Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, önemli açıklamalar yaptı.

AİHM'nin Osman Kavala'ya ilişkin kararını değerlendiren Bakan Tunç, konunun siyasallaştırılmaması gerektiğinin altını çizdi.

Bakanlar Komitesi'nde görüşlerin sık sık ifade edildiğini söyleyen Tunç, verilen karar saygı duyulmasının önemine vurgu yaptı.

Bakan Tunç'un devam eden açıklamaları ise şu şekilde;

"O süreç kendi mecrasında sürüyor"

O süreç kendi mecrasında sürüyor. Bizim de Adalet Bakanlığı olarak Bakanlar Komitesi'nde görüşlerimizi ifade ediyoruz. Burada Türkiye'nin haklılığını Türk yargısının bağımsız ve tarafsız Türk yargısının vermiş olduğu kararla ilgili karara saygı duyulmasını, bu konuyu siyasallaştırılmaması gerektiğini hep ifade ediyoruz.

Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlunun kazası

Bir trafik kazası yaralamayla sonuçlanmış ve davası henüz açılmamış, soruşturma aşamasında.

Tabii son çıkan görüntülere baktığımız zaman özellikle vatandaşımız motosikletle giderken arkadan vurma söz konusu. Görüntülerde o gözüküyor. Bu anlamda vatandaşımızın da vefat etmiş olması nedeniyle suçlu aslının da değişmesi söz konusu.

Cumhuriyet Başsavcılığımız bunu mutlaka değerlendirecektir. Çünkü bir vefat var. Görüntülere baktığımız zaman da orada bunu değerlendirecek olan Cumhuriyet Savcılarıdır.

Bu noktada gerekli adli işlemler yapılacaktır. Hiç kimsenin şüphesi olmasın. Vatandaşımıza da ben Allah'tan rahmet diliyorum, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Eğer ortada bir kusur, suç varsa bunun mutlaka takipçisi olunacaktır. Sıfatı ne olursa olsun hiç önemli değil. Somali Cumhurbaşkanı'nın oğlu da olabilir, sıradan bir vatandaş da olabilir. Kim suç işlemişse kanun
karşısında eşittir. Dolayısıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığımız da konuyu
takip etmektedir.

Yargı Reformu'na ilişkin

Yargı uygulamalarını ilgilendiren birçok husus var. Milletvekillerimizin takdiridir. Biz sadece teknik destek verebiliriz. 60'dan fazla maddeden oluşan bir taslak söz konusu. Milletvekillerimiz buna ekleme yapabilir ya da kaldırabilir. Takdir onları. Suç işleyenin yanına kalmaması lazım. 2 yılın altında ceza alan birisi hiç cezaevinde barındırılmadan tahliye olmuş oluyor.

Bu yüzden denetimli serbestlik süresine oran getirerek. Yani 1 ay en azından cezaevinde kalması gerekir diye düşünüyoruz. 2 yıl ceza alan birisinin en az 9 9,5 ay gibi bir süre ceza almasının önemli olması gerektiğini düşünüyoruz. Cezası 5 yılın altındaki suçlar bakımından cezaevinde kalma olacak ki cezaların en önemli özelliği caydırıcı olmasıdır.

MSB'den Anneler Günü videosu: İyi ki varsınız MSB'den Anneler Günü videosu: İyi ki varsınız

İsrail'in Gazze'ye yönelik uyguladığı soykırım

İsrail maalesef 1917 yılından bu yana Filistin topraklarını işgal etmiştir. İnsanları Gazze'de katliama maruz bırakıyor. Burada savaş suçu işlendiği bütün dünyanın da kabulünde.

İsrail hakkında açılan soruşturma da ellerinde. Katliamı gerçekleştiren İsrail'in binlerce toplanan delil var. 2019'dan bu yana soruşturmanın uzaması manidar. Katliamda ortaya çıkan deliller de aşikâr. BM'ye üye olan birçok ülkede suç duyurusunda bulundu. Türkiye'den de suç duyuruları gerçekleşti. Orada bebek katliamı yapılıyor. Bebeklerin katledildiği bir dünyadan barıştan söz etmek mümkün değil.

Editör: Nusret Odabaş