Çin’in Yunnan bölgesindeki Xingyi arkeolojik alanında ortaya çıkarılan 7.100 yıllık bir kadın iskeleti, bilim dünyasında heyecan yarattı. Xingyi_EN olarak adlandırılan bu Neolitik kadının DNA’sı, daha önce yalnızca genetik analizlerle varlığı tahmin edilen "hayalet bir insan soyuna" işaret ediyor.
Pekin’deki Omurgalı Paleontolojisi ve Paleoantropoloji Enstitüsü’nden paleogenetikçi Qiaomei Fu ve ekibi tarafından yürütülen araştırmada, güneybatı Çin’deki 127 antik insan genomu incelendi. Bulgular, Mayıs 2025’te Science dergisinde yayımlandı.
AYRIŞMIŞ BİR SOYA AİT ÇIKTI
Yapılan karbon testleri, Xingyi_EN'in yaklaşık 7.100 yıl önce yaşamış olduğunu gösterirken, izotop analizleri onun avcı-toplayıcı olduğunu ortaya koydu. Ancak asıl sürpriz genetik analizde geldi: Bu kadın, bilinen Doğu ya da Güney Asya soylarına değil, bugünkü Tibetlilerin gen havuzuna katkı sağlayan, tamamen farklı, “derinlemesine ayrışmış” bir soya ait çıktı.
Bilim insanlarının "hayalet soy" olarak tanımladığı bu atalar, bugüne dek fosil ya da iskelet olarak tespit edilememiş, ancak DNA izlerinden varlığı sezilmiş bir grup. Xingyi_EN ile bu soy ilk kez fiziksel bir örnekle temsil edilmiş oldu.
Araştırmaya göre bu “Temel Asyalı Xingyi soyu” 40.000 yıl önce diğer insan topluluklarından ayrıldı ve uzun süre gen karışımı olmadan izole kaldı. Zamanla diğer Doğu Asya topluluklarıyla karışarak, modern Tibetlilere genetik katkıda bulundu.
Ancak araştırmacılar, bulgunun tek bir iskelete dayanması nedeniyle dikkatle değerlendirilmesi gerektiğini vurguluyor. Daha fazla örnekle bu gizemli soyun geçmişi daha net aydınlatılabilir.