Kifayet Özkul / Diriliş Postası

Teorik ve uygulamalı eğitimlerin birlikte verildiği bazı tıp medreseleri, (darüşşifalar) sağlık ve eğitim binaları da bulunmaktadır. Medrese yapıları her biri kendine özgü anlayışla planlanarak inşa edilmiştir. Anadolu Selçuklu döneminde medreseler kentin iklim şartlarına bağlı, kapalı ya da açık avlulu olarak iki şekilde inşa edilmiştir. Açık avlulu medreselerin mimarisi genelde giriş yönünden uzunlamasına dikdörtgen, kapalı avlulu medreselerde ise ortada avlu ve avluya açılan odalar şeklinde uygulanmıştır. Medreseler genellikle tek katlı, bazı medreselerde iki katlı olarak uygulanmıştır. Medrese mimarisinde; avlu, havuz, eyvan, öğrenci odaları, kışlık dershane, mescit, türbe, çeşme ve müderris odaları gibi temel mekânlar bulunmaktadır. Eyvanları genellikle sivri, beşik tonozlu ve üzeri örtülüdür. Medreselerin sağ ve solunda öğrencilerin kalabilmesi ve derslerine çalışması için küçük odacıklar yapılmıştır, iklim şartlarının sert olması nedeniyle medreselerde kışlık dershaneler de bulunmaktadır.

ÇİFTE MİNARELİ MEDRESE

Kösedağ Savaşı’ndan yirmi yedi yıl sonra, 1271 yılında, İlhanlı Veziri Sahip Şemseddin Muhammed Cüveyni tarafından yaptırılmıştır. Sivas ilinin tarihi miraslarından biri olduğundan dolayı, 1927 yılında basılmış olan 500 TL’nin arka yüzünde Sivas Panaroması, ön yüzünde Sivas Çifte Minareli Medresesi bulunmaktadır.

1882 yılında Darüşşifanın medreseye çevrilmesi gerçekleştirilirken aynı yıl içinde Çifte Minareli Medrese’nin taç kapı ve minarelerin olduğu ön cephesi dışında kalan bölümleri tamamen yıkılmıştır. Sivas Çifte Minareli Medrese’den günümüze doğu yönündeki giriş cephesi kalmıştır. 1965-1971 yılları arasında Doç. Dr. Haluk Karamağaralı yönetiminde yapılan kazı çalışmaları sonucu Sivas Çifte Minareli Medrese’nin dört eyvanlı, çift katlı ve açık avlulu olduğu anlaşılmıştır. Medreseye bitişik olarak yapılmış, güney yönünde daha önceki dönemlere ait imaret veya zaviye yapısının, kuzey yönünde ise medrese bünyesi içinde kalan hamamın olabileceğinin izleri ortaya çıkarılmıştır. 1882 yılında yıkılan yapının ön cephesi desteklenmiştir ve tamamen yıkılması önlenmiştir. 1946 yılında minarelerin şerefeleri restore edilmiştir. 1972 yılında yıldırım düşmesi sonucu gövdesi çatlayan minare onarılmıştır. Medrese, 2002 ve 2008 yıllarında tekrar bir onarım görmüştür.

 KUFİ HATLAR BULUNMAKTA

Sivas Çifte Minareli Medrese plan bakımıyla Erzurum Çifte Minareli Medrese’ye benzemektedir. Medresenin geçme, düğüm motifleri, süslü pencereleri ve bezeme özellikleri Konya İnce Minareli Medrese taç kapısıyla benzerlik göstermektedir. Bundan dolayı İnce Minareli Medrese’nin mimarı Kölük bin Abdullah’ın Çifte Minareli Medrese’nin mimarı da olduğu düşünülmektedir. Aynı zamanda Gök Medrese’nin mermer taç kapısı da Çifte Minareli Medrese ile benzer özellikler göstermektedir. Taç kapının iki yanında bulunan kabartma bezemeli kuleler üzerine çifte minare ilave edilmiştir Medresenin ana beden duvarları ve köşe kuleleri kireç taşından olmakla beraber özellikle köşe kulelerinde derz aralarında açılma ve taş bloklarda hareketlenme bulunmaktadır.

