ASELSAN üretkenliğin artırılmasında yapay zeka kullanımını zorunlu görüyor ASELSAN üretkenliğin artırılmasında yapay zeka kullanımını zorunlu görüyor

Anıl Budak - Muhabir

Dünya'dan sadece 41 ışık yılı uzaklıkta bulunan gezegen, Yengeç Takımyıldızı'ndaki Güneş benzeri bir yıldızın yörüngesinde döndüğü teyit edilen beş dünyadan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu keşif, Güneş Sistemimizin ötesindeki bir gezegeni çevreleyen bir atmosfer için şimdiye kadarki en iyi kanıt ve galaksinin başka yerlerinde yaşanabilir gezegenler arayışında büyük bir atılımlardan biri olma potansiyelini de içerisinde bulunduruyor.

Gökbilimcilerden oluşan bir ekip bu keşfi yapmak için James Webb Uzay Teleskobunu kullandı. Keşfin kilit noktası, ev sahibi yıldızından gelen kavurucu sıcaklıklar ve radyasyonla patlatılan kayalık bir dış gezegenin hala gazlı bir atmosferi sürdürebileceğini göstermesi oldu.

55 Cancri e bir süper-Dünya ötegezegeni, yani bileşim olarak Güneş Sistemimizdeki kayalık gezegenleri andırıyor.

Bununla birlikte, Dünya'nın neredeyse iki katı genişliğinde ve biraz daha yüksek bir yoğunluğa sahip. Gezegen ayrıca yıldızına o kadar yakın bir yörüngede dönüyor ki, yüzeyi muhtemelen derin bir erimiş magma okyanusuna sahip.

Atmosfer Keşfi

YÖRÜNGESİNDEKİ TURU 18 SAAT SÜRÜYOR

55 Cancri e'nin yıldızının yörüngesinde dönmesi sadece 18 saat sürüyor; Dünya'nın 365 günlük yörüngesiyle kıyaslandığında son derece kısa. Ötegezegen büyük olasılıkla gelgitsel olarak kilitlenmiş durumda, yani Ay'ımızın aynı tarafının her zaman Dünya'ya baktığı gibi, aynı taraf her zaman ev sahibi yıldıza bakıyor.

Bu da gezegenin bir tarafının sürekli karanlıkta olduğu, diğer tarafının ise ev sahibi yıldızdan gelen ısı ve radyasyonla sürekli olarak karşılaştığı anlamına geliyor.

“ESRARENGİZ DIŞ GEZEGEN”

Bern Üniversitesi Uzay ve Yaşanabilirlik Merkezi CSH'den Brice-Olivier Demory “55 Cancri e en esrarengiz dış gezegenlerden biri” diyor.

Demory, Nature dergisinde yayınlanan çalışmanın ortaklarından biri. Demory, “Son on yılda bir düzine yer ve uzay tesisiyle elde edilen muazzam gözlem süresine rağmen, James Webb Uzay Teleskobu sayesinde bulmacanın parçalarının nihayet bir araya getirilebildiği bugüne kadar, doğası anlaşılması zor olarak kaldı” dedi.

Editör: Anıl Budak