Gökhan Erek-Muhabir

Üsküdar Bağlarbaşı Kongre Merkezi’nde İstanbul Eğitim Zirvesi’nin 3’üncüsü, uluslararası eğitim kurumu olan Türkiye Maarif Vakfı tarafından ‘Eğitimde Değişimi Yönetmek’ temasıyla düzenlendi. 

Moderatörlüğünü Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr.  Birol Akgün’ün yaptığı zirveye Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, Malezya Eğitim Bakanı Fadhlina Binti Sidek, Demokratik Kongo Cumhuriyeti İlk, Orta ve Teknik Eğitim Bakanı Tony Mwaba Kazadi, Bosna Hersek Saray Bosna Kantonu Eğitim Bakanı Naida Hota Muminovic çok sayıda akademisyen, eğitim camiasından yöneticiler ve vatandaşlar katıldı. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Numan Kurtulmuş da zirveye mesajlarını yolladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Nitelikli insan yetişmesinde önemli rol üstleniyor

Türkiye Maarif Vakfı tarafından düzenlenen 3.İstanbul Eğitim Zirvesi’ne mesajlarını yollayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin son 21 yılda bilim ve teknolojide kaydettiği ilerlemeler sayesinde eğitimde küresel cazibe merkezlerinden biri haline geldiğini belirterek, “Türkiye Maarif Vakfımızın ülkemizin eğitim alanındaki zengin, münbit ve köklü birikimini, çalışmalarıyla dünyanın dört bir yanına ulaştırdığını görüyoruz. Bugün 52 ülkede toplam 52 bin öğrenciye hizmet veren vakfımız, faaliyet gösterdiği tüm ülkelerde nitelikli insan kaynağının yetişmesinde önemli rol üstleniyor. Yerel müfredatla birlikte, uluslararası eğitim yöntemlerini de başarıyla karşılayan vakfımız, toplumlar arası iletişimin gelişmesine katkı sağlıyor.” dedi.

Türkiye Maarif Vakfı FETÖ’nün açtığı tahribatı gideriyor

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye Maarif Vakfı’nın bir taraftan FETÖ’nün yol açtığı tahribatı giderirken, diğer taraftan eğitimde fırsat eşitliğine hizmet ettiğini aktararak, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Çalışmalarını takdirle takdir ettiğimiz ve başarılarından gurur duyduğumuz vakfımıza bizler de gereken desteği veriyoruz. Bundan sonra da Türkiye Maarif Vakfı’nın en büyük destekçilerinden olmaya devam edeceğiz. Bu düşüncelerle Demokratik Kongo’dan, Kosova’ya, Bosna’ya, Kolombiya’dan, Ürdün’e, Güney Afrika’dan, Somali’ye, Afganistan’dan Azerbaycan’a kadar dünyanın 52 farklı ülkesinde samimiyetle, fedakarlıkla, aşkla, hizmet eden tüm vakıf mensuplarını canı gönülden tebrik ediyorum. Çoğu zaman zor şartlar altında, pekçok riski, tehlikeyi göze alarak, Türkiye’nin maarif sancağını, gururla dalgalandırdığımız için her birinize ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum. 

TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, daha önceden planlanmış programları nedeniyle zirveye katılamadığını belirterek,sözlerine şu satırları ekledi,  “Etkinliğimizin hazırlanmasında emeği geçen herkesi tebrik ediyorum. Şahsınızda tüm katılımcılara selam ve sevgilerimi iletiyorum.” 

Prof. Dr. Akgün: Türkiye’nin bir markası olmanın haklı gururunu yaşıyoruz

Türkiye Maarif Vakfı Başkanı Prof. Dr. Birol Akgün, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılını gururla kutladığımızı hatırlatarak, “Bu vesileyle cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşlarını da saygıyla anıyorum. Sayın Cumhurbaşkanımızın, ortaya koyduğu ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonu doğrultusunda, ülkemizin 2053 hedeflerine adım adım ilerleyişinde, Türkiye Maarif Vakfı olarak uluslararası eğitimde Türkiye’nin bir markası olmanın haklı gururunu yaşadığımızı ifade etmek isterim. Maarif Vakfı, TBMM tarafından kabul edilen özel bir kanunla 2016 yılında kurulan bir kamu vakfıdır.” ifadelerine yer verdi.

