Uluslararası Fatih Sultan Mehmet Anadolu İmam Hatip Lisesi/Ahmet Gülesin

Müslüman bir erkek ve kadının tesettürü nasıl olmalıdır, bu konuda Efendimiz’in (sav) hadislerinde bahsedilen ölçü nedir?

İslam da bazı esaslar vardır ki bunlar değişmez esaslardır. Tesettür, mahremiyet, hicap, namus meseleleri bu esaslardandır. İslam’ın getirdiği sistemde “Aile” kurumu esastır. Aile kurumu, Hz. Âdem aleyhis-selamla başlayan Peygamber efendimiz alayhissalatu vesselam’a kadar devam eden ve kıyamete kadar devam edecek bir sistemdir.

Allah’ın kudretinin büyüklüğünün birliğinin delillerinden biri şudur Allah sizin için kendileriyle huzura kavuşacağınız eşler yaratmıştır. Eşlerinizle ve çocuklarınızla aranızda sevgi ve rahmeti var eden odur Allah’tır. (Rum:19) âyetinde ifade edilen sistem, Aile sistemidir. İslam ailesi ilgili bu âyet İslam ailesinin temelinin huzur olduğunu, sevgi ve rahmet dinamikleri üzerine kurulu olduğunu ifade etmektedir.

İslam ailesini zedeleyen, İslam ailesini dumura uğratan, İslam ailesini yıkan zina, fuhuş, livata gibi fiiller haram olarak kabul edilmiştir.

Müslümanın gözü kirli olmamalıdır. Müslüman haram sahneler haram tablolara bakmamalıdır. Göz fotoğraf makinesi gibi sürekli fotoğraf çekmektedir. Bizzat kendi gözümüzle çektiğimiz fotoğraflar kıyamet gününde amel defterinde önümüze konulacaktır. Görmek istemediğimiz çirkin fotoğrafları kendi gözlerimizle çekmeyelim. Müslüman kızlarımıza Müslüman hanımlara Müslüman bacılarımıza sesleniyorum. Gençlerin gözlerini kirletecek şekil ve kıyafetlerden sakınmalısınız.

“Ey peygamber hanımlarına kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle baştan aşağı vücutlarını örten “cilbab” denilen dış örtüye bürünsünler.”

Tesettür Müslüman hanımlara Allah in kıldığı bir farzdır. Tarih boyunca tesettürü reddeden Müslüman hanım olmamıştır. Her Müslüman kız buluğ çağından itibaren tesettüre bürünmek durumundadır. Hem kendisini haramlardan koruyacak hem de genç kardeşlerini haramlardan koruyacak bir davranıştır.

Tesettür ev dışındaki o güzelim İslami örtüdür. İslam’da ölçüler net olarak tayin edilmiştir. Tesettürün şartları anlatılmıştır ama şekli tam olarak verilmemiştir. Şartlar hiçbir zaman değişmez. Temel özellikleri itibariyle vücudu tamam örten -yüzü ve elleri bileklerine kadar müstesna- vücudun tamamı o örtüye bürünmüş olması gerekir. Ev içindeki kıyafeti edebe uygun olmalıdır şeklinde özetlenebilir.

BATILILAŞMANIN GETİRDİĞİ YOZLAŞMA SEBEBİYLE YABANCILAŞTIK

Tesettürün ev dışı tesettürün şartları: vücudu bastan aşağıya örten tek parça elbise olması. Koyu renkli olması, dikkat çekici olmaması, dar olmaması, şeffaf olamaması, güzel kokulu olmaması, erkek elbisesi ne benzememesi, kâfir elbisesi ne benzememesi, aşırı lüks israf elbisesi olamaması, vücut hatlarını belli etmemesi şeklinde on özelliği taşımalıdır. Dikkat ederseniz tek şekil verilememiştir. Çünkü kutuplardaki bir kadının giyeceği elbiseyle 40 derece sıcaklıkta sıcak bir ortamda ki elbise farklı olacaktır. Önemli olan Allah’ın rızası için örtüye bürünmektir.

Müslüman hanım ibadet duygusu ile tesettüre bürünür. Müslüman hanım örtüsünü iffetinin namusunun bir gereği olarak kabul eder. Örtünmeyen örtünemeyen bacılarının örtünmesi için gayret eder. Ama hiçbir zaman suçlayıcı tepeden bakıcı dışlayıcı bir tavır tutum içerisinde olmaz. O iffetli namuslu mahremiyet uygun bir hayat yaşamak için gayret eder.

