DEMET İLCE / MUHABİR

İstanbul'da her geçen gün hava kirliliği birçok sebebe bağlı olarak artıyor. 2021'de ortalama partikül madde (PM10) hava kirliliği konsantrasyonu 38,2 µg/m3 (mikrogram bölü metreküp) ölçülen İstanbul’da, 2022'de ise 41,5 µg/m3 olan hava kirliliği önceki yıla göre yüzde 9 arttı. 2023 yılında en yüksek PM10 değeri Mart ayında Selimiye'de 57,8 μg/m3, en düşük PM10 değeri Nisan ayında Kandilli'de 13,1 μg/m3 olarak ölçüldü. Son değerlendirmelere göre ise İstanbul’da Kadıköy-Göztepe, Esenyurt, Mecidiyeköy ve Kağıthane hava kirliliğinin en yoğun olduğu yerler olarak belirlendi.

İstanbul’da Kadıköy-Göztepe, Esenyurt, Mecidiyeköy ve Kağıthane hava kirliliğinin en yoğun olduğu yerler olarak belirlendi. Bu bölgelerde en yoğun hava kirliliğinin görülme nedeni ne, bu bölgelerde hava kirliliğini en çok ne etkiliyor?

Sağlığımız için havanın, suyun, toprağın ve güneşin (ihtiyacımız kadar almak) kalitesi önemlidir. Hava kirliliği sadece canlıları değil aynı zamanda cansız varlıkları olumsuz etkileyebilir. Fiziksel zararlara yol açabilir, ekonomik kayıplara sebep olabilir. Dünya Sağlık Teşkilatı (DST) raporlarına göre dış ortam veya iç ortam hava kirliliği her yıl 7 milyon civarında insanın ölüm sebebi olarak gösteriliyor.

Hava kirliliği doğrudan solunum yolu rahatsızlıklarını, akciğer kanserlerini, kalp damar hastalıklarını arttırması yanında dolaylı yoldan iklim değişikliği gibi olumsuzluklara yol açabilen insanlığın önündeki en büyük tehditlerden biridir.

Trafikte düzensiz akışı, ani ve hızlı yapılan dur kalklar, binalarda ısı yalıtımın yetersizliği, yakma tekniklerinde yapılan hatalar, sanayi tesislerinde arıtmanın yetersizliği vs.  hava kirliliğini arttırmaktadır. Havanın rüzgarsız olması, sıcaklık terselmesi, yüksek basınç gibi meteorolojik şartlar şehirlerde hava kirliliği yoğunluğunu arttırıyor

Hava kirliliği kaynakları insan sağlığına olan olumsuz etkileri

Kirletici

Ana Kaynağı

Sağlık Etkisi

Parçacık Madde

Sanayi, ulaşım, ısınma, tarım, inşaat, ...

Kırılma, aşınma, parçalanma, öğütülme, yanma

Solunum yolu hastalıkları, kalp sorunları, kanser, bebek ölüm oranlarında artış

Kükürtdioksit

Fosil yakıt yanması

Solunum yolu hastalıkları

Azotoksitler

Ulaşım, yüksek sıcaklıkta yakma süreçleri

Göz ve solunum yolu hastalıkları, asit yağışları

Karbonmonoksit

Eksik yanmalar, ulaşım

Kandaki hemoglobin ile birleşerek oksijen taşınma kapasitesinde azalma, ölüm

Ozon

Azot oksitler ve uçucu organik bileşikler

Solunum sistemi sorunları, göz ve burunda tahriş, astım, vücut direncinde azalma

Kim bu pankarttaki Nurettin? Herkes merak etti Kim bu pankarttaki Nurettin? Herkes merak etti

Saydığınız yerler trafiğin yoğun, konutların fazla, küçük çağlı tesislerinde bulunduğu ve ayrıca topoğrafya meteoroloji açısından hava kirliliğinin oluşumuna yol açabilecek bir konumda bulunuyor. Şehirlerin yapılandırılmasında iklim verilerinin iyi incelenmesi ve hayat konforunu artırıcı yönde planlanması gerekiyor.

Bu hava kirliliğinin azaltılması için kısa ve uzun vadede bir çalışma yapılıyor mu ya da nasıl bir çalışma yapılması gerekli?

Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de hava kirliliğini bilhassa uzun vadede artırmaya yol açacak bir çok faaliyet yapılıyor. Şehirler temiz hava eylem planı hazırlıyorlar. Kaynakların verimli kullanılması, israfın azaltılması, hayatımızın her alanında tasarruf yapılması, yenilenebilir enerji kaynakların artırılması için çalışmalar hızla devam ediyor. Türkiye Paris Anlaşması’nı onayladı. 2050 iklim değişikliği stratejisi ve 2030 eylem planı hazırlıkları devam ediyor. 2053 yılına kadar karbon sıfır hedefimiz var. Bilhassa meteorolojik şartlara bağlı olarak hava kirliliğinin olumsuz etkisi artabiliyor.

Bu kirliliğin yakın zamanda daha da artacağından bahsedebilir miyiz?

Hava kirliliği atmosfer salınan kirletici miktarına, topoğrafya meteorolojik şartlara bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Hava kirliliğine yol açan tesislerde iyileştirme çalışmaları devam ediyor. Araç sayısı artmaya devam etsede paylaşımlı araç kullanımı ve toplu taşıma artıyor. Araç sayısını azaltmak için paylaşımlı araç kullanım önündeki engellerin kalkması ve teşvik edilmesi kaçınılmaz durumda. Kişiler aldıkları araçları yılda kaç saat kullanıyorlar bunların hesaplarını yapmak zorundalar. Örneğin yılda aracını 10 bin km kullanan bir kişi araç hızı ortalama 50 km/saat ise sadece 200 saat araç kullanıyordur. Halbuki bir yılda 8760 saat var. Bunun anlamı araç bir yılda yaklaşık 8000 bin saat yatıyor demektir. Araç alımında olduğu gibi evlerimizde ve işyerlerimizde çok fazla eşya alıyoruz. Evlerimizi depoya döndürüyorum. Bir gün lazım olur değil, daha sonra alırım felsefesini benimsemeliyiz.

Tüm israflara rağmen toplumda verimli kullanım konusunda ve kaynaklarım verimli kullanılması kullanım sonrası tekrar kullanım, dönüşüm yani temiz atık kültürü ve duyarlılığı artıyor. Ülkemizde son yıllarda yenilenebilir enerji alanında yatırımlar hızla artıyor. Artık enerjimizin yarıdan fazlasını yenilenebilir enerjiden elde ediyoruz. Bu konuda teşvikler ve bilgilendirme çalışmaları çok etkili oluyor.

Türkiye’nin en çok hava kirliliğine ve en az hava kirliliğine sahip ili hangisi neden?

Hava kalitesini başta Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı olmak üzere bazı belediyeler ve özel kurumlar ölçmektedirler. Ölçüm sonuçlarına http://www.havaizleme.gov.tr adresinden herkes ulaşabilmektedir. Ülkemiz ve Avrupa Birliği mevzuatına göre insan sağlığı ve ekosistemin korunması için hava kalitesi sınır değerleri kükürtdioksit (SO2) için yıllık ortalama 20 µg/m3, partikül madde (PM10) için yıllık ortalama 40 µg/m3, azotdioksit (NO2) için yıllık ortalama 40 µg/m3, karbonmonoksit (CO) için 8 saatlik ortalama 10.000 µg/m3, ozon (O3) için 8 saatlik ortalama 120 µg/m3 altında olması gerekmektedir.

Hava kirliliği verilerinin ölçülmesi ve değerlerin herkes tarafından anlaşılabilmesi için Hava Kalitesi İndeksi (HKİ) (iyi (Yeşil), orta (Sarı), hassas (Turuncu), sağlıksız (Kırmızı), kötü (Mor), tehlikeli (Kahverengi)) ile derecelendirilmektedir. 5 temel kirletici için hava kalitesi indeksi hesaplanmaktadır. Bunlar; Parçacık maddeler (PM10), karbon monoksit (CO), kükürt dioksit (SO2), azot dioksit (NO2) ve ozon (O3) dur.

Tablo. Hava Kalitesi İndeksi değerleri, sağlık endişe seviyeleri, renkleri ve anlamları

Hava Kalitesi İndeksi
(HKI) Değerler

Sağlık Endişe Seviyeleri

Renkler

Anlamı

0 - 50

İyi

Yeşil

Hava kalitesi memnun edici ve hava kirliliği az riskli veya hiç risk teşkil etmiyor. 

