1970'lerde ortaya atılan teorik bir fizik kavramı olan "kara delik bombası", İngiltere'deki Southampton Üniversitesi'nden Marion Cromb liderliğindeki bir ekip tarafından laboratuvarda başarıyla simüle edildi. Bu deney, bilim insanlarının kara deliklerin ekstrem fiziksel koşullarını daha iyi anlamasına yardımcı olabilir.
Kara delikler, bilindiği üzere her şeyi içine çeken, kaçışı olmayan kozmik yapılardır. Ancak olay ufku dışındaki bölgelerde, özellikle dönen kara deliklerde enerji geri kazanımı mümkün olabilir. 1971'de Roger Penrose, kara deliğin dönme enerjisinin yakındaki parçacıkların enerjisini artırabileceğini öne sürmüştü. Aynı yıl Yakov Zel'dovich, benzer bir etkinin dönen silindirik bir yapı ile de elde edilebileceğini öngörmüştü. Daha sonra bu düzeneğin bir yansıtıcı ile kaplanması durumunda enerjinin geri beslenerek patlayıcı biçimde artabileceği gösterildi. Bu olaya “kara delik bombası” denildi.
TERSİNE SİLİNDİR YAVAŞ DÖNDÜĞÜNDE ENERJİ SÖNÜMLENDİ
Araştırmacıların geliştirdiği sistem, dönen bir alüminyum silindiri çevreleyen ve kontrollü hızda dönen manyetik alanlar oluşturan bobinlerden oluşuyor. Silindir, manyetik alandan daha hızlı döndüğünde, alanın enerjisinde belirgin bir artış gözlemlendi. Tersine, silindir daha yavaş döndüğünde enerji sönümlendi.
Bu deney, kara deliklerin çevresindeki "ergosfer"deki enerji artışını simüle ediyor. Gerçekte bu durum, kara deliğin uzay-zamanı döndürmesiyle ortaya çıkan “çerçeve sürüklenmesi” adı verilen bir fiziksel etki sayesinde gerçekleşiyor. Deneyde ise bu etki, manyetik alanlarla temsil ediliyor.
Araştırmacılar, “Bu sistem, Zel’dovich’in 1971’de öngördüğü ve Press ile Teukolsky’nin ‘kara delik bombası’ olarak geliştirdiği şartları doğrudan karşılıyor,” diyerek çalışmanın önemini vurguladı.
Her ne kadar kara deliklerin doğrudan gözlemlenmesi mümkün olmasa da, bu tür deneysel analoglar sayesinde evrenin en uç yapılarından biri olan kara deliklerin doğası hakkında daha fazla bilgi edinmek mümkün olabilir.