Ay yüzeyi, milyarlarca yıl öncesine uzanan çarpma kraterleriyle kaplı. Özellikle yaklaşık 4 milyar yıl önce gerçekleşen “Geç Ağır Bombardıman” döneminde, iç Güneş Sistemi yoğun asteroid ve kuyruklu yıldız çarpışmalarına sahne oldu. Dünya'da hava olayları ve jeolojik hareketler bu izleri silerken, Ay’da atmosfer ve aktif tektonik bulunmadığı için bu kraterler bugüne dek bozulmadan kaldı.
Bu çarpma olaylarında fırlayan Ay materyalinin bir kısmı, kaçış hızını aşarak Dünya'ya ulaşıyor. Bu taşlar, Ay ile Dünya arasındaki madde hareketini anlamamıza yardımcı oluyor.
GELİŞMİŞ SİMÜLASYONLAR İNCELENDİ
Yeni yayımlanan bir çalışmada, Jose Daniel Castro-Cisneros liderliğindeki araştırmacılar, Ay'dan fırlayan bu materyalin Dünya’ya ulaşma sürecini daha gelişmiş simülasyonlarla inceledi.
REBOUND adlı yazılım kullanılarak yapılan ve önceki çalışmaların ötesine geçen simülasyonda, Ay’dan fırlayan parçacıkların 100.000 yıl boyunca Dünya ile çarpışma olasılıkları takip edildi. Bulgulara göre, Ay’daki bir çarpışmanın ardından fırlayan materyalin yaklaşık %22.6’sı Dünya’ya ulaşıyor. Üstelik bu çarpışmaların yarısı sadece ilk 10.000 yıl içinde gerçekleşiyor.
EŞİT YOĞUNLUKTA GÖZLEMLENİYOR
En fazla Dünya’ya ulaşan parçacıklar, Ay’ın arka tarafından fırlayanlar olurken; çarpma hızı saniyede 11 ila 13.1 kilometre arasında değişiyor. Etkiler, Dünya’nın ekvator bölgelerinde yoğunlaşırken, kutuplarda %24 daha az çarpışma yaşanıyor. Ayrıca sabah ve akşam saatlerinde etkiler neredeyse eşit yoğunlukta gözlemleniyor.
Araştırma, Dünya-Ay sisteminin ortak çarpışma tarihine ışık tutarken, Kamo’oalewa gibi uydumsu cisimlerin kökeninin Ay’a uzanabileceği görüşünü de destekliyor.