Vakfın Misyonu: Dünyada kalıcı barışı korumak!

Prof. Dr. Akgün, Türkiye Maarif Vakfı’nın amacının yurt dışında Türkiye adına örgün ve yaygın eğitim faaliyetleri gerçekleştirmek ve Türkiye ile diğer ülkelerin halkları arasında sosyal ve kültürel alanda insani bağları geliştirmek olduğunu söyleyerek sözlerine şu satırları ekledi,  “Vakfımız, bütün dünyada insanlığın ortak birikimi ile Anadolu’nun kadim irfan geleneğini esas alan yetkin eğitim faaliyetleri yürütmek misyonu ve ilmini ve irfanını insanlığın barış ve huzuru için kullanabilecek insanlar yetiştirmektir. Vakfımızın misyonu ve faaliyetleri esasen BM’nin kuruluş tüzüğünde ifade edilen tüm dünyada kalıcı barışı korumak ve yine BM 2030 Vizyon Belgesi’nde deklare edilen ‘Sürdürülebilir Kalkınma İçin Kaliteli Eğitim’ hedefleriyle örtüşmektedir.”

Daha adil ve yaşanabilir bir dünya!

OECD’nin Eğitim 2030 Belgesi’nde belirtilen hedeflerinin, Türkiye Maarif Vakfı tarafından da yakından takip edildiğini aktaran Prof. Dr. Akgün, “Bu anlamda vakfımız, eğitim yoluyla daha adil ve yaşanabilir bir dünyanın kurulmasına hizmet etmektedir. Hali hazırda Türkiye Maarif Vakfı 52 ülkede 460 eğitim kurumuyla hizmet vermektedir. Yetkin öğretmenleri ve lider ruhlu idarecileriyle altı kıtaya yayılmış okullarımızda, 52 bini aşkın öğrenciye kaliteli ve nitelikli eğitim hizmeti vermeye çalışıyoruz. Ayrıca vakfımız uluslararası alanda faaliyet gösteren diğer tüm eğitim kurumları, eğitim otoriteleri ve akademisyenlerle de yakın işbirliği içerisinde çalışmaktadır. Bu bağlamda şu an dünyanın 107 ülkesiyle yakın temas halinde olduğumuzu ifade etmek isterim. İstanbul Eğitim Zirvesini de  esasen bu işbirliklerinin açık bir sonucu tezahürü olduğunu da belirtmek isterim.”

Uluslararası Maarif Eğitim Programı

Prof. Dr. Akgün, Türkiye Maarif Vakfı’nın, eğitim verdiği ülkelerin eğitim politikalarına, müfredatına, saygılı olduğunu belirterek, “Ülkelerin, kendine özgü eğitim ihtiyaçlarını, dikkate aldığımızı açık ve net olarak ifade ediyoruz. Eğitim kurumlarımızda çoğunlukla bulunduğumuz ülkenin yerel müfredatı esas alınmakta ve kullanılmaktadır.  Bunun dışında ilgili hükümetlerin, uluslararası eğitim programları da okullarımızda uygulanmaktadır. Ayrıca 52 ülkede edindiğimiz eğitim tecrübesi ve Türkiye’nin eğitim birikiminin özgün bir sentezi olan Uluslararası Maarif Eğitim Programı, özel olarak üzerine çalıştığımız yeni bir müfredatımızdır. Programımızın içerisinde Maarif okulları başta olmak üzere, diğer eğitim kurumlarına da örnek olmasını ve birlikte çalışmak için ortak bir zemin teşkil etmesini umuyoruz. Programımız, ilmini ve irfanını insanlığın barışı ve huzuru için kullanacak erdemli insan yetiştirmeyi hedefleyen programların toplamı olarak programlanmıştır.” ifadelerine yer verdi.