BİTKİSEL DESENLİ BEZEMELER

Minarelerin gövdesinde turkuaz ile patlıcan moru renklerde sırlı çiniler ve sırsız tuğlalarla zikzak, baklava desenli bezeme mevcuttur. Minare gövdesinde tuğla arasında dolaşan çinili kısımlara dolgu yapılmış, önceden dökülmüş olan çiniler yerlerine yerleştirilmiştir. Minarede gövdeye geçiş kısmında bulunan onikigen bölümlerde sivri nişler oluşturulmuştur. Bu nişler; içi mozaik çini teknikli, çok kollu yıldızlardan ve içinde bitkisel desenli bezemelerden oluşmaktadır Ayrıca çinilerin sırlarında dökülme olan bölümlerinde evvela dolgu, ardından renklendirme İşlemi uygulanmıştır. Tahribata uğramış olan çini panolar onarılmıştır Minarelerin arka cephelerinde mozaik çini ile yapılmış olan geometrik süslemeler mevcuttur. Süslemelerde ‘‘Allah’’ ve ‘‘Muhammed’’ yazılı kufi hatlar bulunmaktadır Selçuklu, süslemede taç kapıyla sınırlı olan bezemenin, taç kapının yan cephelerine, pencerelere, nişlere ve köşe kulelerine de yayılması ile ön cephenin hareketliliğini arttırmıştır.

Taç kapı, kireç taşından ve mermer malzemeden yapılmıştır. Genel olarak simetrik görünse de asimetrik süslemelerle zenginleştirilmiştir. Mukarnas kavsaralı taç kapı bitkisel tasarımlarla, dikdörtgen biçimli süsleme şeritleriyle tamamlanmıştır. Taç kapının ilk çerçevesinde, ince kıvrımlı dal süslemesiyle işlenmiş bölümü mukarnas konsol frizi çevirmektedir. Yan yana uygulanmış iki şerit arasında ince çubuk sütunlar yapılmıştır. Çubuk sütunların gövdelerinde Işık gölge tezatlığının başarıyla yansıtıldığı büyük ve zengin işlenmiş başlıklar, ufak palmet-rumilerden oluşan uzun saplı demetler biçimindedir. İlk kez abidevi taç kapıda süsleme örneklerinin ansızın değiştiği görülmektedir. Mukarnası çeviren kaş kemer üzerinde simetrik şerite oturan bezemeler hâkimdir. Kemer frizinin tepesindeki şerit üzerine büyük bir palmet oturtulmuştur. Palmet ve yaprakların üstü nebati motiflerle işlenmiştir. Taç kapının üzerinde şerit olarak uzanan celi kitabeden yapıyı Şemseddin Cüveyni’nin yaptırdığı anlaşılmaktadır. Taç kapının sol yan cephesinde bulunan mukarnaslı niş, geometrik ve bitkisel tasvirli süslemelerle taç kapının küçük ölçekteki örneği olarak tasarlanmıştır.

MEDRESEDEKİ SÜSLEME SANATLARI

Taç kapının yan cephesinde bulunan diğer mukarnaslı niş, öbür örneğine göre daha özenli bezeme programı içermektedir. Pencere süslemelerinde, taç kapıyı çeviren dikdörtgen çerçevelerde, cephe duvarlarında süslemelerin kullanıldığı görülmektedir. Aşırılıktan kaçınan belli bir oranda uygulanan taş süslemelerle yapıda canlılık ve derin oyma tasarımının etkisini hissettiren bir cephe elde edilmiştir. Palmetlerde yan yaprakları artarak katmerlenmiş, tepe yaprağı düşey ve yatay olarak uzaması süslemede görülen değişikliklerdendir. Taç kapının üzerinde birbirinden farklı ve boyutlu olarak desenler uygulanmıştır. Zaman içerisinde tahrip olan kabaralardan bir kısmı kırılmıştır. Medresede yer alan süsleme sanatlarında; hendesi kûfi, geometrik kûfi, hatt-ı satrancili (satrançlı kûfi) ya da mâ’kılî kûfi olarak bilinen yazı stilleri dönemin özelliklerini yansıtmaktadır.

Kaynaklar

Esmek, K. (2015). “Sivas Çifte Minareli Medrese”, Sanat Tarihi Dergisi, Sivas.

Güven, İ. (1998).“Türkiye Selçuklularında Medreseler”. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, (31), 1, ss.125-146.

Kemaloğlu, M. (2015). “XI.-XIII. Yüzyıl Türkiye Selçuklu Devletinde Eğitim, Öğretim (Medreseler)”. Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi, 5, (2), ss. 89-106.

Semerci, F. (2017). “Anadolu Selçuklu Medreselerinin Cephesel ve Mekânsal Kalite Analizi, Sivas Kenti Örneği”. İslam Medeniyeti Araştırmaları Dergisi (IMAD), c. 2, s.3, ss.29-328.

Ögel, S. (1966). Anadolu Selçuklularının Taş Tezyinatı, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara.

Özkul, K. (2020). “Sivas Gök Medrese Bezemeleri, Semboller ve Anlamları”, Şehir ve Medeniyet Dergisi, ss. 51-74.

Editör: TE Bilisim