Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplanan AK Parti Merkez Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısı sona erdi. Toplantı sonrası kameraların karşısına geçen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik'in konuşmasından satır başları şu şekilde:
Öncelikle birkaç saat evvel vefat haberini aldığımız İlhan Şeşen'in ailesine baş sağlığı diliyoruz. Değerli bir sanatçımızdı. Allah'tan rahmet diliyoruz, mekanı cennet olsun.
"ÖZGÜR ÖZEL’İN ÇAĞRISI ABSÜRT"
CHP Genel Başkanı Özgür Özel siyasi hayatımızın en absürt işlerinden birine imza atarak ak gençliği cumhurbaşkanımızdan farklı tutuma çağırmış. AK gençliği Özgür Özel kendi partisi içindeki hiziplerden biri sanmış. AK gençlik cumhurbaşkanımızın en kararlı takipçilerinin başında geliyor. AK Parti sürekli sahada zaten.
Suriye'deki gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Cumhurbaşkanımızın yakından takip ettiği üzere yaptırımlarda ileri noktalara gelindi. Trump da yaptırımların kalkmasında cumhurbaşkanımızın verdiği önemi bilerek olumlu tutum aldığını bildirdi. Suriye'ye siyasi biçim çizmek değil bu kritik günlerinde Suriye halkının yanında olmak. Esas olan bütün grupların birlik halinde yaşaması noktasında yüksek iradenin ortaya çıkması.
Biz Suriye'ye baktığımızda bütün kesimlerin bütün boyutlarıyla bir arada kardeşçe yaşamasını, hem toplumsal hayatta hem yönetimde temsil edilmesinin kıymetli olduğunu ifade ettik. Bundan sonra Suriye'ye katkı sağlamak en doğru iş olacaktır. Esad görevdeyken Suriye'nin yeni bir Afganistan'a dönüşmesinden bahsediliyordu. Şimdi bu tehlikelerden giderek uzaklaşıldığını görüyoruz. Şu anda istikrarsızlaştırıcı tek unsur İsrail saldırıları. İsrail saldırıları bölge barışını tehdit eden birinci etkendir.
"İSRAİL’İN SALDIRILARI İSTİKRARSIZLIK KAYNAĞI"
Şimdiye kadar Suriye'de vekalet savaşlarına imza atanların en büyük argümanlarından biri deaş ile mücadele idi. Türkiye'nin tezleri ve DEAŞ ile mücadele esasında asıl istikrarı sağlayacak olanın Suriye'nin kendi dinamikleri ile ortaya doyduğu irade olduğunu göstermiştir. Suriye'nin istikrarındaki bütün hassasiyetleri yakından takip ediyoruz.
"FİLİSTİN’E DESTEK, SOMUT ADIMLARLA GÖSTERİLMELİ"
İsrail'in soykırım siyaseti devam ediyor. Artık herkesin net gördüğü bir şey var. Netanyahu ve ekibinin uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan kaçmak için yaptıkları soykırımdır. İngiltere'nin İsrail ile ticaret anlaşmalarını askıya alması önemlidir. Yükselen sesler önemlidir ama esas olan somut adımların atılmasıdır. Bu karşı çıkan devletlerin Filistin'i tanıması da önemli mesaj olacaktır.
"TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİ KARARLILIKLA SÜRÜYOR"
Terörsüz Türkiye konusunu yakından takip ediyoruz. Sürekli olarak bununla ilgili değerlendirmelerinizi yapıyoruz. Gelinen noktada terör örgütünün bütün uzantıları ile feshetmesidir. Somut olarak sahada eksiksiz olarak hayata geçmesi gerekiyor. Terör örgütünün illegal yapılanmalarını, sınır dışındaki yapılanmaları ile feshini gerçekleştirmesi esas meseledir. kiminde bir cümle eksik kiminde bir cümle fazla söyleniyor. Burada gündem Terörsüz Türkiye ve Terör örgütünün kendini feshetme meselesidir. Bağdat ile Erbil ile koordine edilecek meseleler var. Bu konularda ilerleme sağlandı. MİT sahada. Bu doğrulama mekanizmaları ile silahın bırakılıp bırakılmadığı ve ne düzeyde olduğu teyit edilecek. Suriye'de de terör yapılanmaları sona ermeli. Suriye ordusunun bir parçası olması gerekiyor.
