Herkesin cebinde onlarca “ben demiştim” diye başlayan şahane tespitleri var ama kimsenin aksiyonu yok. Hepimiz hata bulma eleştirme ustasıyız ama sokakta bir Allah’ın kulu yok. Çünkü tespitler yapıldı, “aslında” diye başlayan cümleler kuruldu ve iş bitti. “Zeki adamlar geceleri uyumazmış” diye saçma sapan bir internet palavrasına dayanarak, sabah namazına kadar sosyal medyada uyuduk. Hepsi bu!
“Sorgulayan, eleştiren” lafını fena halde yanlış anladık, sorgulamaya, eleştirmeye kendimizden başlamamız gerektiğini hep atladık. Üstelik bu yanlış anlamayı meselenin tamamı zannederek yine fena halde ölümcül bir zannın peşine takıldık. Sanıyoruz ki konuşunca oluyor. Bilmiyoruz ki konuşmadan kalkıp yapanlar yapıyor ne yapıyorsa.
Şeytan öyle bir tuzak kurdu ki; Herkes fikrini anlatmanın derdinde de kimsenin yapmak diye bir derdi yok. Suriye konusunda saatlerce konuşabilecek ve herkesi eleştirebilecek gençler tanıyorum mesela. Bir adım attın mı? Gerçek bir adım. Bir eylemde bulundun mu?
Ben söylemiştim! Nerede söyledin sevgili kardeşim? Birkaç sene vakit ayırıp gece gündüz araştırmamı yaptın? Bu araştırmaların sonunda iki rapor, bir analiz, üç kitap, onlarca konferans falan mı verdin? Kimsenin bilmediği ayrıntıları yerine gidip belgeleyip ümmete mi anlattın? Yok! Nasıl söyledin peki? Tivit yazdım. Bir de Facebook’ta paylaşmıştım.
Tespit şudur; sokağında gözüne çarpan bir Suriyeli garibanı tespit edeceksin mesela. Fotoğrafını çekmeyeceksin ama, elini cebine atıp paranı vereceksin. Evlatları var mı onu tespit edeceksin. Sendeki para yetmiyorsa ya da paran yoksa o parayı bulmanın yollarını tespit edeceksin. 2 milyarlık telefonundan vazgeçeceksin. Tuşlu telefona razı olacaksın. Bu meseleye dikkat çekmek için en güzel hangi meydanda eylem yapılır onu tespit edeceksin sonra. Toplayacaksın arkadaşlarını, herkesin kalbine eline dokunarak anlatacaksın. Olmadı mı, olmasın sen tek başına gidip dikileceksin o meydana.
Evlilik programlarına reyting veren anneleri, ablaları uyaracaksın. Rezilliğe karşı gelmek onu yapanı değil yaptıranı muhatap almaktır. Yaptıranlar bizim ailelerimiz! Ne sanıyorsun hiç izlenmiyorlar da illuminati el altından para mı dağıtıyor TV kanallarına? “Bu halkın ahlakını bozun paranız bizden” mi diyorlar? Kandırma kendini! Annelerimizle, ablalarımızla, yenge ve teyzelerimizle mücadele edeceğiz. Git evine kanalların ayarını boz. İzletme! Bir gün gelince o kızdığın TV programlarının gösterdiğinin tam tersine, insana, Müslüman’a yakışır bir şekilde evlen mesela.
Dizilere karşı söyleyecek bir torba lafın olduğunu da biliyorum ama o kızdığın dizilerin yerine geçecek doğru dürüst iki satır hikayen var mı elinde? Asıl onu merak ediyorum! Eleştirince olmuyor kardeşim “doğrusu budur” diye yapınca oluyor. Sen yap, yapamıyorsan yapanı, hadi olmadı yapabilecek olanı destekle.
Sözün özü; Harekete geç, bir hareket başlat, başlayan hareketleri büyüt.
Hep birlikte laf kalabalığı kuyusunda boğulup gidiyoruz çünkü elimizden aksiyonu alıp yerine hiçbir işe yaramayan sosyal medya gevezesi bir nesil yerleştiriyorlar. Aman dikkat et kardeşim!
