İsrail, kuşatma altındaki Filistin topraklarının son sığınağı Refah'ı bombalamaya devam ederken Gazze'deki çatışmayı sona erdirmek üzere ateşkes görüşmeleri sürüyor.

ABD'li bir elçi İsrailli rehinelerin serbest bırakılması ve çatışmaların sona erdirilmesine yönelik görüşmelerde ilerleme kaydedilebileceği umuduyla geçen hafta İsrail'e gitti.

Hatırlanacağı gibi ateşkes konusunda daha önce yapılan görüşmeler; iki hafta önce İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, Hamas'’tan gelen ve İsrail'in çekilmesiyle sona erecek dört buçuk aylık bir ateşkes önerisini reddetmesiyle başarısızlıkla sonuçlanmıştı.

RAMAZAN AYINDA SALDIRAYA DEVAM KARARI

ABD elçisi, Netanyahu ile görüşmeye gelirken işgalci İsrail güçleri, yüz binlerce Filistinlinin toplandığı kenti vurdu.

Filistin Sağlık Bakanlığı perşembe günü yaptığı açıklamada, İsrail'in Gazze'ye yönelik savaşında 7 Ekim'den bu yana ölenlerin sayısının 29 bin 410'a yükseldiğini, en az 69 bin 465 kişinin de yaralandığını söyledi.

Bakanlık son 24 saat içinde Filistin topraklarında 100’den fazla kişinin daha öldürüldüğünü açıkladı.

10 Mart'a kadar yeni bir anlaşma olmaması hâlinde, İsrail işgal ordusunun Gazze'deki operasyonlarını Müslümanlar için kutsal sayılan ramazan ayına kadar sürdüreceği belirtildi.

İsrail savaş kabinesi, "Yeni bir rehine anlaşması sağlanamazsa ramazan ayında da operasyonlara devam edeceğiz." dedi.

Anlaşılan o ki Netanyahu’nun, Refah dâhil olmak üzere Gazze’ye yönelik saldırılarının hiçbir insani ve kutsal değer gözetmeden devam edeceği ortada.

UTANÇ OYLAMASI

İngiltere parlamentosundaki muhalefet partilerinden biri olan İskoç Ulusal Partisi (SNP), Filistin halkına yönelik "toplu cezalandırması" nedeniyle İsrail'in kınanmasını içeren bir önerge sundu.

Ancak İngiltere'nin uluslararası ateşkes taleplerine katılıp katılmamasına ilişkin tartışma ve olası oylama, usule dair çekişmeler ve muhalefet partileri arasındaki sert bölünme nedeniyle çözüldü; birçok milletvekili protesto amacıyla parlamentoyu terk etti.

Parlamentodaki kargaşanın ortasında SNP ve Muhafazakâr Partili milletvekilleri, protesto amacıyla Avam Kamarası’nı terk ederken İşçi Partisi'nin "acil insani ateşkes" çağrısında bulunan değişiklik önergesi oylanmadan kabul edildi.

Parlamento üyesi Chakrabortty, geçtiğimiz çarşamba gecesi parlamentoda yaşananların ardından yaptığı açıklamada, "Bu kadar çok hayat tehlikedeyken bu akşam parlamentoda bu kadar çok oyun alanı siyaseti yapılması utanç verici." dedi.

"Gazze halkı, politikacılarımızın ağız dalaşını bırakmasını sabırsızlıkla bekliyor. Ülkenin büyük bir kısmı harabeye dönmüş durumda ve çok sayıda Filistinli ailenin kaçmak zorunda kaldığı Refah, geniş çaplı bir askerî saldırı tehdidi altında." diyen Chakrabortty, İsrail’in devam eden yoğun saldırıları nedeniyle Gazze’deki çocukların açlıktan ölmeye başladığını ve yardımların bölgeye erişimine izin verilmediğinin altını çizdi.

İskoç siyasi liderler, Gazze'de "masum sivillerin katledilmesini meşrulaştırmak" için meşru müdafaa ilkesini "acımasızca istismar ettiği" gerekçesiyle İsrail'i kınadı.

SNP Milletvekili Brendan O'Hara, İsrail’in hukuksuz eylemlerine vurgu yaparak “Hiçbir ülkenin, sivil bir nüfusu kuşatma altına almaya, yoğun yerleşim alanlarını halı bombardımanına tutmaya, insanları evlerinden sürmeye, tüm sivil altyapıyı ortadan kaldırmaya ve sivillerin su, elektrik, gıda ve ilaçlarını kesmeyi içeren toplu cezalandırma uygulamaya hakkı yoktur." dedi.

İngiltere parlamentosunun ilk Filistin kökenli milletvekili olan ve daha önce ailesinin Gazze'deki durumuyla ilgili ayrıntıları paylaşan Liberal Demokrat Parti Milletvekili Layla Moran, ülkesinin sorumluluğunu şu sözlerle hatırlattı: "1967 sınırlarında iki devletli bir çözüm olmadan hem İsraillileri hem de Filistinlileri bu kâbusu tekrar tekrar yaşamaya mahkûm ediyoruz.”

SNP Milletvekili Mhairi Black, "Gazze'deki şiddetin sona ermesi pek çok açıdan İsrail'e silah sağlayan ülkelerin elindedir." diyerek asıl konunun İsrail’e verilen mühimmat desteği olduğuna dikkati çekti.

Tüm bu hengâmenin ortasında ateşkes görüşmelerinden olumlu bir sonucun çıkmayacağı görüşü ağırlık basıyor. 

Sözün özü, ramazan ayı tüm Müslümanlar için sabırdan çok “Gazze utancının imtihanı” olarak geçecek diyebiliriz.