Norveç’teki Arne Qvam Mağarası’nda, buzul çağının daha ılıman dönemlerinden birine ait, olağanüstü zenginlikte bir hayvan topluluğunun kalıntıları gün yüzüne çıkarıldı. Küçük memelilerden (yaka lemmingi, tarla faresi) balina, mors ve kutup ayısına kadar uzanan bu fosil koleksiyonu, Avrupa Arktik bölgesine ait en eski hayvan çeşitliliği kanıtı niteliğinde.
MAĞARA NASIL BULUNDU?
Mağara, 1990’larda bir madencilik tünelinin açılması sırasında tesadüfen ortaya çıktı. Ancak 2021-2022 yıllarında yapılan kazılarla, tortul kaya katmanlarının altından bu değerli kalıntılar çıkarıldı. Araştırmalara göre, bölgede hem tatlı su göl ve nehirleri hem de deniz buzu bulunuyordu. Balina ve morslar deniz buzuna ihtiyaç duyarken, liman yunusları bu buzların yıl boyu bulunmadığını gösteriyor.
SOĞUK İKLİME UYUM SAĞLAYAMAYAN TÜRLER
Araştırmacılar, bu ekosistemin eriyen buzullar sayesinde tatlı su ve açık deniz erişimine sahip olduğunu, ancak yeniden donma süreciyle birlikte biyolojik çeşitliliğin hızla yok olduğunu belirtiyor. Bournemouth Üniversitesi’nden zooarkeolog Sam Walker, “Soğuğa uyumlu türler bile ani iklim değişimlerinde zorlanıyor. Bugün Arktik’te yaşanan hızlı ısınma, bu türler için daha büyük bir tehdit.” diyor.
BUGÜNE ULAŞMAYAN SOY
Mitokondriyal DNA karşılaştırmaları, bu hayvanların soylarının buzul çağının soğuma döneminde tükendiğini ortaya koyuyor. Oslo Üniversitesi’nden evrim biyoloğu Sanne Boessenkool, “Geçmişteki bu değişim soğumaya geçişti. Bugün ise hızlı bir ısınma sürecindeyiz. Soğuğa uyumlu türler, ısınan iklimde çok daha fazla zorluk yaşayacak.” ifadelerini kullanıyor.