Müslümanın gözü temizdir, kulağı temiz, Müslümanın eli temizdir, ayağı temiz. Elini vermez Müslüman karşı cinsteki bir bayana Müslüman bir genç. Elini vermek gönlünü vermek demektir. Tertemiz dir hayati Müslüman gencin rüyaları bile temiz. Ufku temiz hayatı temiz. Nezih bir hayattır. Hedefimiz budur.

Ama Batılılaşmanın getirdiği yozlaşma sebebiyle biz tarihimize kültürümüze benliğimize dinimize inancımıza yabancı hale geldik. Biz bizim gibi düşünmeli, biz bizim gibi olmalıyız. 1400 sendir sahip olduğumuz o manevi değerlerden asla taviz vermemeliyiz elhamdülillah öyle gençleri görüyoruz. Severek örtünen kızlarımızı ilim yolunda yürümeyi ve hayali olmayı ilke olarak kabul eden kızlarımızı görüyoruz. Hz. Aişe validemiz diyor ki Şu ensar hanımları ne güzel hanımlar dir haya sahibi olmaları ilim öğrenmelerine engel olmadı. (Buharî) Ne ilim için hayadan ne de haya için ilimden taviz vermeyeceğiz.

Genç kızımız hem ilim sahibi olacak hem haya sahibi. Onu pespaye durumlara düşürecek ayağa düşürecek şahsiyetini kişiliği iffetini zedeleyecek söz ve davranışlara fırsat vermeyecektir. Tarihte olduğu genç kızlarımızı ilim yolunda irfan yolunda İslam ailesini gerçekten yüceltecek tavır ve davranışlarla İslam toplumu nu geliştirecek buluş ve projelerle genç kardeşleri gibi gayret edecektir.

Ne mutlu İslam dan taviz vermeyen İslami ilkelerden ödün vermeyen genç kızlarımıza. İslam dininin güncelleştirmeye ihtiyacı yoktur. İslam dilinin güncelleştirmeye ihtiyacı vardır. Ana İlkeler ana prensipler ana esaslar güncelleştirilemez. Çünkü onlar değişmez güncelleştirilecek olanlar şekildir, sunumdur, üsluptur.

Hediyeleşmeyi tarif ediyor aleyhissalatü vesselam efendimiz. Hediyeleşin ki birbirinizi sevesiniz. O günün hediyeleri farklı, bugünün hediyeleri farklı. Ama bu hediyeleşme esası, hediyeleşme sünneti o gün de bugün yarın da geçerlidir. ama hediye verme üslubu hediye sunma üslubu, hediyeyi takdim şekli, hediye edilen malzemeler tarih boyunca veya farklı coğrafyalarda farklı şekillerde gerçekleştirilecektir.

Biz Kur’an’ı ve sünneti ehl-i sünnet âlimlerinin sahabeden başlayarak günümüze kadar ilim, cihad, takva ve ihlas erlerinin yolunu takip edeceğiz. Seyyid kutup merhumun dediği gibi alın terimizi, göz yaşımızı ve paramızı İslam yolunda vereceğiz en son Allah yolunda cihadiçin kanımızı vermek bizim çizgimiz olacaktır. Ama bizden istenen önce alın teridir. Sonrae göz yaşıdır. İlim yolcularına selam olsun

“FİTNE ZAMANINDA DEVE YAVRUSU GİBİ OL”

Biz gençlere neler tavsiye edersiniz?

Genç kardeşim!.. Kukla olma. Genç kardeşim!.. İşletilme. Genç kardeşim!.. Kimsenin payandası istepnesi olma. Genç kardeşim!.. Hiçbir kimsenin esiri olma. Genç kardeşim!.. Hiçbir kimsenin kölesi olma. Hür düşün hür yaşa. Kur’an’ın getirdiği hürriyeti Allah Resulünün getirdiği hürriyeti gönlünde yaşa. Hizmet senin ilken olsun. Yeni projeler üretmek, İslami esaslar çerçevesinde proje üretmek senin görevin olsun. Gündüz bir kitap gece bir kitap okumalısın ki, daha güzel daha verimli ve daha bereketli bir hayat süresin.

