Semih Pişkin / Röportaj

“Batılı küresel egemenlerin Türkiye’nin Doğu ve Güneydoğu bölgelerini bölme hesaplarına hizmet eden terör örgütü PKK ve onun uzantısı konumundaki HDP’nin iddia edildiği gibi Kürtleri temsil edip etmediği” sorusunun somut cevaplarını araştırmacı yazar Cemal Toptancı’dan aldık. Toptancı,HDP’nin Anadolu’da yaşayan Müslüman Kürtleri asla temsil etmediğini vurguladı.

Toptancı ayrıca bugün Suriye sınırımız boyunca uzanan terör kantonlarını kuran ABD’nin geçmişte olduğu gibi petrol bölgelerine hakim olmak ve Türkiye’nin elini zayıflatmak için kurguladığı oyunun kirli yüzünü anlattı. Sadece sınırın ötesinde değil yurt içindeki barış ve huzura kast eden terör örgütü PKK ve onun Meclis’teki ayağı konumundaki HDP’nin Türk solu ile ilişkilerindeki çarpıklığa da dikkati çeken yazar Toptancı çarpıcı tespitler de bulundu.

TEK KORKULARI KÜRTLERİN AK PARTİ İLE BULUŞMASI

Türk solu ile Kürtler arasındaki mesafeyi ya da bugünkü fotoğrafa bakarak mesafesizliği nasıl izah ediyorsunuz?

Türk solunun Kürtlere yönelik ihanetleri konusunda gerek Türk ve gerekse Kürt siyasetçi, yazar ve akademisyenlerin tespitleri oldukça ilginçtir. Bu alanda belki de en önemli tespiti Kürtçü bir Türk’ün açıklamalarında tanık oluruz. Bu sahada yıllarca akıl yormuş, dersler vermiş ve kitaplar yazmış İsmail Beşikçi, Türk solunun Kürtlere attığı kazıkları için; “esasında Kemalistlerin inkâr retoriği ile Türk solunun ‘enternasyonal’ söylemi, Kürtlüğü yok etmeye matuf bir silah olarak aynı işlevi görmüştür.” tespitini yapar.

İsmail Beşikçi, bilhassa Kürt Aydını Üstüne Düşünceler’de ele aldığı meselelerde, Türk solunun ‘enternasyonalizm’ perdelemesiyle Kürtleri uyuttuğunu ve milli duygularını tamamen yok ettiğini örneklerle anlatır. Ne bugün ne de geçmişte Türk solu Kürtlere bir yarar sağlamadı. Türk solu Kürtlerin sırtında sürekli kambur olmuştur. Kendi zihinlerindeki siyasetleri Kürtlere dayatmışlardır. Türk solunun bugün temel korkusu AK Parti’nin Kürtlerle barışmasıdır. Bu konuda Vahap Coşkun’un mükemmel tespitiyle; “Onlarınki hiç kuşkusuz ‘hubbu Ali’den değil buğzu Muaviye’den’ yani Kürt muhibbi kesilmelerinin altında ‘Kürt sevgisi’ değil ‘AK Parti düşmanlığı’ yatıyor.”

Türk solu gezi olaylarında başarısız olunca HDP’yi Türkiyelileştirerek seküler Kürt siyasal muhalefeti Erdoğan düşmanlığına dönüştürmeyi başarabilmiştir. Oysa barışçı çözüme oldukça sarılan mağdur Kürt halkı demokrasiye daha çok katkı sunacaktı. Ama Türk solunun hedefinde terör örgütü ve sempâtizanlarının varlığı kendileri için fayda sağlayacak düşüncesinde oldular. Bu konuda Türk solunun hedefinde geçmişin karanlık devlet yapısının egemenliğine yol açılmış olacaktı. İkinci avantajları da romantik devrimci ayaklanma hayallerini ve fantezilerini gerçekleştirmiş olacaklardı.

ABD’NİN PETROL BEKÇİSİ; PKK

Bölgeyi derinlemesine bilen biri olarak sizce PKK madalyonun arka yüzünde kimi temsil ediyor?

PKK’nin Kürtleri temsil eden bir terör örgütü olmadığını, 20 Ağustos 2019 günü HDP Diyarbakır İl Başkanlığı önünde 21 yaşındaki oğlu Mehmet Ağar için oturma eylemi başlatan anne Hacire Akar Hanım ve onun şahsında direnişe katılarak neredeyse 600 gündür eylem yapan Diyarbakır anneleri deşifre etmiş oldular.

