Selda Çetin - Muhabir
Grip, kızamık ve çiçek salgın hastalıkların başında yer alırken, son yıllarda dünyanın gündemine oturan Covid 19 salgını sonrası şimdi de uyuz salgını ile karşı karşıyayız.
Uyuz vakaları geçen yıla göre bu yıl yüzde 30 arttı ve üstelik bölgesel değil, Türkiye genelinde.
Türkiye’de dermatoloji polikliniklerine giden her 100 kişiden 30’una uyuz teşhisi konuluyor. Uzmanlar ise bunu salgın olarak niteliyor.
UYUZ HASTALIĞININ BELİRTİLERİ NEDİR?
Uyuzun en önemli belirtisi şiddetli gece kaşıntısıdır. Genellikle el parmak araları, el bileğinin iç yüzü, koltuk altı, dirsek ve kasıkta görülür. İlk defa uyuza yakalanan bir kişide belirtilerin başlaması 2-6 hafta kadar sürebilir.
Ancak daha önce uyuza yakalanan bir kişide, belirtiler genellikle maruz kaldıktan 1-4 gün içinde ortaya çıkar. Bu dönemde de kişi uyuzu başkalarına bulaştırabilir.
Hastalığın önlenmesi ve kontrolü için uyuz olan kişi ile birlikte yaşayan kişilerin de aynı zamanda tedaviye alınması son derece önemlidir.
Şiddetli kaşıntıyla ortaya çıkan uyuz ilerleyen zamanda vücutta yaraların oluşmasına neden olur.
Uyuz hastası ve evde beraber yaşadığı kişiler tarafından kullanılan giysiler, çarşaflar ve havlular en az 60 derecede yıkanmalı ve ütülenmelidir. Yatak takımları birkaç gün havalandırılmalı ve yıkanamayacak eşyaların ağzı bağlı olan bir poşet içerisinde ortalama üç gün saklanması gerekir.
Uyuz, bulaşıcı bir hastalık olmasına rağmen, doğru önlemler alınarak bulaşma riski azaltılabilir. Uyuz hastalığına bir kez yakalanan hasta ise kolay kolay iyileşememektedir.
