Demokratik yönetimi rafa kaldırmayı hedefleyen Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) üniforma giymiş teröristlerinin Türkiye Cumhuriyeti ve seçilmiş hükümete karşı devletin emanet ettiği silahları vatanın öz evlatlarına doğrultarak kalkıştığı darbe girişiminin üzerinden 6 yıl geçti. FETÖ hainleri tarafından şehit düşen İbrahim Yılmaz’ın eşi Esma Yılmaz yedi yılda yaşadıklarını bir çırpıda anlatmanın zor olduğunu söyledi.

BAŞI DİMDİK

Esma Yılmaz eşini şehadet yolculuğuna uğramış bir kadın olarak hayatındaki en büyük değişikliğin evladının gözünün önünde büyümesi olduğunu belirterek, “15 Temmuz 2016 günü benim yavrum henüz dokuz aylık bir bebekti, şimdi ise 7 buçuk yaşında. Benim yavrum şehitlikte büyüdü ama kendine acıyarak değil babasıyla gurur duyarak büyüdü. Hiç usanmadan bıkmadan kızıma daima şahadeti, babasının vatanı muhafaza etmek uğruna nasıl canını feda ettiğini anlatıyorum. Kimi zaman ağlıyor, kimi zaman çok üzülüyor fakat bir şehit kızı olarak daima başı dimdik benim kızımın” dedi.

Şehit eşi Esma Yılmaz, bu duyguyu ifade etmenin mümkün olmadığının altını çizerek, “Hayır, üzülmeyin, mahzun olmayın, kendinize asla acımayın; bedenen bir arada olan birçok aileden daha gerçek ve bir aradasınız diye fısıldıyor orada şehadet bize adeta. Ölürsek şehit, kalırsak gazi diyenlerindir, vatan; ölürsek cennet, kalırsak devlet bizimdir diyenlerindir vatan. Eşim şehit olduktan sonra tıpkı hayalini kurduğumuz gibi hemen onun yanı başına hem kendim hem kızım için bir mezar yeri yaptırmıştım. Hatta daha şehit olmadan adımı bile yazdırdım. Geçenlerde bu ismimi yazdırmış olmaktan dolayı biraz pişman oldum. Sen bu mezarı yaptırdığında yavrun küçüktü şimdi 7 yaşında okumaya başladı, ya bir gün orda annesinin adını görürde sarsılırsa diye endişelendim ve ismimi sildirmeyi iyiden iyiye düşünmeye başlamıştım” ifadelerini kullandı.

KIZIM ŞEHİTLİĞİ ANLADI

Esma Yılmaz kızı Hatice Hifa Yılmaz’ın bir gün arabada kuzenine şehitliği öyle güzel anlattığını ifade ederek, şunları söyledi:

“Gurur duydum. Mutlu oldum ve dedim ki bu çocuğu sen yetiştirdin belki başka bir çocukta travma olur ama senin yavrun şahadetin ne demek olduğunu biliyor. Şehitliğe gittiğimizde ona mezar yerimizi gösterdim ve ‘anneciğim biz şehit olduğumuzda ve dünyadaki görevimiz bitip cennete gittiğimizde buraya gömüleceğiz biliyor musun?’ dedim. Biliyorum, bunu belki yetişkinler bile idrak etmekte zorlanır
ve eminim başka bir çocuk kaldıramayabilir ama benim kızım anladı ve inanılmaz mutlu oldu. ‘Babamın yanına mı? Babamın yanına mı?’ diye mutluluk saçarak dakikalarca koştu. İmtihanlarımız ve o imtihanlara verdiğimiz anlamlar ölçüsünde gelişir ve yetişiriz. Şahadet şerbetini kana kana içen bir babanın gölgesinde yetişiyor benim yavrum ve tüm şehit yavruları.”

BAYRAĞI ÖPÜYORLAR

“Babalarının da kanının bulaştığı şanlı bayrağımıza daha sıkı sarılıyor bizim yavrularımız” diyen Esma Yılmaz, “Hatice Hifa’m ve tüm şehit yavruları bayrağımızı öpüyorlar babalarının yerine. O ve tüm şehit yavruları Vatanı koydular babalarının yerine. Ve ne zaman bir kişi babasından bahsetse onlar daima ‘Vatan sağ olsun’ diyorlar. Vatanın sağ olması için babalarından geçmeyi erken yaşta öğrenen bu yavrular ben inanıyorum ki vatanın en hayırlı evlatları olarak bu vatana hizmet edecekler."

‘KEŞKE BURADA MEZAR YERİMİZ OLSA’

Esma Yılmaz eşi İbrahim Yılmaz ile kalkışma öncesi şehitliği ziyaret ettiklerini hatırlatarak, şunları kaydetti:

“Orda her zaman hayalini kurduğu isteğinden yine söz etti; ‘keşke burada bir mezar yerimiz olsa.’ dedi. Yanımızda bulunan bir kişi oradaki mezar yerlerinin nerdeyse bir ev fiyatı olduğunu ve hiçbir şekilde yer de olmadığını söyleyince, şehidim dedi ki; ‘insanlar dünyadaki evleri için o kadar para veriyorsa bende buradaki şehit dedelerime komşu olmak için biriktirir alırım’. Sonra bana dönüp; ‘İnşallah birlikte ölür birlikte buraya gömülürüz şayet birlikte ölmemizi Allah Murad etmediyse o zaman inşallah ben senden önce ölürüm çünkü ben sensizliğe dayanamam’ demişti.

Editör: TE Bilisim