İtirazın iptali davasında dava edilen taraftan mağdur olunan konulardan bahsedilmelidir. Borçlu tarafın, takibe itirazının haksız ve hukuksuz olduğundan ve borcun tahsilinin önlenmesi amacıyla yapıldığından bahsedilmelidir.

İtirazın iptali davasında İcra İflas Kanunu’ndaki (İİK) madde 67’ye göre görevli mahkemeler şunlardır:

  • İtirazın iptali davasında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.
  • Ticari ilişkilerden doğan icra takibi davaları ticaret mahkemesinde görülür.

İtirazın İptali Davası Tarafları Kimdir?

İtirazın iptali davasının taraflarını oluşturan kişiler icra takip alacaklısı ve borçlusudur. İtirazın iptali davası  söz konusu olan icra takibine  karşı yapılan itiraza hitaben açılacağı için itirazın iptali davasında taraflar alacaklı kişi ile borçlu kişidir. Borçlu olan kişi, alacaklı olan kişinin alacağına itiraz ettiği takdirde, alacaklı olan kişi itirazın iptali davasını açabilir. Yani davacı tarafı alacaklı kişi oluşturur, davalı tarafı ise alacağa itiraz eden borçlu kişidir.

İtirazın İptali Süreci Zamanaşımı Nasıldır?

İtirazın iptalinde zaman aşımı İcra İflas Kanunu’ndaki (İİK) madde 67’ye göre; ‘‘Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.’’ denmektedir.

Alacaklı için yukarıdaki maddede bahsi geçen bir yıllık zamanaşımı süresi, itiraz kendisine ne zaman bildirilirse o bildirilen tarihten itibaren hesaplanır. Borçlu olan kişinin itirazı alacaklı olan kişiye bildirilmediği müddetçe bu süre işlemeye başlamaz; ancak davacı alacaklı kişinin dava açabilmek için bu tebligatı almasına gerek yoktur. Yani bu tebligat yapılmadan da davacı, davayı açabilir.

Alacaklı kişi, bu bir yıllık süreyi kaçırması durumunda itirazın iptali davası açamaz. Ayrıca başlatmış olduğu icra takibine de devam edemez; ancak bu, alacaklının hiçbir hakkı kalmadı, demek değildir. Alacaklı, alacağını hâlâ genel hükümlere göre dava etme hakkını elinde bulundurur. Alacaklının elinde delil ve belgeleri olması halinde bunu mahkemede kullanarak hakkını ispat edebilir.

İcra İnkar Tazminatı Ne Demek?

İcra inkar ödemesi klasik ve gerçek anlamında bir tazminat sayılmaz. Davacının tazminat alabilmesi için herhangi bir zarara uğraması, icra inkar tazminatında zorunlu değildir. Eğer mahkeme, borçlu olan kişinin itirazını haksız bulursa veya haksız yere itiraz ettiğini tespit ederse ve alacaklının da talep etmesi durumunda uygun bir tazminat kararı verir. Ayrıca bu kural alacaklının icra takibinde kötü niyetli olduğu takdirde alıcı için de geçerlidir.

Alacaklı taraf, beklenen süre zarfından daha geç bir zaman diliminde alacağını alırsa bundan doğacak zarar ile borçlu itirazın iptali davası ile beraber icra inkar tazminatını da ödemek zorunda kalır.

Hangi Şartlarda İtirazın İptali Davası Açılır?

İtirazın iptali davası açma şartları aşağıda yer alıyor:

  • Geçerli bir icra takibi bulunmalıdır.
  • Borçlu, icra takibine itiraz etmelidir.
  • Geçerli süre içerisinde dava açılmalıdır.
  • Kesin hüküm ve aynı dava daha önceden açıldıysa tekrar açılabilir.
  • Hukuki bir yarar olmalıdır.
  • Takibi geçersiz kılacak sebepler bulunmalıdır.

Eğer borçlu, ödeme işlemine itiraz etmediyse veya yukarıdaki faktörlerden herhangi birinden dolayı itiraz geçerli sayılmıyorsa alacaklı kişinin itirazın iptali davası açmasında hukuki bir yarar olmaz ve dava açamaz. Alacaklı icra takibine devam ederek borçluya karşı haciz işlemleri yapabilir.

Muhabir: Haber Merkezi