DEMET İLCE / MUHABİR
Lavaboda gizlice ağladığınız ya da iş arkadaşlarınızla kavga ettiğiniz günler illa ki olmuştur. Fakat bu gibi durumları dikkate almak gereklidir. Bu, tükenmişliğe doğru gittiğinizin habercisi olabilir.
Tükenmişlik yaşamanızın sebepleri arasında, çok fazla çalışma, personel sıkıntısı, kötü yönetim, kötü çalışma kültürü ve hepsinden önemlisi çalışan desteğinin eksikliği yer alıyor.
Geçen yıl yayınlanan bir araştırma, iş hayatında tükenmişliğin önceki iki yılda Birleşik Krallık'taki çalışanların %88'ini belirli bir düzeyde etkilediğini ortaya çıkardı.
Klinik psikolog ve Ultimate Resilience'ın kurucu ortağı Dr. Joanna Burrell, üçte biri işyerindeki baskılar nedeniyle sık sık fiziksel ve zihinsel yorgunluk yaşadığını iddia etti.
Bazıları için, geleneksel dokuzdan beşe kadar çalışma şeklinin giderek demode hale gelmesi, cep telefonlarından e-postaların kontrol edilmesi ve evden çalışmanın iş ile kişisel yaşam arasındaki sınırları bulanıklaştırması fikri bu durumu daha da kötüleştiriyor.
TÜKENMİŞLİK NEYE BENZİYOR?
Tükenmişlik, işte geçirilen kötü bir günden daha kalıcıdır.
Dünya Sağlık Örgütü bunu “başarılı bir şekilde yönetilemeyen kronik işyeri stresinden kaynaklanan durum” olarak tanımlıyor.
Sözleşmeli koçluk ve danışmanlık psikoloğu Dr. Jo Perkins, bunun üretkenliği azaltabileceğini söyleyerek şöyle açıklıyor:
"Tükenmişliğin belirtileri, düşük motivasyon, iletişimde kopukluk, işyerindeki sağlıksız davranışları ve ayrıca iş görevlerinin olduğundan daha zor algılanması şeklinde kendini gösterebilir. Tükenmişlik kümülatiftir ve erken belirtiler ve semptomlar belirsizdir, bu yüzden onları genellikle çok organize olmamaya, yeterince iyi başa çıkmamaya veya daha fazla çalışmaya ihtiyaç duymaya bağlarız, bu da sorunu daha da kötüleştirir."
Uzmanlar tükenmişliği göz ardı etmenin sağlığınıza kalıcı zararlar verebileceği konusunda uyarıyor:
"İnsanların zihinsel, fiziksel ve duygusal olarak bunalmış ve bitkin olmasına, temel günlük işlevleri yerine getiremeyecek hale gelmelerine yol açabilir."
Dr Perkins, "Ayrıca depresyon ve anksiyete gibi zihinsel sağlık sorunlarına da yol açabilir veya bunların sonucu olabilir." diyor.
DEĞİŞİMİ TAAHHÜT EDİN
Kişisel hedeflerinize bağlı kalmanın en basit yollarından biri dijital kullanımla ilgili katı kurallara sahip olmaktır; örneğin evinizin salonunu telefonsuz bir bölge haline getirebilirsiniz.
Psikolog ve Crazy Busy: Keeping Sane In A Stressful World kitabının yazarı Thijs Launspach, "Tükenmişlik çoğu zaman vücudunuzun sizi durup ara vermeye zorlama şeklidir. Durup kendinize odaklanmak için zamanınız yokmuş gibi hissedebilirsiniz, ancak bunu yapmadığınız takdirde tükenmişlik devam edecektir." diyor.
Niroshini 360 terapisti ve bütünsel tıp uygulayıcısı Melissa Day, "Tükenmişlikten kurtulma ve normal rutininize devam etme gibi yanlış bir kanıdan kaçının, çünkü bu yalnızca tekrarlamaya yol açacaktır" diyor.
PEKİ NEREDEN BAŞLAMALIYIZ?
Inspired Development'ın genel müdürü ve işyeri psikoloğu Dr Lynda Folan, "Hayatta sizin için kişisel ve mesleki açıdan önemli olan şeyleri tanımlayın. Buna zaman ayırın ve varsayılan olarak çalışmaya devam etmeyi bırakın." diyor.
SAĞLIKLI ALIŞKANLIKLARA BAŞLAYIN
Egzersiz kişisel bakım rutinlerinizin bir parçası olabilir.