Öğretmenler, mesleki çalışma programına istedikleri illerde katılabilecek Öğretmenler, mesleki çalışma programına istedikleri illerde katılabilecek

Yapılan çalışmaların ortak gayesi!

Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Yusuf Tekin, Milli Eğitim Bakanlığı ve Türkiye Maarif Vakfı’nın  eğitim felsefesi olarak iyi insanın, kendi zamanının bilgi ve becerileriyle donanmış eleştirel ve analitik düşünebilen, bilimsel bir bakış açısına sahip bir felsefe üzerine inşa edildiğini hatırlatarak, “Bu erdem sahibi  genç, dimağı  insani değerlerle donanmış, çevreye duyarlı, insan haklarına saygılı, bedenen, zihnen ve ruhen sağlıklı, kendi tarihini bilen, vatanını  seven, milletini yücelten, adil ve merhametli bir kişi yetiştirmek üzere kurgulanmıştır.” ifadelerini kullandı. 

Prof. Dr. Tekin, yapılan çalışmaların ortak gayesinin, kabul ettikleri insan profilinin kendinden sonrakilere sürdürülebilir bir dünya bırakmayı sorumluluk edinebilmiş, paylaşımcı ve huzurlu bir birey olması olduğunu dile getirerek, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “İşte bu insanın geleceğine sunabileceğimiz katkıları, bugün üçüncüsü düzenlenen İstanbul Eğitim Zirvesi’nde ‘Eğitimde Değişimi Yönetmek’ temasıyla hep birlikte izleyeceğiz. Türkiye Maarif Vakfı’mız bugün bu istişare zemininde akademisyen, alan uzmanı ve sektör temsilcilerini bir araya getirdiler. Eğitim alanında uluslararası etkinlikleri ve başarılarıyla öne çıkan kurumları, kuruluşları ve kişileri bir araya getirdiler. İstanbul Eğitim Zirvesi’nin Eğitim geleceğine dair bakış açılarının teorik ve pratik yaklaşımlarının farklı seviyelerde değerlendirileceği, küresel kapsamda fikir bilgi ve tecrübenin paylaşılacağı bir menbaa olacağını ümit ediyorum. Farklı ülkelerden teşrif etmiş değerli bakanlarımızla zirvenin de temasını oluşturan ‘Eğitimde Değişimi Yönetmek’ üzerine yapacağımız istişarenin, hem bizim evlatlarımızın hem de dünyadaki bütün çocukların üstün menfaatine hizmet edeceğinden kuşkum yok. Bugün ve yarın gerçekleştirilecek panellerde  Eğitim Felsefeleri ve Paradigmalarının Değişimi,  Dijitalleşme Çağında  Eleştirel Düşünme Yeteneğini Korumanın Yolu, İnsan Kalabilmek, Toplumsal Değişimler ve Sürdürülebilirlik, Okul Mimarisi ve Mekanın Öğretici Rolü benzeri konular tartışılacak. Ayrıca Türkiye Yüzyılı’nda Eğitim ve Yarının Eğitimi Dünyasında Teknoloji başlıklı oturumlar gerçekleştirilecektir.”

Eğitimde eşitlik ve adalet olmazsa olmaz!

Bakan Tekin, Eğitimde eşitlik ve adaletin olmazsa olmazlardan olduğunun altının çizerek, “Eğitimde bahsettiğimiz değişim sürecini yönetirken, her bir öğrencinin eşit erişim ve fırsatlara sahip olmasını sağlamak için hepimiz, hep birlikte çaba sarf etmek durumundayız. Biz de Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı olarak ana çıkış noktamız herkesin fırsat eşitliğine sahip olduğu, adalet temelli, değişiklik temelli bir eğitim felsefesi inşa edebilmektir. Hem öğretmenlerimiz hem de öğrencilerimizin bu kapsamda hem kendi referans değerlerimize sahip çıkabilmesi hem de değişimi, gelişmeleri yakalayabilmesi bizim açımızdan oldukça önemli.” diye konuştu. 

