Topkapı Sarayı’nda sürdürülen restorasyon sırasında tarihi bir eser bulundu. Sarayın 4’üncü avlusunda yer alan tonozlu tavan restorasyonunda ‘saz yolu’ denilen klasik döneme ait bezeme örneği bulundu. 16’ncı yüzyıla ait bezemede simurg, ejder, bulut ve bitkisel motif detayları ile altın varaklı işlemeler dikkat çekti. Asırlardır üzeri betonla kaplı bezemenin, Kanuni Sultan Süleyman döneminde eserler veren sarayın baş nakkaşı ve ‘saz yolu’ üslubunun ilk temsilcisi Şah Kulu’na veya onun yetiştirdiği ustalara ait olduğu düşünülüyor.

“BEZEMENİN RESTORASYONU İÇİN MÜDAHALE PLANI OLUŞTURULDU”

Milli Saraylar İdaresi Bilim Kurulu, 500 yıllık saz yolu bezemesine ilişkin müdahale planı oluşturdu. Uygulama kapsamında Horasan sıva üzerine işlenen bezeme, özgün haliyle korunacak. Milli Saraylar’a bağlı 3 kalemkar ustanın yürüttüğü çalışmalarda bezeme üzerine sıva güçlendirmesi yapılacak ve iklim şartlarından etkilenmemesi için koruyucu katman uygulanacak. Bezeme, konservasyonu tamamlandıktan sonra hava ile teması kesilmeden cam veya benzeri bir malzeme ile korunarak sergilenecek.

“BİRKAÇ ASIRDIR KİMSE GÖRMEDİ” 

Bezemeleri ortaya çıkarmanın kendilerine heyecan verdiğini dile getiren Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı Restorasyon Daire Başkanı Cem Eriş, “Bulunduğumuz mekan Hırka-i Saadet dairesi ile Revan köşkü arasındaki koridor tonozlu mekan. Bu mekanda kalemkar arkadaşlarımız, ustalarımız çalışmalar yaparken 19’uncu yüzyıl bezemeleri varmış. Onlarla ilgili çalışmalar yaparken hemen Hırka-i Saadet’in revak kemerlerinin arasındaki taş yüzeylerde sıvı altında bir takım renkli bezemelere rastlıyorlar. Oradaki çatlaklıkları onarırken, biraz daha çalışmalarımızı genişletip, altta çok farklı bir kalem işi bezemeye ulaştık. Topkapı Sarayı’nın başka bir yerinde, bu detayda, bu nitelikte göremeyeceğimiz, sıva üzerine kalem işi çalışmalar bunlar. Saz yolu üslubu olarak tabir ediliyor. 16’ıncı yüzyıla tarihlendiriliyor. Buradaki revakların üzerinde de daha sonra 16’ıncı yüzyılda Kanuni döneminde saray nakkaşhanesi ustaları tarafından yapıldığını tahmin ettiğimiz bir bezeme. Bezemelerde; ejder, simurg, mitolojik bir takım hayvanlar, bitkisel motifler var. Burada çok zengin renk skalası içerisinde nakşedilmiş. Herhalde birkaç asırdır bunu kimse görmedi diye tahmin ediyoruz. İlk kez biz çıkarttık. Arkadaşlarımızla beraber bu bizi heyecanlandırıyor” diye konuştu.

“ZİYARETÇİLERİMİZİN GÖRECEĞİ ŞEKİLDE SERGİLEMEYİ PLANLIYORUZ” 

Çalışmalar bittiğinde bezemeleri şeffaf bir kaplamayla göstereceklerini ifade eden Eriş, “Şu anda arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor. Has odanın, Hırka-i Saadet’in revaklarının üzerine sonradan yapılmış bu bezeme. Onun için taş yüzeye bir sıva yapılmış o sıvanın üzerine de nakış yapılmış. O sıva biraz taş yüzeyden ayrılmış vaziyette onun için önce sıva güçlendirmesi yaptık. Arkasından da renkli bezemelerin, nakışların, boyaların korunmasıyla. İlgili kimyasal aryösöl çalışması yaptılar. O boyalar, bozulmasın, kopmasın ayrılmasın diye. En nihayetinde buradaki çalışmalar bittiğinde, iskeleleri kaldırdığımızda ziyaretçilerimizin göreceği şekilde sergilemeyi hedefliyoruz” dedi.

Hypaipa Antik Kenti gün yüzüne çıkacak!

Kültür Sanat

Habere Git

Tarihi dokuya katkı sağlayacak projede ikinci etap başladı

Kültür Sanat

Habere Git

Editör: TE Bilisim