Suudi Arabistan Krallığı, Veliaht Prens Muhammed bin Nayif’in yerine Kral Selman’ın oğlu Muhammed bin Selman’ın getirilmesi yönünde karar aldı. Suudi Arabistan Devlet Televizyonu tarafından aktarılan bilgiye göre kraliyet üyesi 34 kişiden 31’i Muhammed bin Selman’ı destekledi. Veliaht Prens olmasının yanı sıra Başbakan Yardımcısı olarak da açıklanan 31 yaşındaki Muhammed bin Selman, aynı zamanda Savunma Bakanlığı pozisyonunu da koruyacak.

Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın Yemen’de yürüttüğü operasyonlardan sorumlu olarak görev yapıyordu.

KATAR DÜŞMANLIĞININ ODAK NOKTASI VELİAHT OLDU

Babası, tahta oturana kadar fazla tanınmayan Muhammed bin Selman, ekonomi politikalarında da önemli oranda söz sahibi. Ekonomi ve Kalkınma İşleri Konseyi Başkanı Muhammed bin Selman geçtiğimiz yıl, Suudi Arabistan ekonomisinin petrole olan bağımlılığını sona erdireceklerini söylemişti. Muhammed bin Selman, Suudi Arabistan’ın 26 Mart 2015’te başlattığı Yemen saldırılarından bir ay sonra göreve gelmişti. Prens Selman, büyük yıkıma, ölümlere ve insani trajedilere yol açan politikaların da sorumlularından. Muhammed bin Selman’ın Katar’a karşı cephe alınmasında da belirleyici olduğu ifade ediliyor.

PLANLI BİR DARBE Mİ?

Suudi tahtının ikinci veliahdı durumundaki Muhammed bin Selman’ın birinci veliahtlığa seçilmesi, yaşanan Körfez Krizi’nin arkasındaki isim oluşu elbette ki tesadüfi değil. Zira kâinatta tesadüfe yer yok. Mart ayında, Birleşik Arap Emirlikleri veliaht prensi aracılığı ile ABD Başkanı Donald Trump ile görüşen Muhammed Bin Selman’ın mayıs ayında Trump’ın Suudi Arabistan’ı ziyaretinin hemen ertesinde başlayan Katar Krizi’nin gerisindeki isim olduğu belirtiliyor. Veliahtlıktan azledilen Muhammed bin Nayef’in ise, Türkiye ve Katar’a yakın durduğu belirtiliyordu. Nayef’in İçişleri Bakanlığı döneminde Türkiye’yi destekleyen önemli bir isim olduğu da biliniyordu.

VELİAHT OLABİLMEK İÇİN KATAR’A KUMPAS MI KURULDU?

Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani’ye atfen ” ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınlaması ile başlayan krizin arkasında büyük bir kumpas olduğu belirtiliyordu. Katar Başsavcısı Ali bin Fatis el-Meri, ülkesine yönelik ablukaya katılan komşu ülkeleri, resmi haber ajansı QNA’ya yönelik yaklaşık bir ay önceki siber saldırıyı düzenlemekle suçladı. El-Cezire kanalının haberine göre, Katar Başsavcısı Meri, “QNA’ya yönelik siber saldırıyı, Katar’a yönelik ablukaya katılan komşu ülkeler düzenledi. Bu ülkelere suçlama yöneltmek için elimizde yeterli delil var” ifadelerini kullandı. Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) ve Bahreyn’e işaret eden Başsavcı Meri, bu suçlamaları söz konusu ülkelerden birine mi yoksa tümüne mi yönelttiğine dair bir bilgi vermedi.

KAZANAN KİM?

Katar özelinde başlatılan körfez krizinin kazananı merak konusu oldu. Kriz sebebiyle Müslüman Kardeşler ve Hamas gibi özgürlük hareketleri, dünya kamuoyuna bir kez daha “terörist” olarak lanse edilirken, krizden en karlı çıkan ABD gibi görünüyor. 330 milyar dolarlık anlaşma ile ABD yönetiminin arkasına alan Suudi yönetiminin başı çektiği körfez ülkeleri bir anda Katar’a karşı cephe alırken, Katar’ı da krizden kurtulabilme adına ABD’nin kucağına itti. Fırsatı yakalayan ABD Katar’a 12 milyar dolarlık F16 savaş uçağı sattı. Krizi nakde çevirme fırsatını geri çevirmeyen ABD sürecin en karlı çıkan tarafı oldu. Ayrıca darbe ile Suudi Arabistan’daki yönetimi değiştiren ABD bölgedeki etkinliğini iyice arttırmış görünüyor. İkinci veliaht olan Muhammed bin Selman’ın birinci veliaht olarak seçilmesi de, Selman’ı kazananlar tarafında gösteriyor.

İRAN MEDYASI: YUMUŞAK DARBE

İran medyası Suudi Arabistan Kralı Selman’ın veliaht prens Muhammed bin Nayif’i görevden alarak yerine oğlu Muhammed bin Selman’ı veliaht prens olarak atamasını ‘yumuşak darbe’ olarak nitelendirdi. Middle East Monitor’un haberine göre, İran devlet televizyonu web sitesinde Suudi Arabistan’daki karar için “Suudi Arabistan’da yumuşak darbe” başlığını kullandı.

KRİZ NASIL BAŞLAMIŞTI?

Katar Resmi Haber Ajansı (QNA), 23 Mayıs gecesi Katar Emiri Şeyh Temim Al Sani’ye atfen ” ABD’ye karşı ve İran’ı destekleyici” açıklamalar yayınladı. Ancak açıklamadan hemen sonra, Katar resmi olarak QNA sitesinin siber saldırıya uğradığını duyurdu. Söz konusu açıklamaların dikkate alınmamasını talep etti. Birleşik Arap Emirlikleri’nden yayın yapan Al Arabiya ve SKY News Arabia kanalları resmi açıklamalara rağmen yayınlarına devam ederken, Suudi Arabistan, BAE, Mısır gibi ülkeler Katar menşeli yayın yapan tüm yayın kuruluşlarına erişimi ülke içinde yasakladı. Suudi Arabistan, BAE, Yemen, Mısır ve Bahreyn 5 Haziran’da yaptıkları açıklama ile Katar ile tüm diplomatik ilişkilerini kestiklerini duyurdu.

Muhabir: Haber Merkezi