Hamilelik süreci boyunca yapılan tarama testleri, hem anne hem de bebeğin sağlığını korumak adına büyük önem taşıyan unsurlardan biri olarak karşımıza çıkıyor. Bu testlerden biri olan 3’lü tarama testi, anne karnındaki bebeğin bazı genetik hastalıklara sahip olma riskini değerlendirmek amacıyla uygulanıyor. Anne adaylarının gebeliklerinin belirli bir döneminde yapılan bu test, bebeğin gelişiminde sorun olup olmadığını erken dönemde saptamaya yardımcı olur.
Peki, 3’lü tarama testi nedir, neden yapılır ve ne zaman uygulanmalıdır? İşte hamilelikte 3’lü tarama testi hakkında bilinmesi gerekenler…
3’LÜ TARAMA TESTİ NEDİR?
Üçlü tarama testi, gebeliğin 16. ile 18. haftaları arasında yapılan bir kan testidir. Testte annenin kanındaki üç biyokimyasal madde ölçülür:
- AFP (Alfa-fetoprotein): Bebeğin karaciğerinden salgılanır.
- hCG (İnsan koryonik gonadotropini): Plasenta tarafından üretilen bir hormondur.
- Estriol (uE3): Hem bebeğin hem de plasentanın ürettiği bir östrojen türüdür.
Bu üç maddenin düzeylerine bakılarak, bebekte Down sendromu (Trizomi 21), Edwards sendromu (Trizomi 18) ve nöral tüp defektleri gibi bazı doğumsal hastalıkların görülme riski hesaplanır.

NEDEN YAPILIR?
3’lü tarama testi, doğrudan bir tanı koymaz. Ancak genetik bir sorun olasılığı varsa bunu erken fark etmek ve ileri testlerle doğrulamak adına önemli bir ön taramadır. Yani test sonucuna göre bebek kesin olarak hasta ya da sağlıklı demek mümkün değildir; yalnızca “risk düzeyi” belirlenir.
Yüksek risk çıkması halinde doktorlar, kesin tanı için amniyosentez gibi ileri tetkikler önerebilir. Bu nedenle, test sonuçları mutlaka doktor kontrolünde değerlendirilmelidir.
KİMLER İÇİN ÖZELLİKLE ÖNERİLİR?
-
35 yaş ve üzerindeki anne adayları
- Ailede ya da önceki gebeliklerde genetik hastalık öyküsü bulunanlar
- Şeker, tansiyon gibi sistemik hastalıkları olan hamileler
- Radyasyona maruz kalmış ya da bazı ilaçları kullanmış olan anne adayları





