Queen’s Üniversitesinde uluslararası hukuk profesörü Ardi Imseis ve Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Milletlerarası Hukuk Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakkı Hakan Erkiner, İsrail'in Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarını, uluslararası hukuk açısından değerlendirdi.

Uluslararası insancıl hukukun açık olduğuna işaret eden Imseis, "Tüm savaşan taraflar; bu durumda İsrail Silahlı Kuvvetleri ve Hamas, saldırılarda ayrım gözetmek, orantılı olmak ve tedbirli olmak gibi temel prensiplere uymak zorundadır." dedi.

Endonezya'da feci kaza! 11 ölü, 53 yaralı var Endonezya'da feci kaza! 11 ölü, 53 yaralı var

Imseis, orantılı güç kullanımı ilkesine göre, çok fazla sayıda sivilin ölmesi, yaralanması veya sivil nesnelerin zarar görmesi veya bunların karışımına yol açabilecek somut ve doğrudan askeri avantajın olduğu bir saldırı düzenlenmesinin yasak olduğunu ifade etti.

Imseis, İsrail ve Filistin konusunda da İsrail ve Hamas'ın ayrım gözetme prensibini ihlal ettiğinin açık olduğunu vurgulayarak İsrail’in yoğun nüfuslu sivil bölgeleri ayrım yapmadan bombalamasının bunun daha büyük bir örneği olduğunu dile getirdi.

"Koruma altındaki hedeflere saldırı düzenlenmeden önce kanıt gerekir"

İsrail'in hastane, kilise, cami ve ev gibi sivil nesnelerin korunması gerektiğine dair statüyü kaybettiğini ve askeri hedefler haline geldiğini iddia ettiğini kaydeden Imseis, "Ancak İsrail, bu hedeflere saldırı düzenlemeden önce bunu kanıtlaması gerekir. Böyle bir kanıt olmadığında, uluslararası hukuk bu nesnelerin sivil nitelikte olduğunu varsayar ve onların hedef alınmaması ve korunması gerektiğini belirtir. Bu tür nesnelere güç kullanılması bireysel ceza sorumluluğunu da getirecek olan savaş suçunu teşkil eder." diye konuştu.

Imseis, İsrail’in faaliyetlerinde siviller ile savaşanlar arasında bir ayrım gözetmediğinin açık olduğuna dikkati çekerek gıda, su, yakıt ve elektriğin de bölgeye sağlanmasının engellendiğini kaydetti.

Açlığın, savaş ve toplu cezalandırma yöntemi olarak kesinlikle yasak olduğunu kaydeden Imseis, bunların, bireysel ceza sorumluluğunu da doğuracak savaş suçları olduğunu söyledi.

Imseis, UCM'nin herhangi bir ceza davası açmak için kesinlikle yeterli kanıtı olduğuna işaret ederek "İsrail işgal altındaki Filistin topraklarını sömürgeleştirse de Gazze'de 75 yıldır zirveye ulaşan düşmanlık ve çatışmalarda ihlaller olsa da önemli olan, savcının derhal harekete geçmesi. Ceza mahkemesi olmadan her geçen gün yalnızca çok daha zayıf ve savunmasız Filistinli siviller başta olmak üzere daha fazla hayatın yitirilmesine sebep olacak." değerlendirmesinde bulundu.

Editör: Haber Merkezi