51 - 100

Orta

Sarı

Hava kalitesi uygun fakat alışılmadık şekilde hava kirliliğine hassas olan çok az sayıdaki insanlar için bazı kirleticiler açısından orta düzeyde sağlık endişesi oluşabilir.

101- 150

Hassas 

Turuncu

Hassas gruplar için sağlık etkileri oluşabilir. Genel olarak kamunun etkilenmesi olası değildir. 

151 - 200

Sağlıksız

Kırmızı

Herkes sağlık etkileri yaşamaya başlayabilir, hassas gruplar için ciddi sağlık etkileri söz konusu olabilir. 

201 - 300

Kötü

Mor

Sağlık açısından acil durum oluşturabilir. Nüfusun tamamının etkilenme olasılığı yüksektir. 

301 - 500

Tehlikeli

Kahverengi

Sağlık alarmı: Herkes daha ciddi sağlık etkileri ile karşılaşabilir. 

Hava kirliliği mekan ve zaman ölçeğinde çok değişkenlik göstermektedir. Yıllık ortalamalara göre en kirli veya en temiz şehir bulunabilir. Burada havaya salınan kirleticiler, topoğrafya meteorolojik şartlar etkili olmaktadır.

Havamızın Kalitesini Hep Birlikte Arttırabiliriz

İnsanların ve ekosistemin sağlık ve sıhhati için son derece önemli olan hava kalitesi arttırmak için Dünya Sağlık Teşkilatı tavsiyeleri yanında hepimiz kendi çapımızda çalışmalar yapabiliriz. Hava kalitesini arttırmak için yapabileceklerimizden bazıları;

  • En temiz enerji; kullanılmayan, yani tasarruf edilen enerjidir.
  • Ekolojik sistemin güvenliği ve sürdürülebilirliği için enerji tasarrufundan, ulaşım biçimlerine kadar, günlük davranışlardaki küçük değişimler yapılabilir.
  • Şehir planlaması, ulaşım, enerji üretimi ve sanayi tesislerinde hava kirliliğini azaltan çalışmalar yapılabilir.
  • Baca emisyonlarını azaltan temiz teknolojiler kullanılabilir.
  • Atık alanlarından yayılan metan gazının yakalanması için iyileştirilmesi yapılabilir.
  • Yerinde temiz enerji üretimleri ile aydınlatma, pişirme ve ısıtma çözümlerinin yaygınlaştırılması.
  • Evlerin iş yerlerine yakın yerlerde seçilmesi, bu konuda yerel yönetimler teşvikler geliştirebilirler.
  • Yürüyüş ve bisiklet ağlarının oluşturulması.
  • Toplu taşımalar, demiryolu taşımaları, düşük emisyonlu araçlara ve yakıtlara geçilmesi.
  • Enerji üretiminde düşük emisyonlu yakıtların ve yenilenebilir enerji (güneş, rüzgar, hidroelektrik vs.) kullanımının arttırılması. Yerinde üretim sistemlerinin yaygınlaştırılması (çatı üstü güneş enerjisi üretimi vs.).
  • Yerel yönetimlerin atık azaltma, atık ayırma, geri dönüşüm ve yeniden kullanım veya atık yeniden işleme stratejileri geliştirmeleri.
  • Yakma tesislerinde, yakma eğitimleri sık sık verilebilir. Tam yanma ile daha fazla enerji elde edilir ve havaya daha az kirletici salınır.
  • Binalarda ısı yalıtımı son derece önemlidir.
  • Kalorifer peteklerinde vanalar sıcaklık ayarlı olmalıdır.
  • Ortak ısıtma sistemlerinin olduğu apartmanlarda mutlaka ısı pay ölçer sistemleri kullanılmalıdır.
  • Isıtmalarda mümkün ise doğalgaz kullanımı tercih edilmelidir.
  • Araçların dur kalklarını azaltan yol planları yapılabilir.
  • Şoförlerin ani durma ve kalkmalarının enerji kaybı ve çevre kirliliğine yol açtığı konusunda bilgilendirme ve duyarlılık çalışmaları yapılabilir.
  • Halkın bilgilendirilmesi, farkındalığı ve duyarlılığı yani katılımı esas olmalıdır.
Editör: Demet İlce