İslam Kalkınma Bankası (İKB) bilimsel gelişmelerin desteklenmesi ve yeni bir fikri olmasına rağmen imkanı olmayanların fikirlerini hayata geçirebilmesi amacıyla 500 milyon dolarlık bir fon oluşturdu. “Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Fonu” İslam ülkelerinin bilimsel alandaki gelişimine katkı sunmayı hedefliyor.
TANITIMI ANKARA’DA
İKB Başkan Danışmanı Hayat Sindi, “Bilim, Teknoloji ve İnovasyon Fonu” ile ilgili bilgi vererek “Bu fonla İslam ülkelerinde 5 yıl içinde fikirlerin ürünlere dönüştürülmesine imkan sağlanacak” dedi. Sindi, fonun, 57 üye ülkede sürdürülebilir kalkınmayı ve insanların yaşam kalitesini artırmayı hedeflediğini söyledi.
Sindi, “Fondan kimlerin, nasıl yararlanacağını Ankara’da açıklayacağız. İKB olarak doğru inovasyon yönetimi altyapısını oluşturursak, bankaya üye ülkelerin gelecekte kendi sürdürülebilir ekonomik ve sosyal gelişimlerini sağlayabileceklerine inanıyoruz.” diye konuştu.
Fonun önceliklerinin İslam ülkelerindeki sorunlara pratik çözümler sunmak olduğuna işaret eden Sindi, bu çözümlerin açlığın tamamen yok edilmesi, kaliteli eğitim, temiz su, sağlık, refah, temiz enerji ve altyapı sağlama yönündeki hedeflere ulaşmayı hızlandıracağını dile getirdi.
5 YILDA ÜRÜN ALINACAK
Fonun İKB’ye üye ülkelerde kalkınma zorluklarını çözmeye destek sağlayacağının altını çizen Sindi, “Projenin başarıya ulaşacağına eminim ancak sabırlı ve gerçekçi olmalıyız. Toplumların değişimi bir gecede olmaz. Bu fonla İslam ülkelerinde 5 yıl içinde fikirlerin ürünlere dönüştürülmesine imkan sağlanacak. Katılım Platformu Merkezi ile bağlantılı olan fon, her bilim insanına, teknoloji uzmanına ve yenilikçiye çevrelerinde fark oluşturma fırsatı tanıyarak milyonlarca insana anlamlı ve önemli bir değişiklik getirecek milyonlarca dolarlık bir fondur”
YENİLİKÇİLERE TAVSİYELER
Amacın “bilimin etkisini insanlara ulaştırmak” olduğunu vurgulayan Sindi, “Birçok insanın bilim ve teknolojinin yararından yoksun olduğunu görüyoruz. Bu yeteneksizlikten kaynaklanmıyor. Yeni, şaşırtıcı fikirlere ve alışılageldik metotlar dışındaki çözümlere açık olmamız gerekiyor. Yenilikçi olmak isteyenler toplumla iletişime geçsinler, onların ihtiyaçlarını ve karşılaştığı zorlukları hissetsinler. Toplumun sorunlarına çözüm bulmak ve zorlukları kolaylaştırmak için bilimle bağlantı kursunlar. Çünkü gerçek yenilikçiler toplum içinden gelenlerdir. Onlar ihtiyaçlardan ilham alanlardır” değerlendirmesinde bulundu.
