Pentagon yetkilileri, bu yardımın Ukrayna'nın özellikle doğu bölgelerinde Rusya’nın ilerleyişini durdurmasına katkı sağlamasının hedeflendiğini belirtti. ABD yönetiminden yapılan açıklamada, Ukrayna’ya yardımların süreceği vurgulanırken, bu çabaların savaş alanında Ukrayna’nın kısa ve uzun vadeli başarıları için kritik olduğuna dikkat çekildi:
“Her gün Ukrayna’nın ihtiyaçlarını karşılamak için çalışıyoruz. Sürekli yeni yardım paketleri açıklıyoruz ve bunu yönetimin sonuna kadar görmeye devam edeceksiniz.”
Trump faktörü
Yardım paketinin, Donald Trump’ın başkanlık görevine başlamasına iki ay kala açıklanması dikkat çekti. Trump’ın Ukrayna'ya yardımları kesebileceği ve savaşı sonlandırmak için farklı bir politika izleyebileceği yönündeki ihtimaller, Biden yönetiminin bu adımı atmasında etkili olmuş görünüyor.
Rusya’nın nükleer doktrini ve ABD’nin tepkisi
Öte yandan, Rusya’nın nükleer doktrinini güncellemesi ve Avrupa ile NATO’ya yönelik tehditkâr açıklamaları ABD tarafından dikkatle izleniyor. ABD yönetimi, bu gelişmeleri beklenen bir adım olarak değerlendirirken, Rusya'nın Ukrayna’da nükleer silah kullanmayı planladığına dair herhangi bir belirti olmadığını vurguladı:
“Son iki yıldır gördüğümüz sorumsuz söylemin aynısı. Ancak kendi nükleer duruşumuzda bir değişiklik yapmayı gerektirecek bir durum yok.”
Bu yardımlar ve Rusya'nın hamleleri, Ukrayna’daki savaşın geleceği ve uluslararası güvenlik dinamikleri üzerindeki etkileriyle gündemde kalmaya devam edecek.