Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti İstanbul 8. Olağan İl Kongresi’nde açıklamalarda bulundu. İl teşkilatının yeni yönetiminin belirlendiği kongrede coşkulu kalabalığa seslenen Erdoğan, çarpıcı mesajlar verdi.
2028 MİLAT OLACAK
İşte Erdoğan’ın konuşmasından satır başları: “Bugün İstanbul teşkilatımızda bayrak değişimi yaşanıyor. Görevini 4 yıldır şanla, şerefle yürüten Osman Nuri Kabaktepe’ye partim ve teşkilatım adına teşekkür ediyorum. 2028’den sonra yeni bir
İstanbul, yeni bir Türkiye inşa edeceğiz. Bugünden itibaren AK Parti İstanbul İl Başkanlığı’nı üstlenecek Abdullah Özdemir kardeşime başarılar diliyorum. Abdullah Özdemir, çekirdekten yetişmiş, il teşkilatımızın çeşitli birimlerinde görev almış, örnek çalışmaları ile göz doldurmuş bir kardeşimizdir. İlçemize ve İstanbul’umuza önemli hizmetleri olmuştur. Emanetine hakkı ile sahip çıkacağına, sahada yüksek seviyelere çıkacağına yürekten inanıyorum.
VESAYET DUVARLARINI YIKTIK
Unutmayın, AK Parti bir erdemliler hareketidir. Ana kucağıdır, baba ocağıdır. Vatan için aşkla çarpan kalplerin buluşma noktasıdır. Hep birlikte 2028’e yürüyoruz. 14 Ağustos 2001’de nasıl partimizi kurduysak, 3 Kasım 2002’de nasıl iktidara geldiysek, kirli yapıları nasıl yıktıysak; kapatma davalarını, muhtıraları, gece yarısı bildirilerini, alçak saldırıları nasıl püskürttüysek, engelleri nasıl ortadan kaldırdıysak, vesayete karşı nasıl dimdik durduysak çok daha fazlasını yine birlikte başaracağız.
İMAMOĞLU’NA TEPKİ
Gelirken bilboardlar gördüm; neymiş, İstanbul’u konutlarla donatmışlar. Bizim 23 yılda yapamadığımızı onlar 5 yılda yapmışlar. Ekrem Efendi, bunları ispat et; bak bakalım Erdoğan ne yapıyor! Bizim icraatlarımızın ulaştığı yerlere senin hayallerin bile ulaşamaz Ekrem. Şimdi aynı hizmet aşkı ile çalışarak ülkemizi dünyada daha yüksek seviyelere getireceğiz. AK Parti ve Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı’nı birlikte inşa edeceğiz.
BAHÇELİ’YE GEÇMİŞ OLSUN DİLEDİ
Sayın Bahçeli’ye şahsım ve partim adına geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Sağlık durumu iyi olan Bahçeli’nin, bir an önce hizmet mücadelesini eskisinden daha büyük kararlılıkla devam ettireceğine inanıyorum. İkili telefon görüşmesinde de durumunun gayet iyi olduğunu kendisinden dinledim.
DEPREM TURİSTLERİNE TEPKİ
Evvelki gün 53 bin canımızı yitirdiğimiz 6 Şubat depremlerinin 2. yıl dönümüydü. Kardeşlerimizi bir kez daha rahmetle yâd ettik. Artçı sarsıntılar devam ederken ortalığı velveleye verip de 2 yıldır ortalıkta görünmeyen deprem turistlerine bir çift sözüm var. Asrın vicdansızlığını sergilediniz, depremzedelerimize oy tercihinden dolayı hakaret ettiniz. Hiç mi kendinizden utanmıyorsunuz? Hiç mi vicdan azabı duymuyorsunuz? Biz yıkıntılarla uğraşırken muhalefetten birileri çıkıp ‘Bu hükûmet bu enkazın altında kalır’ demişti. Haritada yerini dahi bilmedikleri ülkeleri Türkiye’ye örnek gösterecek kadar hırslarına yenik düşenler olmuştu. Her şeyi denediler; ‘Bu inşaatları bitiremezsiniz’ dediler. Biz ne yaptık? Tökezlememizi bekleyenlerin heveslerini kursaklarında bıraktık.
CHP’NİN VAATLERİ NEREDE?
Bir çift sözüm de bol bol vaat dağıtıp sırra kadem basanlara… Hani bedava ev yapıyordunuz? Niçin sözlerinizin arkasında duramadınız? Her mikrofon uzatıldığında devleti, hükûmeti acımasızca eleştirirken belediyeler eli ile yapsaydınız ya. Şu an yönetiminizdeki belediyelerde ne yapıyorsunuz? Bedava evleri, bedava iş yerlerini unuttunuz mu? Elinizi tutan mı oldu? Neden yapmadığınızı çıkıp depremzedelere açıklayın.
DÜNYA HAYRAN, CHP KARALIYOR
Bu işleri az çok bilen herkes, Türkiye’nin deprem bölgesinde yürüttüğü çalışmalardan hayranlık ve takdirle bahsediyor. Biz 100
bin, 200 bin konut yaptık deyince hayretlerini gizleyemediklerini defalarca gördük yurt dışında. Ana muhalefet partisi deprem meselesinde bile polemik yapıyor. Karalama, kötüleme peşinde koşuyor.
BUNLARIN SİYASETİ; ‘ÇÖP,ÇAMUR, ÇUKUR’
İnşaat çalışmalarımıza laf ediyorlar ama depreme hazırlığa dair ne projeleri ne elle tutulur icraatları var. İnşa etmek denince ev, okul değil; balya balya dizilen para kuleleri geliyor akıllarına. Şişirilmiş konser faturaları ile belediyeleri yağmalamayı kâr sanıyorlar. Sol örgüt sloganları ile adliye önlerinde polise saldırmak, rutinleri hâline geldi. Kendi bünyelerini saran hırsızlıkla uğraşmıyorlar. Siyasi ikballeri için dün uğruna gözyaşı döktüklerinin sırtına hançer saplamaktan çekinmiyorlar. ‘Gandi Kemal’
dediklerine bugün gık dese linç ediyorlar. Mevcut genel başkanın çaresizliği diline vuruyor artık. Söylemi, Türk siyasetine yakışmayan üsluba dönüşüyor. Suç bastırmaya çalışıyor. Hizmeti, eseri, yatırımı arasan da zaten bulamıyorsun. Yönettikleri belediyelerde fetret dönemi, yerini çöküş dönemine bıraktı. Büyükşehir belediyeleri sapır sapır dökülüyor, yanan otobüslerden geçilmiyor. Kendi ekran yüzlerini bile isyan noktasına getirdiler. Tedbirsizliklerden artık onlar bile rahatsız oluyor. Çöp, çukur, çamur… Aynı hâle geldi İstanbul. Makyaj döküldükçe bu tepkiler artacaktır. CHP’den hizmet eden siyasetçi çıkmaz.