Hayatınız telaşlı olduğunda temel ihtiyaçları unutmak kolaydır.
Thijs, “Kişisel bakım rutinlerinizin iyileştirilmesi gerekiyor mu? Buna uyku, diyet, egzersiz, rahatlama, iyileşme ve oyun alanı dahildir." diyor.
Yapabileceğiniz en kolay şeylerden biri, her gün güneş ışığına maruz kaldığınızdan emin olmaktır.
Melissa, "D vitamini olağanüstü bir ruh hali dengeleyicidir ve etkili hormonlar üretmek için tartışmasız en temel besindir" diyor.
Bir terapist kaygı, stres ve depresyonun tetikleyicilerini tespit etmenize ve bunlara karşı nasıl hızla harekete geçebileceğinize yardımcı olabilir.
KİMLİĞİNİZİ TANIMLAYIN
Bazı kişilik özellikleri sizi tükenmişliğe karşı daha savunmasız hale getirebilir.
Dr Perkins, "Bunlar arasında mükemmeliyetçilik, 'en iyi' olmaya çalışmak ve öncelik verme zorluğu yer alıyor. Eğer öz değerimiz iş kimliğimizle bağlantılıysa, işteki performansımız aracılığıyla doyumsuz bir onaylanma ihtiyacı yaratabilir ve bu da kendimizi daha da zorlamamıza neden olabilir." diyor.
TEK GÖREVE ÖNCELİK VERİN
Officeology CEO'su Adam Butler, "Sürekli olarak çok sayıda tabakla hokkabazlık yapıyorsanız, tek bir göreve %100'ü veremezsiniz. En önemli temel görevlerin bir listesini yapmak ve bunları aciliyet sırasına göre numaralandırmak, günlük iş yükünüz için net bir yol haritası oluşturmanıza yardımcı olabilir. Bir görevin tamamlanmasının bir saat süreceğini biliyorsanız, bir zamanlayıcı ayarlayın ve saat dolduğunda bir sonraki göreve geçin." diyor.
ÇÖZÜM ÖNERİN
Tükenmişlikten kaçınmanı iki yönlü yolu vardır. Bunlardan biri işvereninizle aynı yolda buluşmaktır.
Dr. Perkins, "Tükenmişliğe katkıda bulunabilecek koşullar arasında iş yükünüzü kontrol edememe, mola veya tatil eksikliği, kötü yönetim, işyerinde çatışma, tanınma eksikliği, değerlerinizle uyumlu olmayan işler yapmak ve uygun desteğin olmaması yer alıyor" diyor.
Kişisel problemleriniz veya zihinsel sağlık sorunlarınız da dahil olmak üzere bölüm yöneticinize nasıl hissettiğinizi söylemeniz öneriliyor.
Tükenmişliğinize neyin katkıda bulunduğunu açıklayın ve bunu düzeltmenin yolları konusunda önerileriniz olsun.
Dr Perkins, "Bölüm yöneticiniz sizi ciddiye almıyorsa İK'dan birine güvenin. Fakat işyerindeki koşulların değişmesini beklemiyorsanız en iyisi başka bir iş aramaktır." diyor.
SINIRLARI BELİRLEYİN
The Book Of Boundaries'in yazarı Melissa Urban, "Sınırlar, ilişkilerinizin sağlıklı kalmasını ve zihinsel sağlığınızın, enerjinizin, ruh halinizin ve zamanınızın korunmasını sağlamak için diğer insanların sizinle etkileşime geçmesine nasıl izin vereceğiniz konusunda belirlediğiniz sınırlardır" diyor.
Örneğin, nasıl geri bildirim almayı tercih ettiğinizin ana hatlarını çizebilir veya kesintilerin minimumda tutulması gereken zaman aralıklarını ayarlayabilirsiniz.
Melissa, "Bir iş durumunda sınırlarınızı açık ve nazik bir şekilde korumak, insanlara size nasıl davranmaları gerektiğini öğretmektir. Fakat iş yerindeki konuşmaları hassas hale getirebilecek güç dinamikleri var." diyor.
Açık bir dil kullanmanızı ve insanların söylediklerinizi sindirmesine izin vermenizi tavsiye ediyor.
Şu anda kendilerini savunmacı veya suçlu hissedebilirler.
Sınırlar söz konusu olduğunda Melissa şöyle diyor: "Ne kadar çok pratik yaparsanız o kadar kolaylaşır."
