Bütün bunları bıraktık, saldırganın karşısında havaya zıplamış onu konuştuk. DAEŞ ve Türkiye ilişkisi çarkının nasıl çalıştığını bıraktık, muhabirin arkasına saklanmasını haber yaptık. En kötüsü “karısını bırakmış kaçmış” diye laflar ettik. “Can havli” denilen içgüdüsel refleksi yok saydık. İnsaniyeti yok saydık. Can Dündar’ın yaptığı yalan haberler, iftiralar, terörist güzellemeleri, İran yakınlaşması dağları aşar ama biz bunların hepsini bırakıp adamın ailesini konuştuk. Aferin bize. Söyleyecek bir şeyin yok çünkü savunduğun davadan haberin yok. Söyleyecek bir şeyin yok çünkü bilmiyorsun. Gazetecisin mecburen konuşmak zorunda hissediyorsun kendini, ama bir şey bilmiyorsun. Mecburen adamın karısına laf ediyorsun. Aynı onlar gibi hatırlasana. Yarın öbür gün “Annesi de zaten komşusuna şöyle demiş” diye annelere sıra ne zaman gelecek korkuyla bekliyoruz. Tam da onlara benzedik, benzedikçe kaybettik.

Editör: TE Bilisim