Bu direniş neticesinde şimdiye kadar 24 evlatlarına kavuşan ailelere geri dönen evlatların neredeyse tümü günümüzde halen Suriye’de PKK’ya bağlı YPG terör örgütü saflarından kaçarak geldiklerine tanık olduk. Neticede şunu milletçe görmüş olduk.

HDP kanalıyla kandırılarak kaçırılan Kürt çocuklarını Suriye’de çatıştırmak için gönderildikleri anlaşılmış oldu. Peki, ne işleri vardı bu çocukların Suriye’de? HDP’nin söylemine göre bunların Kandil’de veya kuzey Irak’taki kamplarda olmaları gerekmez miydi? Zira terör örgütü PKK’nın yıllardır bu bölgede oldukları biliniyordu değil mi? Suriye nereden çıktı o halde. İşte sorduğunuz sorunun cevap olarak can damarı burada.

Suriye’de çıkarılan iç çatışmalardan sonra ABD’nin binlerce kilometreden uzaktan gelip Suriye’de yerleşmeleri ile sahiplendiği Suriye petrolü bekçiliğini yapan PKK’nın gerçek yüzü ortaya çıkmıştır. PKK’nın Suriye’deki kolu YPG’nin kuruluşu aslında ABD’nin talimatlarıyla olmuştur. Nitekim ABD burada YPG terör örgütüne onbinlerce TIR mühimmat araç gereci havadan indirmek suretiyle PKK ve onun Suriye kolu YPG’nin aslında kendi terör örgütü olduğunu deklare etmiştir.

HDP iddia edildiği gibi Kürtlerin partisi midir?
HDP, asla bir Kürt partisi değildir. Zira Kürtlerin partisi olsaydı, elinde Pencinar aşiretinden 97 Müslüman Kürdün kanı olan dedesi Bursalı Kadri Ahmet Kürkçü’nün torunu, Ertuğrul Kürkçü, HDP’nin tüzüğü değiştirilerek onursal genel başkanı olarak kabul edilir miydi? Bakın günümüz terör örgütü PKK’nın siyasal kanadı günümüzün HDP’sinin projelendirilen geçmişine bir bakalım. Kuzey Amerika Kürt Ulusal Kongresi,1990 yılında yaptığı üçüncü toplantının ikinci oturumunda katılımcıların “Kürtlerin diğer azınlıklarla birleşmesi teklifine” cevap olarak, Dr. Şükrü’nün; “Kürt hareketinin içinde daima diğer azınlıkların bulunduğunu, mesela Türkler ve Keldanilerin de olduğunu” belirtmesi, parayla satın alınan Türklerin varlığını da kanıtlamaktadır. Satılmışların tarihe belge bırakmak konusundaki yarışları zamanla çığırından çıkar. Bu durum, Kürt kavmiyetçilerini bile rahatsız eder duruma gelir.

Muhalefetin inkâr siyaseti

Muhalefetin HDP ile PKK arasındaki ilişkiyi inkar çabalarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Doğrusu muhalefetin bu inkâr politikasında samimi olmadıklarını söylemeliyim. İsterseniz şöyle bir düz mantıkla sorunuza cevap vereyim. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, mesela bugün 6-8 Ekim katliamının sorumlusu olarak Edirne Cezaevi’nde hükümlü/ tutuklu olan HDP eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın 13 Kasım 2012’de Mardin ilimizin Kızıltepe ilçesi meydanında, terör örgütü PKK’yı kuran Öcalan için; “Biz bu meydana Başkan Apo’nun heykelini dikeceğiz heykelini.” sözleri hakkında iddianame hazırlanmasını eleştirmiştir. “Demirtaş Bey, iddianameleri şeref madalyası olarak takacak” demiştir. Meral Akşener, Ali Babacan, Ahmet Davutoğlu ve Temel Karamollaoğlu, Demirtaş’a sahip çıkarak neden içeride olduğuna dair sorular sorarak terör örgütü PKK’nin siyasal kanadı HDP’nin seçmen kitlesine kurdukları ve kurmayı tasarladıkları ittifak için oldukça net ve açık tavır belirlemişlerdir. Ancak HDP’nin PKK ile olan ilişkisi konusunda ketum davranmalarının ve inkâr etmelerinin bütün nedeni milletin kendilerini bu hususta cezalandıracağı endişesinden kaynaklanmaktadır.

Editör: TE Bilisim