Almanya- Türkiye iş göçü anlaşmasının 60. yıl dönümünde Almanya Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, Türk işçilerine yönelik övgü dolu sözlerde bulundu.

Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, törendeki konuşmasına Nazım Hikmet'in "Davet" şiirinden, "Hayat, bir ağaç kadar bireysel ve özgür ve bir orman gibi kardeşçe, özlemimiz budur" sözleriyle başlayan Cumhurbaşkanı Steinmeier, "Nazım’ın şiiri 1960'larda ve 1970'lerde birçok insanın Almanya'ya giderken hissettiği duyguları ifade ediyor. Kök salma duyguları. Özgürlük, eşitlik ve dayanışma özlemi uyandıran duyguların ifadesidir.

"ALMANYA İŞÇİ SIKINTISI ÇEKİYORDU"


Federal Almanya Cumhuriyeti ile Türkiye arasındaki 30 Ekim 1961 tarihli işe alım anlaşmasının ilerici bir göç politikasının ile yapılmadı. Almanya işçi sıkıntısı çekiyordu. İki seçeneği bulunan Almanya ya büyümeden vazgeçecek veya yurt dışından işçi alacaktı. Almanya, ihtiyaca uygun olarak, anlaşma yapıldı.

"ANLAŞMA METNİ TOPLUMUMUZU DEĞİŞTİRECEKTİ"


Anlaşma metninin imzalanmasıyla birlikte toplumumuzu son altmış yılı derinden değiştirecekti. Misafir işçiler kendilerini kısa bir konaklamaya hazırladılar. Almanya'da birkaç yıl çalışarak ev ve aile için para kazandılar. Almanlar işçileri birkaç yıl sonra geri gönderebileceklerine inanıyorlardı" dedi.


ALMANYA'DA İŞÇİLERE BAKIŞ AÇISININ GEÇ DEĞİŞTİĞİNİ BELİRTTİ


Alman toplumunun "misafir işçilere" bakış açısını geç değiştirdiğini aktaran Cumhurbaşkanı Steinmeier, "Geç de olsa Alman toplumu bu sözde misafir işçilere bakış açısını değiştirmeye hazırlandı. Gelenler de kalıcı olmaya başlayınca birçok sorun ancak bu şekilde ortaya çıktı. Her iki tarafta birbirine saygı ve farklı bir kültüre duyulan merak, çekincelerin ve hatta korkuların üstesinden gelmeye yardımcı olarak barış içinde yaşamanın ön koşuluydu" ifadelerini kullandı.

"ONLARA MİSAFİR DEDİK, KOMŞU OLDULAR"


Max Frisch’in 1965'teki "İşçi istedik insanlar geldi” cümlesini hatırlatan Cumhurbaşkanı Steinmeir, "1960'ların ve 1970'lerin Avrupa istihdam politikasının çok dar görüşlüydü. Onlara misafir dedik, komşu oldular. Bugün, 60 yıl önce bize gelen ilk nesli kutlamak için buradayız. Bazılarınızın bugün bizimle olduğu için çok mutluyum

"BİLİNMEYENE DOĞRU YOLA ÇIKTILAR"


Ne kadar zor olduğunu, ne kadar zorlu bir sınavdan geçmek zorunda kaldığınızı yalnızca tahmin edebiliyorum" ifadelerini kullanan Steinmeir, “İşçi alımında dayanmak zorunda olduğun küçük düşürücü tıbbi testler sadece bir başlangıçtı. O günleri yaşayanlar, 61 yerine zorunlu olan 60 kiloyu alacaklarını umarak uzun saçlarını nasıl kestiklerini anlatıyor. Seçilmiş kadın ve erkekler, bilinmeyene doğru bir yolculuğa çıktılar. Amaçları, umutları kadar çeşitliydi" diye konuştu.

"TÜRKİYE'DEN GELEN SİZLER, SAYGIMIZI HAK EDİYORSUNUZ"

Çocuklarını Almanya'da çalışmak için Türkiye'ye bırakan genç annelerin hikayelerine değinen Steinmeir, “Kız kardeşinden veya komşusundan bebeklerini kendileri yokken emzirmeye devam etmelerini istemek zorunda kalan anneler. Bugün birçokları için hayal bile edilemez. İstanbul'dan Münih'e 50 saatlik tren yolculuğunda umutla dans eden gençlerin hikayeleri. Sevdiklerine mümkün olduğunca çok para göndermek için gece gündüz çalışan insanlar. İlk nesilden insanlarla konuştuğumda iyimserliklerinden, cesaretlerinden ve azimlerinden etkileniyorum. Saygımızı hak ediyorsun. Belirsizlik ve kargaşadan daha güçlü olduğunuz için size hayranım

"OKUL KİTAPLARIMIZDA YER ALMALISINIZ"


Misafir işçilerin hikayeleri, okul kitaplarımızda ve anma kültürümüzde uygun bir yeri hak ediyor. Ülkemize yaptığı katkının hakkını vermiyor. Sizlerin hikayelerini bu cumhuriyetin, bu ülkenin tarihinin ayrılmaz bir parçası olarak anlattığımızda, ancak o zaman hepimizin tarihini anlıyoruz, Ülkemizi ekonomik olarak zenginleştirdiniz. Her şeyden önce insani olarak. Sıkı çalışmanız, tutkunuz ve insanlığınız ülkemizi bugünlere getirdi. Birinci neslin temsilcileri olarak bugün bizimle birlikte olan sizlere derinden müteşekkirim" diye ekledi.

"TÜRKLERİN ONURU DOKUNULMAZDIR"


Steinmeir son olarak, "Çocuklarınız ve torunlarınız bu Almanya'yı inşa etmeye devam ediyor ve bunun için onlara ihtiyacımız var. Bunlar sanatçılar ve müzisyenler, girişimciler ve aşı geliştiriciler, hakimler ve savcılar, parlamento üyeleri, devlet bakanları veya bakanlardı. Türk kökenli kadın, erkek ve çocukların onuru dokunulmazdır. Ama çok sık dokunulur ve saldırıya uğrar. Bu ülkede buna izin vermeyeceğiz. Bugün bu törene ev sahipliği yaptıkları için Almanya'daki Türk toplumuna teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.

Editör: TE Bilisim