DEMET İLCE / MUHABİR

İskoçya'da araştırmacılar, çocuk ve gençlerde sigara, alkol, madde kullanımı ile kumar gibi zararlı alışkanlıkların, sosyal medya kullanımıyla bağlantılı olabileceğini ortaya koydu. Görüşler, bilgilendirmeler, açıklamalar ve propagandalar sosyal medyadan yapılıyor, kitleler yönlendiriliyor. Tabi bu durum “Phubbing” yani ekran bağımlılığı diye bir kavram doğurdu. İstanbul Aydın Üniversitesi Kurumsal İletişim Direktörü Sosyal Medya Araştırmacısı Ümit Sanlav, sosyal medya bağımlılığının tehlikelerini Diriliş Postası’na değerlendirdi.

“TÜRKİYE ORTALAMANIN ÜZERİNDE”

Dünyanın, günde 6 saat 37 dk internete bağlı kalırken; Türkiye’nin 7 saat 24 dakika, dünyanın sosyal medyada zaman geçirme ortalaması 2 saat 31 dakikayken, Türkiye ortalamasının 2 saat 57 dakika ile dünya ortalamasının üzerinde olduğunu ifade eden, “Her gün daha fazla konuşulan bir konu olan sosyal medya bağımlılığı, milyonlarca sosyal medya kullanıcısını ilgilendiren bir konu olsa da; kimisi durumun ciddiyetinin farkında değil, kimisi de ne çeşit bir bağımlı olduğunun farkında değil” dedi.

“GENÇLER GÜNE AKILLI TELEFONLARIYLA BAŞLIYOR”
 

Gençlerin güne akıllı telefonlarıyla başladığını ifade eden Sanlav; “18 ülkeden 18-30 yaş arası çalışanları kapsayan kişiler üzerinde yapılan araştırmaya göre her 10 katılımcının 9′u sabah yatağından kalkmadan önce başucunda bulunan akıllı telefonlarından etkileşimlerini kontrol ediyor ve güne öyle başlıyor” dedi.

Özellikle çocuklarda görülen sosyal medya ve internet bağımlılığının altında, çocuğun günlük hayatta maruz kaldığı baskının, internet ortamında ortadan kalkmasının yatığını belirten Sosyal Medya Savaşları Kitabı Yazarı Ümit Sanlav; “internette, sosyal medyada, oyunlarda kimse çocuğa ‘yap ya da yapma, elleme, yürüme, konuş ya da konuşma’ demiyor. Dolayısıyla bu alanı istediği şekilde ve özgürce kullanan çocuk, günlük hayatta maruz kaldığı baskıdan bu alanda kurtulduğu için bu alanı tercih ediyor. Bu ise beraberinde daha büyük sorunlar getiriyor.” dedi.

“KOLAY ÇÖZÜM ATALETE DÖNÜŞMEMELİ”

Sanlav, internet ve sosyal medya bağımlılığıyla mücadele konusundaki çalışmalara da şu cümle ile değindi:    

“Teknolojik alışkanlıklar insanda ister istemez bir tembelliğe yol açar. Her işi oturduğunuz yerden, karşılaştırmalı olarak, çoğu zaman birkaç tıkla çözebilirsiniz. Az enerji ile çok iş yapıp, enerjinizi başka etkinliklerde kullanmak büyük bir nimet. Fakat bunun atalete dönüşmesi riski önemli bir tehdit.

Geçtiğimiz yıl Dünya Psikiyatri Dergisinde; Oxford, Harvard, Western Sydney Üniversitesi, Kings College ve Manchester Üniversitesi'nden bilim insanlarının hazırladıkları bir inceleme yazısı yayınlandı. Yazıda, internet kullanımının beynimiz üzerindeki etkileri ile ilgili bir dizi beyin görüntüleme çalışmasından elde edilen bulgulara yer verildi.”

“SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIĞI İLE MADDE BAĞIMLILIĞI AYNI”

Normal şartlarda fizyolojik bir bağımlılık olan madde bağımlılığıyla, duyusal bağımlılık olarak ele alınan sosyal medya bağımlılığı ayrı ayrı ele alınsa da, bu görüntüleme çalışmalarında, madde bağımlılarıyla sosyal medya bağımlılarının beyninde benzer bölgelerin hasar gördüğü tespit edildiğini dile getiren Sanlav, bu bölgelerdeki hasarın, duygusal işlemlendirme, dikkat toplama ve karar verebilmeyi kontrol eden bölgelerde görüldüğünü aktardı.

Sanlav, şöyle devam etti:

Güzellik takıntısının psikolojik nedenleri olabilir Güzellik takıntısının psikolojik nedenleri olabilir

“Yani, sosyal medya ve internet iletişiminde az çabayla, çabuk karşılık alınıyor olması; bu nörolojik heyecanın daha çok duyulmak istenmesine neden oluyordu. Bu da sosyal medya bağımlılığını tetikleyen bir unsur olduğu da inceleme yazısında yer alan başlıklardan biri.

Bu bulgular internetin, beyine doğrudan faydası yada zararı olup olmadığını ifade edecek kadar ayrıntılı ve 'kesin' bilgiler vermese de, internet üzerinde geçirdiğimiz vaktin bilişsel işlevimizi direkt olarak değiştirdiğini artık çok iyi biliyoruz.”

SOSYAL MEDYA BAĞIMLILIK TÜRLERİ

Sanlav, sosyal medya bağımlılarının ne tür bağımlılık geliştirdiklerini şöyle özetledi:

“Her tweet, paylaşım veya yorumda telefonuna bakamadan yapamama ve yaptığı işi bırakıp bunlarla ilgilenmeden yapamayan kişiler, sosyal medyada olan biteni anı anına takip etme dürtüsü ile odaklanılması gereken konudan uzaklaşıyor. Bu kişilere uyarı bağımlısı diyoruz.

Kontrol bağımlısı, işte çalışırken, yolculuk ederken, yürürken, otururken, kısacası nerede ve ne zaman olursa olsun sosyal medyada paylaşımlarının etkileşimini kontrol etmeden duramayanlar. Aile içinde ya da arkadaş ortamında dahi karşısındakinin yüzüne bakıp sohbet etmek yerine, kafaları önlerinde, sosyal medya ile haşır neşir olma durumu. 

Yaşamaktansa göstermeyi tercih edenler, hayatın ve o anın tadını çıkartmak yerine paylaşmayı tercih ederek, yaşam kalitesini düşürenlerin bulunduğu bir durum. Bu bağımlılık türüne yakalananlar, yediklerinin, gezdiklerinin, gördüklerinin, sevinçlerinin, hüzünlerinin duygularını yaşamaktansa, diğer insanlara göstermeyi tercih ederler.. 

Önünden geçtiği yerlerde bile check-in yaparak onlarca yerin mayor’ı olan kişiler, gösterdikleri bu disiplin ve azmi başka alanlarda kullansalar kuşkusuz hayatta çok daha iyi yerlere gelebilirler. Bu kişiler Check-İn Bağımlısıdır.

Editör: Demet İlce