çiftler borçlu olduklarında henüz çocuk sahibi olmaya hazır hissedemedikleri için zamanla çocuksuz yaşamaya alışma durumu ortaya çıkmaktadır. Çocuk, aileyi bir arada tutan en önemli unsurdur, eve neşe verir, huzur getirir, karı koca arasında muhabbeti artırır, bu nedenle çocuksuz geçen ilk yıllarda boşanma oranlarının da arttığı gözlemlenmektedir.

Borçlu olan eşler çocuk sahibi olmayı diğer bir deyişle huzuru ertelemektedir. Bunun yanı sıra çocuğu ertelemenin diğer bir nedeni de “hayatı yaşamak ve birbirine vakit ayırmak” algısıdır. İlk beş yıl neredeyse artık yeni evli gençler çocuk sahibi olmayı planları arasına almamaktadır. Belli bir süre sonra da psikolojik anne babalık zorlaşmaktadır.

Selametle…