Birisi sizi doğru yerden hafifçe dürttüğünde istemsizce kahkaha atmanız doğaldır. Ancak bu refleksin neden oluştuğunu bilim insanları hâlâ tam olarak anlayabilmiş değil. Bu istemsiz kahkaha refleksi, bilimsel adıyla gargalesis, nörobilim açısından büyük bir bilinmez.

Karolinska Enstitüsü ve Radboud Üniversitesi’nden nörobilimci Dr. Konstantina Kilteni, gıdıklanma üzerine bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmaları derleyerek kapsamlı bir inceleme hazırladı. Kilteni’ye göre bu konu, kulağa eğlenceli gelse de, bilimsel açıdan oldukça derin bir mesele. “Gıdıklanma; klinik, gelişimsel, motor ve duygusal nörobilimle doğrudan bağlantılı,” diyor.

Resim 2025 05 31 112005646

GIDIKLANMA SADECE İNSANLARA ÖZGÜ DEĞİL

Gıdıklanma neredeyse evrensel bir deneyim. Bebekler ilk oyunlarını bu yolla yaşar. Büyüdükçe bu duyguya karşı çığlık atma, kaçma ve ardından tekrar gelme gibi tepkiler geliştirirler. Bu refleks yalnızca insanlara özgü de değil. Şempanze gibi bazı primatlarda ve farelerde de benzer tepkiler gözlemlenmiş durumda. Bu da gıdıklanmanın evrimsel bir temeli olabileceğini düşündürüyor.

BEYİN GIDIKLANMAYI NASIL ALGILIYOR?

Bir nehir, bir kale, bir huzur! Turhal’da görmeniz gerekenler…
Bir nehir, bir kale, bir huzur! Turhal’da görmeniz gerekenler…
İçeriği Görüntüle

Gıdıklanma deneyimi, nörotipik olmayan bireylerde farklılık gösteriyor. Örneğin otizm spektrumundaki bireyler, dokunmaları nörotipik bireylere kıyasla daha gıdıklayıcı olarak algılayabiliyor. Şizotipal bozukluk yaşayan bireylerde ise kendi dokunuşları, başkalarının dokunuşları kadar gıdıklayıcı hissedilebiliyor.

Ancak bu karmaşık fizyolojik tepkinin neden oluştuğu sorusuna hâlâ net bir yanıt yok. Kilteni’nin araştırması, gıdıklanma hakkında hâlâ cevap bekleyen şu temel soruları sıralıyor:

  • Neden bazı vücut bölgeleri daha çok gıdıklanır?

  • Gıdıklanmak hoş mu, değilse neden kahkaha atarız?

  • Neden kendimizi gıdıklayamıyoruz?

  • Neden bazı insanlar çok gıdıklanırken, bazıları tepki vermez?

  • Beyin bu hissi nasıl oluşturur ve algılar?

Bugüne dek yapılan çalışmalar genellikle gıdıklanmayla neşeli kahkaha arasındaki farklara odaklandı. Ancak beynin gıdıklanma karşısındaki tepkilerini net biçimde ölçen çok az sayıda araştırma mevcut. Üstelik gıdıklanmanın bilimsel olarak ortak kabul gören bir tanımı bile yapılmış değil.

Resim 2025 05 31 112049355

GIDIKLANMAYI ROBOTİK EL TEST EDİYOR

Kilteni’nin laboratuvarında özel olarak geliştirilmiş bir düzenek sayesinde, katılımcılar sabit bir sandalyeye oturuyor ve ayaklarını yerleştirdikleri plakadan bir robotik el çıkıp aynı hassasiyetle gıdıklama uyguluyor. Bu sayede kişisel farklılıkların etkisi en aza indiriliyor ve araştırmalar daha tutarlı hale geliyor.

Bundan sonraki aşamada ise Kilteni ve ekibi, beyninde yapısal farklılıklar olan bireylerde “neden insan kendini gıdıklayamaz?” sorusunun yanıtlarını arayacak.

BİR İŞE YARIYOR MU, YOKSA EVRİMSEL BİR ARTIĞIMIŞ?

Gıdıklanma refleksi bir zamanlar hayati bir işleve sahip olabilir. Belki de hâlâ bir işlevi var ancak henüz keşfedilmedi. Kilteni’ye göre bu, bilim için hâlâ çözülmemiş heyecan verici bir gizem.

Muhabir: Berfin Bitirim