İsrail her geçen gün savaş suçlarına bir yenisini daha ekliyor. Hibrit savaş taktiklerinde sınır tanımayan işgal güçleri, bu defa da masum sivilleri tuzağa düşürmek üzere şeytanın aklına gelmeyecek yöntemlere başvuruyor. Ruhun hasta olması için ortada bir ruhun varlığından bahsetmek gerek. Siyonist psikopati, kendine yeni bir vicdansız eğlence icat etti. Bunun için de son teknoloji quadcopterleri Gazze’de belirledikleri noktalarda uçuruyor. Quadcopterler, 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'nde Filistinli savaşçılara ve sivillere karşı yaygın olarak kullanılan uzaktan kumandalı insansız hava araçlarından oluşuyor. Bu teknoloji yavaş yavaş kara birliklerinin yerini almaya başlayarak hedefleri tespit etmek, bireysel hedefleme yapmak ve İsrail askerlerinin konuşlandığı bölgelerin güvenliğini sağlamak üzere geliştirildi.

İsrail işgal ordusu bir haftayı aşkın bir süredir Nuseyrat'ın kuzeybatı kesimine yoğun bir askerî saldırı düzenleyerek topçu, hava ve deniz bombardımanının yanı sıra quadcopter atışlarıyla sivilleri, evleri ve mahalleleri hedef alıyor.

KATİL DRONLAR

Bölge sakinlerinden gelen bilgilere göre İsrailli quadcopterler, acı içindeki kadın ve çocukların ses kayıtlarını dinleterek insanları evlerinden çıkarıyor. Ağlayan bebek ve kadınların panik dolu ses kayıtlarını duyan Filistinliler, yardım etme güdüsüyle bulundukları yerlerden çıkarak İsrailli nişancıların açık hedefi hâline geliyor.

Gazze'nin Nuseyrat Mülteci Kampı’nın kuzey kesimlerinde yaşayanlar, geçtiğimiz haftanın başında bir kez daha tuhaf ve acımasız bir saldırının kurbanı oldu. Gazze halkı bir sabah, ağlayan bebeklerin sesi ve yardım isteyen kadınların çığlıklarıyla uyandı. Doğal bir içgüdü ve vicdani bir refleksle bu çığlıkların kaynağını bulmak ve yardım etmek üzere dışarı çıktıklarında, İsrail quadcopterleri doğrudan üzerlerine ateş açtı.

Nuseyrat’taki mülteci kampında yaşayanlar, geçtiğimiz pazartesi gecesi birkaç dakika süren ve birçok kez tekrarlanan bu ses kayıtları sırasında İsrail quadcopterlerinin birçok kez ateş açtıklarını anlattı.

Bu ses kayıtlarının birinde bir kadının feryat ederek ağladığı ve 'Yardım edin, oğlum şehit oldu.' dediği naklediliyor. Olaya şahit olan mülteci kampı sakinleri, durumu "Bazı erkekler kurtarmaya koştu; ancak gece boyunca dolaşmaya devam eden quadcopterler tarafından vuruldular." diye aktarıyor. Yaralanmaların ciddi olduğunu hatta bazılarının doğrudan başından vurulduğunu aktaran görgü tanıklarına göre, gece boyunca en az 12 kişi quadcopter ateşiyle yaralandı.

VİCDANLARA NİŞAN ALDILAR

Hareket eden her şeye ateş eden bu insansız hava araçları geceler boyunca tespit uçuşu yaptığı için mülteci kampı sakinleri, yaralı mağdurlara yardım edemedi. Ancak bölgeye ulaşmayı başaran bir ambulans, yaralıları hastaneye güçlükle nakledebildi.

Aylardır süren işgal bombardımanı, Filistin’in yaşam alışkanlıklarını da kökünden değiştirdi. Erkekler geceleri ailelerinin güvenliği için yanlarında, evlerinde ya da çadırlarında kaldığından Gazze sokakları geceleri genelde boş kalıyor. Böyle olunca da İsrail keskin nişancıları sadece evlerin duvarlarını, çatılarını vuruyor. Kana susayan siyonist askerler, vuracak sivil bulmak için bu panik seslerinden oluşan kayıtları halka dinletme yolunu seçti. Zira Gazze halkının vicdani hassasiyetini, yardım etmek için canlarını hiçe sayacaklarını biliyorlardı.

Siyonist katliam ordusu, şüphe çekmemek ve insanları kolayca avlamak üzere farklı sesler kullanmış. Mahalle sakinlerine göre; ses kayıtları arasında İbranice ve Arapça şarkılar, çocuk şarkıları, çatışma ve hareket hâlindeki tank sesleri, Filistinli silahlı adamların sesleri ve Gazze sakinlerinin aşina olduğu yerel temizlik ürünleri satıcılarının sesleri de yer alıyor.

YEMEK BEKLEYENLERİ BÖYLE AVLADILAR

Quadcopterlerin kullanıldığı önemli bir olay 11 Ocak'ta yaşandı. Gazze şehrinin kıyı şeridine yakın el- Raşid Caddesi'nde yemek bekleyen büyük bir kalabalık, İsrail ordusu tarafından yaylım ateşine tutuldu. Çok sayıda tanık, yardım kamyonlarının gelmesini bekleyen yüzlerce kişinin üzerine quadcopterler tarafından ateş açıldığını anlatmıştı. 11 Ocak’tan bu yana bu türden saldırıların sayısında artış yaşanıyor.

Allah’ın mutlak bir hesabı var. Bir ölüp bin dirilmenin tarihini yazan Filistin halkının vicdanını hiçbir ağır silahın susturamayacağını öğrenecekler.