DEMET İLCE / MUHABİR

Her yıl 18-24 Kasım arası Dünya Antibiyotik Farkındalık Haftası olarak kutlanıyor. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, antibiyotiğin yanlış kullanımına dair sosyal medya hesabından paylaşım yapmıştı. Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, yapılan çeşitli çalışmaların antibiyotiklerin %30-40’ının yanlış veya gereksiz yere kullanıldığını gösterdiğini söyledi.

Mamçu, bu haftanın amacını şu sözlerle aktardı:

“Bu haftanın amacı, giderek küresel bir tehdit haline gelen antibiyotik direnci konusuna dikkat çekmektir. Bu hafta içinde yapılan çeşitli etkinliklerle sağlık profesyonellerinin, toplumun ve yöneticilerin farkındalığının arttırılması ve direncin önlenmesinde aktif rol almaları hedeflenmektedir.”

ANTİBİYOTİK DİRENCİ TEDAVİLERİ İMKANSIZ KILABİLİYOR

Mamçu, mikroorganizmaların antibiyotiklere karşı nasıl dirençli hale geldiğini şöyle anlattı:

AIexander Fleming tarafından 1928’de keşfedilen ve 1940 yılında kullanıma giren Penisilin ve sonrasında ardı ardına keşfedilen antibiyotikler milyonlarca insanın hayatını kurtarmış ve ölümcül enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde büyük bir çığır açmıştır. Ancak zaman içinde gereksiz ve uygunsuz kullanılmaları, mikroorganizmaların antibiyotiklere direnç geliştirmesine neden olmuştur.

Her yeni antibiyotiğin kullanıma girmesi ile mikroorganizmalar yeni direnç mekanizmaları geliştirmiş ve kısa sürede bu antibiyotiğin etkisiz hale gelmesine neden olmuştur.”

Mamçu, günümüzde sadece hastane ortamlarında değil, toplumda gelişen enfeksiyonlarda da antibiyotik direnci sorununu gördüğümüzü, buna bağlı olarak bazı enfeksiyonların tedavisinin giderek daha zor hatta imkansız hale geldiğinin altını çizdi.

“YILDA 700 BİN HASTA HAYATINI KAYBEDİYOR”

ECDC raporuna göre Dünyada yılda 700 bin hastanın dirençli bakteri enfeksiyonları nedeniyle hayatını kaybettiğini belirten Mançu, “ABD yapılan bir çalışmada sadece ABD de bu enfeksiyonların maliyetinin yaklaşık 30 milyar dolar olduğu açıklanmıştır.

Günümüzde sadece hastanede oluşan değil toplumdan kazanılmış enfeksiyonlarda da antibiyotik direnci önemli oranlarda artmıştır.” dedi.

Mançu, yeni antibiyotik keşifleri ile ilgili ise “Ne yazık ki gelecek on yılda tedavi alanına yeni girecek antibiyotiklerin sayısı oldukça azdır.  Karmaşık direnç mekanizmalarının m.o lar arasında aktarılması nedeniyle bu antibiyotiklere de kısa sürede direnç gelişmesi olasıdır. Dolayısıyla elimizde kalan antibiyotikleri çok daha dikkatli kullanmamız yani iyi yönetmemiz gereken bir dönemdeyiz” ifadelerini kullandı.

“HER 100 REÇETENİN 14’ÜNDE EN AZ BİR ANTİBİYOTİK VAR”

Türkiye’de antibiyotik kullanımına ilişkin açıklama da yapan Mançu, durumun vahametini şu sözlerle aktardı:

“Ülkemizde yazılan her 100 reçetenin 14 ünde en az bir antibiyotik yer almaktadır.  AB ler tüketilen ilaçlar listesinde maliyet ve kullanım oranı açısından ikinci sırada yer almaktadır. Son yıllarda antibiyotiklerin ancak doktor reçetesi ile satılabilmesi bu anlamda çok önemli bir yarar sağlamıştır. Antibiyotiklerin doğru kullanılması için yürütülen faaliyetler sonucunda antibiyotik tüketiminde bir miktar azalma olsa da, hem antibiyotik tüketimi hem de antimikrobiyal direnç açısından istenilen seviyelere erişilememiştir.”

“HAYVAN YETİŞTİRİCİLİĞİ VE TARIMDA DA KULLANILIYOR”

Antibiyotik direncinin bütün insanlığı tehdit ettiğini belirten Mançu, antibiyotiklerin sadece insan sağlığında değil hayvan yetiştiriciliği ve tarım alanında da kullanıldığını hatırlattı. Mançu antibiyotik direncini, küresel bir sorun olarak şu sözlerle ele aldı:

“Tüm dünyada yaygın ve kontrolsüz kullanılmaları, gıda, su, çevre yoluyla dirençli bakterilerin çok daha kolay yayılmasına ve insana geçmesine neden olmaktadır.  Bu nedenle antibiyotik direnci   insan, hayvan ve çevre sağlığını birarada  içeren, ulusal ve uluslarası politikalarla  "Tek Sağlık" başlığı altında bütüncül olarak ele alınması gereken bir konudur.”

“’30-40’I YANLIŞ VEYA GEREKSİZ KULLANILIYOR”

Antibiyotiklerin %30-40’ının yanlış veya gereksiz yere kullanıldığını ifade eden Mançu, antibiyotiklerin en fazla yanlış kullanıldığı alanlardan birinin solunum yolu enfeksiyonları olduğunu söyledi.

Mançu, antibiyotiklerin sağlıkta diğer kullanım alanlarını şöyle sıraladı:

“Dünya genelinde antibiyotiklerin %75’i akut solunum yolu enfeksiyonlarında kullanılmakta, bu enfeksiyonlarının %70’i viral etkenlere bağlı olmasına rağmen hastaların yarısından fazlasında gereksiz antibiyotik kullanıldığı görülmektedir. Soğuk algınlığı, nezle, grip gibi viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin etkisi yoktur.”

Mançu, doğru antibiyotik kullanımı ile ilgili şunları aktardı:

Magnezyum nedir? Magnezyumun zararları ve yararları nelerdir? Magnezyum eksikliğinde ne olur? Magnezyum nedir? Magnezyumun zararları ve yararları nelerdir? Magnezyum eksikliğinde ne olur?

Doğru antibiyotik kullanımı için, mikrobiyolojik olarak kanıtlanmış bakteriyel bir enfeksiyonun varlığı mutlaka sorgulanmalıdır. Tanı açısından gerekli değerlendirme yapılmadan ve enfeksiyon olmaksızın antibiyotik kullanılması, seçilen antibiyotiğin yanlış olması, antibiyotik dozunun yetersiz veya aşırı olması, doz aralıklarının uygunsuz olması durumlarında antibiyotikler uygun kullanılmamış olur.

Antibiyotikler sadece bakteriyel enfeksiyonların tedavisinde etkilidir. Enfeksiyonlarda etkenlerin sadece bakteriler olmayacağı, her bakteriyel enfeksiyonda antibiyotik kullanmak gerekmeyeceği, tedavi edilmesi gereken bakteriyel bir enfeksiyon olsa bile her antibiyotiğin kullanılamayacağı, bazı antibiyotiklerin kullanımından uzak durulması gerektiği bilinmeli ve hekim önerisi olmadan asla antibiyotik kullanılmamalıdır."