26 milyon yıl önce Avustralya kıyılarında yüzen Janjucetus dullardi, günümüzün devasa balinalarının aksine yalnızca 2 metre uzunluğundaydı. Yetişkinlerinin ise en fazla 4 metreye ulaşabildiği tahmin ediliyor.

Paleontolog Ruairidh Duncan, “Esasen kocaman gözleri ve keskin dişlerle dolu bir ağzı olan küçük bir balina. Köpekbalığı gibi, sevimli görünüyor ama kesinlikle zararsız değil,” diyor.

NADİR BİR FOSİL KEŞFİ

Araştırmacılar, kafatasının bir kısmı, dişler ve kulak kemiklerini içeren nadir bir fosil buldu. Bu sayede J. dullardi’nin memelodontid adı verilen, günümüzde soyu tükenmiş eski bir balina grubuna ait olduğu kesinleşti.

Bu keşif, dünya çapında bulunan yalnızca dördüncü memelodontid fosili ve dişleriyle iç kulak yapısı ayrıntılı şekilde korunmuş ilk örnek oldu.

DİŞLİ BİR ‘BALİNA ATLARI’

Modern balinalar yiyeceklerini süzmek için balenli yapılar kullanırken, memelodontidler keskin dişlere sahipti. Bu da onların günümüz balinalarından farklı, yan bir evrim kolunu temsil ettiğini gösteriyor.

Kulak kemikleri sayesinde J. dullardi’nin deniz ortamında nasıl yön bulduğu ve çevresini nasıl algıladığı da anlaşılmaya başlandı.

BALİNA EVRİMİNDE YENİ BİR PENCERE

Gece müzeciliğinde ziyaretçi rekoru
Gece müzeciliğinde ziyaretçi rekoru
İçeriği Görüntüle

Paleontolog Erich Fitzgerald, “Bu fosil, eski balinaların nasıl büyüdüğünü ve değiştiğini, evrimin onları deniz yaşamına nasıl uyarladığını anlamamız için bir pencere açıyor,” diyor.

Victoria kıyılarında yer alan Janjucetus fosil oluşumu, bugüne kadar dünyanın en sıra dışı balinalarından bazılarına ev sahipliği yapmış görünüyor.

Muhabir: Berfin Bitirim