Fransa, İngiltere ve Almanya hükümetleri, İsrail'in Gazze Şeridi'ne her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurma kararından derin endişe duyduklarını açıkladı.

Fransa Dışişleri Bakanı Jean Noel Barrot, İngiltere Dışişleri Bakanı David Lammy ve Almanya Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Gazze'ye ilişkin ortak yazılı açıklama yaptı.

Üç ülkenin İsrail ile Hamas arasındaki ateşkese verdiği desteğin yinelendiği açıklamada, taraflara ateşkes anlaşmasının ileriki aşamalarının başlatılmasına ilişkin müzakere çağrısı yapıldı.

Ateşkes görüşmelerinde Mısır, Katar ve ABD'nin ara buluculuk çabalarının da memnuniyetle karşılandığı ifade edildi.

Öte yandan, Gazze Şeridi'ne yardım akışının sürmesinin "hayati önem" taşıdığı ve İsrail'in bu bölgeye her türlü insani yardım malzemesinin girişini durdurma kararından derin endişe duyulduğu ifade edildi.

İsrail'in saldırı tehdidinin ardından Beyrut'ta göç dalgası başladı İsrail'in saldırı tehdidinin ardından Beyrut'ta göç dalgası başladı

Açıklamada, insani yardımların "hızlı, eksiksiz, güvenli ve engelsiz" bir şekilde Gazzelilere ulaştırılması için İsrail hükümeti uluslararası yükümlülüklere saygı göstermeye çağırıldı.

Yardım akışını engellemenin "uluslararası insancıl hukukun ihlali anlamına" gelebileceği belirtilen açıklamada, iki devletli çözüme giden "güvenilir bir yol" inşası temennisinde bulunuldu.

 Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı İsrail'in Gazze'ye yardım girişine izin vermemesini ve Batı Şeria'da devam eden askeri operasyonlarını kınayarak, uluslararası toplumu, yardımların ulaşmasını sağlamaya çağırdı.

GÜNEY AFRİKA, GAZZE'YE YARDIM GİRİŞLERİNİN ENGELLENMESİNİN KINADI 

Güney Afrika Uluslararası İlişkiler ve İşbirliği Bakanlığı konuyla ilgili açıklamasında, Gazze halkının tarif edilemez acılar yaşadığını belirtti.

Gazze halkının acilen gıda, barınma ve tıbbi malzeme ihtiyacı içerisinde olduğu kaydedilerek, İsrail'in Gazze Şeridi'ne insani yardım girişine izin vermemesi ve sınır geçişlerini kapatması şiddetle kınandı.

İsrail'in açlığı bir savaş silahı olarak kullandığı aktarılan açıklamada, Gazze Şeridi'ne insani yardım girişinin durdurulmasının ateşkes anlaşmasının, uluslararası insancıl hukuk ve 4. Cenevre Sözleşmesi'nin açık bir ihlali olduğu belirtildi.

Açıklamada, "Güney Afrika, uluslararası toplumu Gazze Şeridi'nin tüm bölgelerine insani yardımın güvenli, sürekli ve engelsiz bir şekilde ulaştırılmasını sağlamaya çağırmaktadır. Güney Afrika ayrıca İsrail'in Batı Şeria'da devam eden ve Filistinlilerin kendi kaderlerini tayin ve devlet olma arayışlarını daha da tehdit eden tehlikeli tırmanışı temsil eden askeri operasyonlarını da kınamaktadır." ifadeleri kullanıldı.

Ayrıca, Batı Şeria'da 2002'den bu yana en yüksek seviyeye ulaşan İsrail askeri varlığının, "tam ölçekli askeri işgali yeniden tesis etme niyetinde olduğuna" işaret ettiği savunuldu.

Güney Afrika'nın, garantörlerin ateşkes anlaşmasının ihlal edildiğine dair raporları ele almak üzere sürdürdükleri çabaları desteklediği belirtilen açıklamada, Filistinli 620 tutuklunun serbest bırakılmasındaki gecikmenin müzakere şartlarını temelden ihlal ettiği bildirilerek şu ifadelere yer verildi:

"Güney Afrika, bir kez daha uluslararası toplumu, uluslararası hukuk ile uluslararası insani ve insan hakları hukukunun sistematik olarak ihlal edilmeye devam edilmesi karşısında acil ve kararlı bir şekilde harekete geçmeye çağırmaktadır. Güney Afrika, 4 Mart'ta düzenlenen Arap Ligi Olağanüstü Zirvesi'nin Gazze'de Filistinlilerin öncülüğünde ve Filistinlileri kapsayacak bir çözümü destekleyen ve Gazze'deki Filistinlilerin etnik temizliğe tabi tutulmasını ve zorla yerlerinden edilmesini açıkça reddeden sonuçlarını memnuniyetle karşılamaktadır."

Öte yandan, Güney Afrika'nın, Arap Ligi'nin güvenlik ve istikrarın sağlanması amacıyla Batı Şeria ve Gazze'de BM uluslararası barış gücü bulundurulması çağrısını desteklediği bildirildi.

Kaynak: AA