Emperyalizm ve sömürgecilik üzerine kurgulanan dünya düzeni değişiyor!

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dünya Beşten Büyüktür” mottosuna hatırlatan Bakan Tekin,"Aslında dünyada tam da bu zirvenin konusunu teşkil eden değişime referans oluşturabilecek bir karşı çıkış olduğunu sizlerle tartışmak istiyorum. Söylemek istediğim şey şu, dünya gerçekten çok büyük bir değişim geçirmekte şu anda. Bunların bir kısmını farkediyoruz. Teknolojik gelişmeler üzerinden görüyoruz. Bundan beş yıl önce sahip  olduğumuz bir teknolojik imkan, bugün artık geri kalmış bir teknoloji olarak kabul ediliyor. Bunları görebiliyoruz. Ama içinde yaşadığımız için farkedemediğimiz başka değişiklikler, başka paradigmalar var. Devlet, siyaset kurgusu değişiyor.Sayın Cumhurbaşkanımızın söylediği gibi dünyadaki siyasal düzenin de değişmesi, bu değişime ayak uydurması gerekiyor.  Dünyada, ekonomik tartışmalar yaşanıyor. Emperyalizm ve sömürgecilik üzerine kurgulanan dünya düzeni değişiyor. Bütün bu değişimlerin içerisinde bizler, egemen dünya düzeninin bu değişim parametlerine uygun bir biçimde biz de yani eğitim sektörüne kafa yoran kişiler olarak bizler de bu değişim sürecine ayak uydurmak zorundayız.” dedi.

Bakan Tekin: Yeni bir eğitim sistemi inşa etmek durumundayız!

Bakan Tekin, kurulan yeni dünya düzeninde, küresel emperyalizmin ürettiği referanslarla,  kendimizi ifade etmemek durumunda olduğumuzu belirterek, “Biz Türkiye Yüzyılı’nı başlattığımız bu dönemde bu genel söylem ve genel düzenin aksine kendi referans değerlerimizi, kendi toplumsal değerlerimizi, kendi tarihimizi, kendimize ait insani değerlerimizi referans alan ve dünyadaki bu anlamda yaşadığımız teknolojik gelişmeleri de ıskalamadan kendimize ait yepyeni bir eğitim sistemi, yepyeni bir eğitim felsefesi inşa etmek durumundayız.” ifadelerini kullandı.

Bize ait, bizim gençlerimizi eğitebilecek yepyeni bir eğitim felsefesi!

Yapılan zirveden ve tüm oturum başlıklarından beklentisinin, dünyadaki değişimi doğru okuyup, bahsettiği referansları dikkate alan, bize ait, bizi, bizim kuşağımızı, bizim gençlerimizi eğitebilecek yepyeni bir eğitim felsefesinin ana parametrelerinin, bu tartışmalardan çıkmasını ümit ettiğini söyleyen Bakan Tekin, sözlerini şu şekilde sonlandırdı,  “Sadece bu zirveden değil, bu zirvenin dışında da üniversitelerimizde çalışan değerli akademisyenlerimizin, eğitim konusunda fikir yürüten sivil toplum örgütlerimizi, siyasetçilerimizi, diplomatlarımızı, değişik ülkelerdeki bu anlamda küresel düzenden rahatsız olan meslektaşlarımızı bu anlamda kafa yormaya, yeni dünya düzeninde bizim de var olduğumuzu, bizim değerlerimizin de var olması gerektiğini, açık yüreklilikle ortaya koyabilecek bir felsefe inşa etmeye davet ediyorum. Hep birlikte bunu hayata geçirmek durumundayız.” 

Editör: Berfin Bitirim