Libya’da silah seslerinin susması için uluslararası girişimler hız kazandı. Yarın Berlin’de Libya Konferansı düzenlenecek.
Türkiye’nin de aralarında yer aldığı bazı ülkeler konferansa katılacak.
SERRAC KONFERANSA KATILACAĞINI DUYURDU
Krize siyasi çözüm bulmayı ve ateşkesin sağlanmasını hedefleyen konferansa, Libya’nın meşru hükümet başkanı Fayiz es-Serrac ile darbeci Hafter de davetli.
Serrac, Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne bağlı tüm askeri, siyasi ve sivil unsurları topladı, daha sonra Birleşmiş Milletler Libya Özel Temsilcisi Gassan Selame ile bir araya geldi. Ateşkes süreci ve Berlin Konferansı’nın ele alındığı görüşmelerin ardından, Serrac’ın konferansa katılacağı duyuruldu.
ÇÖZÜM İÇİN İLK ADIM “KALICI ATEŞKES”
Geçen hafta Serrac ile görüşen Almanya Dışişleri Bakanı Heiko Maas ise Bingazi’de Hafter ile bir araya geldi. Maas görüşmenin ardından, Hafter’in konferansa katılmaya prensipte hazır olduğunu açıkladı.
Almanya Başbakanı Angela Merkel de, Hafter’in ateşkese bağlı kalmayı istemesini iyi bir haber olarak değerlendirdi. Berlin Konferansı’nda silah ambargosuna bağlı kalındığını görmek istediklerini söyledi.
Libya’da krizin siyasi çözümü hakkında konuşan İtalya Başbakanı Giuseppe Conte de diyaloğun ilk adımı olarak kalıcı ateşkesi gösterdi.
BİNLERCE SİVİL YARALANDI
Hafter güçlerinin 4 Nisan 2019’dan bu yana devam eden saldırılarında bin sivil hayatını kaybetti, 5 binden fazla kişi yaralandı.
Sivil kayıpların artması üzerine, Türkiye ve Rusya’nın yaptığı ortak çağrıyla 12 Ocak’ta ateşkes uygulamaya girdi. Ancak darbeci Hafter, kısa süre sonra ateşkesi bozdu.
İKİ YÜZLÜ AVRUPA’DAN GÖÇ ENDİŞESİ
Avrupa, yeni bir göç dalgasından endişeli. AB Komisyonu Sözcüsü Dana Spinant “Olası sonuçlara hazırlıklı olmalıyız.” dedi.
Birleşmiş Milletler verilerine göre, nisan ayından bu yana Libya’da yerlerinden edilenlerin sayısı 340 bini buldu.
LİBAYA’DAKİ TARAFLARIN TALEPLERİ NELER?
UMH cephesi Hafter’i destekleyen ülkelere hitaben silah desteğinin durdurulmasını, Libya’nın meşru hükümetinin tanınmasını, Libya’nın enerji kaynaklarının tek sahibi Libya halkının olduğu ve yabancı ülkelere verilmemesini ve Hafter milislerinin meşru hükümete karşı illegal bir savaşın neticesinde ele geçirilen topraklardan çekilmesini istiyor.
Hafter tarafının talepleri ise UMH kontrolünde olan Libya Merkez Bankasının yönetimine Hafter güçlerinin dahil edilmesi ateşkes anlaşması durumunda UMH’ye bağlı milislerin silahsızlandırılması, Hafter’e bağlı silahlı milislerin Trablus’da konuşlandırılması ve muhtemel bir siyasi çözümün sonucunda Hafter’in silah gücüyle sağladığı toprak kazanımları ile direkt orantılı olarak siyasi güç elde etmesi olarak öne çıkıyor.
