Antalya Manavgat'taki yangın 9.gününde devam ediyor. Bölgeye havadan ve karadan müdahaleler devam etmekte ancak rüzgarın sürekli yön değiştirmesiyle ekipler oldukça zorlu şartlarla mücadele ediyor. Ekipler yangınla mücadeleye hız kesmeden devam ederken bir sosyal medya kullanıcısı da bölgede yaşanan gelişmeleri hesabından aktardı.

RESMİ AÇIKLAMALAR AÇIK VE NET

Yangın söndürme çalışmaları devam ederken Twitter da pek çok asılsız haber paylaşımları da sürüyor. Sosyal medya kullanıcısı resmi açıklamaların gayet net ve açık şekilde durumu ortaya koyduğunu, ekiplerin havadan ve karadan çok büyük bir azimle çalıştığını belirtiyor. Helikopterlerin neredeyse hiç durmadan havada olduğu vurgulanırken bazen 5-6’sının tek noktaya yönelip 1 dk’da aynı noktaya 4 atış yaptıklarına bizzat şahit olduğunu dile getirerek hava durumunun işleri oldukça zora soktuğuna da değiniyor.

"Düşük nem ve yüksek sıcaklığa zaman zaman saatte 50 km’ye varan rüzgar eklenince bırakın helikopteri, uçağı, uzay mekiğiyle bile söndürülemez alevler yükseliyor" sözleri ne kadar zorlu bir durumla karşı karşıya kalındığını ortaya koyuyor.

TELEVİZYONDA GÖRÜLENDEN ÇOK DAHA BÜYÜK

Haberlerde görülenlerden çok daha fazla noktalarda yangının sürdüğü belirtilirken, "NATO hatta G20 ülkeleri tüm gücüyle bile yüklense olacak iş değil." ifadelerine yer veriyor.

Orman teşkilatının aralıksız şekilde çalışmalarına devam ettiği, vatandaşların da su, yiyecek, giyecek hatta yangın söndürme tüpleriyle gelip arazözlere destek verdiklerine de değiniliyor.  Olay yerinin kurtuluş savaşı, 15 Temmuz gibi bir havaya sahip olduğu izleniminde bulunuluyor.

"DÜNYANIN BAŞKA YERİNDE GÖRÜLMEYECEK BİR DAYANIŞMA"

Kullanıcı sözlerine şu şekilde devam ediyor:  

Devletin tüm kademeleri olay yerinde, milletin tamamı ruhen, imkanı olan bedenen de burada. Devletimizle de milletimizle de ne kadar övünsek az. İnsanlarımız dünyanın başkaca yerinde görülmeyecek bir dayanışma içinde görseniz gözleriniz dolar. Evler yandı, yapılır. Ağaçlar yandı, dikilir. Beni üzenler bunlar değil. Ormanlardaki hayvanlar, besi hayvanları ve tabi ki insanların kaybı. Bunlar onarılamaz… 

Tüm bunların ötesinde akla gelmeyen bir başka konu da mimari… O güzelim Manavgat’a özgü taş köy evleri yandı. O mimari harikası evler, yerini çirkin betonlara bırakacak mecburen. Hatıralar da yandı… Evleri yanan insanların çoğunun dilinde de bu var aslında, “Manavgat’ın içinde de evim var ama burası atadan kalmaydı. Burada büyümüştüm…” “Babamın, dedemin doğduğu evdi." 

Bunun tarifi yok. Antalya tarihinin en acı dönemlerinden birinden geçiyor. Ben Antalyalı olarak doğmadım ama artık kendini Antalyalı atfeden biriyim ve acımı anlayamazsınız, ben de anlatamam. Geçen yıl hayran hayran izlediğimiz ormanların kuru kütüklere dönüşmesini izledim yol kenarından.  Anlayamazsınız, ben de anlatamam zaten… Başımız sağ olsun diyeceğim ama, iyi de değiliz…

Editör: TE Bilisim