Gözlerimizi gökyüzüne, beyaz bir ekrana ya da kar gibi parlak bir zemine çevirdiğimizde zaman zaman “küçük kurtçuklar” ya da ipliksi yapılar gibi hareket eden gölgeler fark ederiz. Bu olaya halk arasında “gözde uçuşan cisimler” denirken, bilimsel adı Muscae volitantes yani “uçan sinekler”dir.
Aslında bunlar sinek değil; gözün içinde, lens ile retina arasında bulunan jel benzeri vitreus sıvısında dolaşan küçük dokular, protein kümeleri ya da kırmızı kan hücreleridir. Gözümüzden gelen ışık retinaya ulaştığında bu yapılar hareket eder ve gölge oluşturarak görme alanımızda ilginç şekiller belirmesine neden olur.
Bununla birlikte, gözümüzde gördüğümüz tek optik yanılsama bunlar değildir. Bilim insanları, “mavi alan entoptik fenomeni” adı verilen başka bir olayı da açıklıyor. Halk arasında “mavi gökyüzü parçacıkları” olarak bilinen bu etki, aslında retinadaki kılcal damarlarda dolaşan beyaz kan hücrelerinden kaynaklanıyor.
Mavi ışık, kırmızı kan hücreleri tarafından emilirken plazma ve beyaz kan hücreleri tarafından emilmediği için gökyüzüne baktığımızda bu hücrelerin hareketlerini görebiliyoruz. Yani, gözlerimiz bazen kendi bağışıklık hücrelerimizi gözler önüne seriyor.




