Doğu ve Güney Amerika’nın yeraltı nehirlerinde yaşayan, gözü ve rengi olmayan mağara balıkları, karanlık ortama uyum sağlamak için gözlerini kaybetmiş canlılardan yalnızca birkaçı. Yale Üniversitesi’nden bilim insanları, bu balıkların genetik yapısını inceleyerek evrimin dikkat çekici bir örneğini ortaya çıkardı.

Bennu asteroidinde yaşamın yapı taşlarından triptofan kanıtı bulundu
Bennu asteroidinde yaşamın yapı taşlarından triptofan kanıtı bulundu
İçeriği Görüntüle

Araştırmada Amblyopsidae familyasına ait tüm bilinen mağara balıkları analiz edildi ve özellikle görme ile ilişkili 88 gen incelendi. Bulgular, bu balıkların en az dört farklı soy hattında, yüzeyde yaşayan atalarından bağımsız olarak mağaralara yerleştiğini gösterdi. Yani körlük özelliği her birinde ayrı ayrı evrimleşti.

Genetik verilere göre Ozark mağara balıklarında görme kaybı 2,25 ila 11,3 milyon yıl önce ortaya çıktı. Diğer türlerde ise bu süreç 342 bin yıldan 8,7 milyon yıl öncesine kadar uzanıyor. İlginç bir şekilde, körlüğün yanı sıra tüm türlerde ortak özellikler de gözlendi: uzamış gövdeler, yassılaşmış kafatasları ve küçülmüş ya da tamamen kaybolmuş pelvik yüzgeçler. Bu özellikler, nemli ve karanlık mağara ortamında hayatta kalmayı kolaylaştırıyor.

Araştırmacılar ayrıca balıklardaki körlük mutasyonlarının zamanına bakarak mağaraların oluşum yaşlarını da belirledi. Bu yöntemle bazı mağaraların 11 milyon yıldan daha eski olabileceği ortaya çıktı. Geleneksel yöntemlerle mağara yaşlarını belirlemek ise 3 ila 5 milyon yıl ile sınırlı kalıyordu.

Çalışmanın dikkat çeken bir diğer noktası, mağara balıklarının genlerinde görülen bazı mutasyonların, insanlarda göz hastalıklarına yol açan mutasyonlarla benzerlik göstermesi oldu. Bu durumun, insan göz sağlığına dair yeni tıbbi araştırmalara kapı aralayabileceği belirtiliyor.

Muhabir: Berfin Bitirim