Bu saatten sonra kim terörsüz Türkiye'yi sabote etmeye kalkarsa onun ne bağlantıları olduğu görülmüş olacaktır. Dilin sağduyulu şekilde kullanılmalıdır. DEM Parti ziyaretleri çerçevesinde terörsüz Türkiye odaklı meselede sağ duyulu davranılmasını gündemimizde tutuyoruz. Bu süreçlerde itiraz edenlerin de görüşlerini ifade etmeleri siyasetin doğası açısından, siyasetin milletin ihtiyaçlarını gidermesi açısından son derece önemlidir. Biz bir eleştiri ile provokatif söylemi birbirinden ayırt edebilecek deneyime sahibiz. Siyaset görüntüsü altında sabotaj olması geçmiş dönemde de görülmüştür. Yanlış bir dilin gündemi saptırmasına izin verilmemeli. Yanlış değerlendirmeler yapılabiliyor. Bu yanlış değerlendirmelere en büyük cevap terörsüz Türkiye konusunda kararlı, sabırlı, odağını kaybetmeyen yaklaşım olacaktır.
"KİMLİKLERİMİZ FARKLI OLSA DA SOYADIMIZ TÜRKİYE CUMHURİYETİ"
Vatandaşlarımızın kendilerini çeşitli kimliklere ait görüyorlar. Mezhep, dini aidiyetlerden yola çıkıyorlar. Her zaman söylediğimiz gibi adlarımız farklı olsa da soyadımız Türkiye Cumhuriyeti'dir. Ülkemizin karşı karşıya kaldığı meseleyi kendi irademizle, kapasitemizle, Türk, Kürt, Alev, Sünni ve diğer unsurlarla kardeşliğimizi pekiştirerek ortaya koymamız başlı başına kıymettir. Önümüzdeki günlerde daha hassas süreçler karşımıza gelecek. Türkiye'nin içinde ve dışında daha çok yoğun tartışma yapılacak. Odağımızın Türkiye Yüzyılı'nda terörsüz Türkiye çerçevesine ulaşmak çok doğru olacaktır.
SORULAR VE CEVAPLAR
"YENİ ANAYASA İÇİN SİVİL İRADE ŞART"
Sayın Bahçeli son derece stratejik yaklaşımlar sergiledi. Tartışmaların odağını terörsüz Türkiye noktasında tutacak şekilde çerçeve çizdi. Yüce meclisin katkısı ve yapacağı liderlik son derece kritik ve önemlidir. Yüce meclisin sürece katkısı son derece kıymetli ve önemlidir. Komisyon çağrısı ise Meclis Başkanlığı tarafından planlanacaktır.
Sayın Cumhurbaşkanımızın şöyle bir hassasiyeti var. Gelecek nesillere kendi irademizle sivil bir anayasa borcumuz var. Türkiye'nin geleceği açısından böyle. Bu ihtiyaç her zaman sürecektir. Siyasi meşruiyet açısından meseleye bakıldığında bir şekilde şimdiye kadar ki anayasa değişiklikleri meclisin meşruiyeti içinde gerçekleştirilmiştir. Önümüzdeki dönem açısından baktığımızda sivil anayasa dediğimiz, herhangi vesayet odağının için işine karışmadığı anayasa siyasi geleceğimiz açısından son derece kıymetli.
"CUMHURBAŞKANIMIZIN LİDERLİĞİ HAZİNE DEĞERİNDEDİR"
Bu konu konuşulduğunda iki şey gündeme getiriliyor. Sayın Cumhurbaşkanımızın yeniden aday olup, olmayacağı ve parlamenter sistem. Halbuki parlamenter istem ve Cumhurbaşkanlığı sistemi demokrasinin içerisinde. Parlamento sisteminin siyasi konsolidasyona ödendiği bedeller biliniyor. Rahmetli olmuş siyasi figürlerin hemen hepsi Cumhurbaşkanlığı sistemini önermişti. Türkiye'de parlamenter sistem varken vesayetin yanında yer alanlar bugün Cumhurbaşkanlığı sisteminin karşısında parlamenter sistemi gündeme getiriyorlar. Şimdi sadece Cumhurbaşkanımıza karşıtlık üzerinden bu konuyu gündeme getiriyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız kendisinin adaylığı ile ilgili tartışmaların bu meselenin parçası olmadığını ifade ediyor. Tabii sayın Bahçeli'nin açıklamasına şükranlarımızı sunuyoruz. Cumhurbaşkanımızın tabii ki yeniden seçilmesini birinci öncelik olarak arzu ederiz. Cumhurbaşkanımızın birikimi, kapasite, liderlik birikimi devlet ve millet hayatımız açısından hazine değerindedir.