Peygamber (s.a.v.) aşıklarının yüz yılları aşan muhabbetle dolu sözleri gönüller inşa etmeyi sürdürüyor. Süleyman Çelebi Hicri 812-Miladi 1409 yılında yazdığı esere Vesiletü’n-Necât yani ‘kurtuluş vesilesi’ adını verdi. Halk arasında Mevlid-i Şerif olarak bilinen eser Hazreti Peygamber’in (s.a.v.) sevgisini kuşaktan kuşağa aktarmaya devam ediyor.

‘Hepimiz kullarız, sen ise şahsın
Gönlümüzde daim parlayan mahsın’

KURTULUŞ VESİLESİ

ÂŞIK Paşa’nın Garibnâme’si, Erzurumlu Mustafa Darîr’in Sîretü’n-Nebî’si ve Ahmedî’nin Mevlid’i Anadolu topraklarında Hazreti Peygamber’in (sav) sevgisinin neşv-ü nema bulmasına aracılık eden kutlu eserler olarak biliniyor. Ancak bütün bu eserlerin ruhunu mısralarında taşıyan Süleyman Çelebi’nin kaleme aldığı Vesiletü’n-Necât halkın gönlünde ayrı bir yer tutuyor.

KUTLU DOĞUM COŞKUSU

HALKIN Hazreti Peygamber’in doğumuna atıf yaparak Mevlid-i Şerif olarak adlandırdığı eser her yıl rebiülevvel ayının 12. gecesine denk düşen kutlu doğumda aşk ve coşkuyla dilden dilen sınırları aşıyor. Bu sene ‘Peygamberimiz, Cami ve İrşat’ temasıyla kutlanan Mevlid-i Nebi Haftası yurt içi ve yurt dışında çok sayıda etkinlikle milyonlarca müminin kalbine dokunuyor.

Bu gelen ilm-i ledün sultanıdır,
Bu gelen tevhid-i irfan kânıdır.
**
Bir adı Mahmud, bir adı Ahmed’dir,
Varlığı cümle âleme rahmettir.
Derdi ki, ya Rab yüzüm tuttum sana,
Ya İlahi ümmetimi ver bana!
**
Ümmetim dedi sana, O Mustafa,
Ver salevat sen de ona, bul safa.

Editör: TE Bilisim