Genç kardeşim!.. Hz. Ali’nin gençlere yaptığı tavsiyeyi nakletmek istiyorum: “Fitne zamanında yani dengelerin kaybolduğu anarşi ve terörün hâkim olduğu zamanda deve yavrusu gibi ol. Sırtına binilemeyen sütünü sağılamayan deve yavrusu gibi ol. Kimse senin sırtına binmesin, kimse senin sütünü sağmasın, kimse seni kullanmasın, kimse seni işletmesin. Yabancı ideolojilerin kurbanı, esiri piyonu ve ajanı olma.

Sen Müslüman bir genç olarak yaşa. Müslüman bir genç olarak İslâmî hayatını sürdür. Rehberin Hz. Yusuf olsun. Züleyha’lara pirim vermeyen, Ben Allah’tan korkuyorum, diyen bir genç olmalısın. Hz. İbrahim gibi putlara tağuta ve Nemrut’lara pirim vermeyen bir genç olmalısın. Sen Bilal-i Habeşi gibi Ebu Cehillere; Allah biridir Allah birdir diyerek meydan okuyan bir genç olmalısın. Ammar gibi bir genç, Sümeyye gibi bir genç kız olmalısın. Mus’ab b. Umeyr gibi imanda, ibadette, takvada, cihadda, ilimde, irfanda, hizmette örnek bir genç olarak tarihe yazılmalısın. Önümde örnekler çok. Sen icra eden, uygulayan, yaşayan tatbik eden bir genç olmalısın. Peygamberimiz’in şu müjdesini unutma İbn Mace’nin Sünen’inde 8 No’lu hadisi şerif: “Allah bu dine sahip genç fidanları yetiştirmeye devam edecektir. Bu genç fidanlar Allah’a itaat noktasında Allah tarafından değerlendilicek hizmette istihdam edilecek tır. Evet.. Önündeki engeller senin yetişmen için, senin pişmen için vesile olmalıdır. Ve ileride seni bu ülkede, bu dünyada çok güzel günler bekliyor.

Hz. Ömer r.a. bir gün arkadaşlarına sormuştu. Siz ne dua ediyorsunuz?. Dediler ki Kur’an’ı Kerim’de ki hadis-i şeriflerdeki duaları yapıyoruz. Hayır, Hayır özel duanız nedir? Diye sordu. Biri dedi ki Ya Ömer ben bir oda dolusu altınım olsun istiyorum. Ve son dirhemine kadar Allah yolunda dağıtmak istiyorum. İkincisine sordu: Peki siz nasıl dua ediyorsunuz. Ya Rabbi beni şehitlikle şereflendir. Ama İslam yolunda cihat yolunda, Allah yolunda vücudum lokma lokma, lime lime olsun isterim. Huzuruna çıktığımda: Ey kulum bunu niçin istedin? diye sorduğunda: Ya rabbi senin rızan için istedim, diyeyim. Tebrik ediyor Hz. Ömer r.a. Biri soruyor: Ya Ömer sen nasıl dua ediyorsun? Ömer diyor ki: Bir oda dolusu genç adam istiyorum. Muaz gibi, Huzeyfe gibi, Ebu Ubeyde gibi.. Allah hepsinden razı olsun. Dinamik, yürekli, cömert, çalışkan, hedefi olan, ufku olan, gayesi olan gençler… Talebimiz, duamız budur.

Biz gençlerimizden nice Muazların, nice Huzeyfelerin, nice Eneslerin Allah’ın izniyle çıkacağını biliyoruz. Nice Fatihlerin, nice Yavuzların Allah izniyle gençler arasından çıkacağına inanıyoruz. Bu konuda gençlere güveniyoruz.. gençlere inanıyoruz.

Genç kardeşlerimiz bizi dualarında unutmasınlar.. Biz sürekli gençlerimize dua ediyoruz. Rabbim genç kardeşimin elinden tutsun. Rabbim gücüne güç katsın. Allah’ın izniyle gelecek İslam’ındır ve gelecek bugünün gençleri ile yeniden şekillenecektir. Allah’ın izniyle.

Genç adama tavsiyeler! (I)Eğitim

Muhabir: Haber Merkezi