Son günlerin en ateşli tartışması malumunuz olduğu üzere CHP’li biri, Reis’le görüşmek için Beştepe Külliyesi’ne gitti mi, gitmedi mi?

Bu giden kişi, Reis’le CHP genel başkanlığını konuştu mu, konuşmadı mı?

CHP’li tarafsız(!) gazeteci Rahmi Turan’a bakarsak görüştü. Muharrem İnce ile görüştü hem de…

Kaynak sormayın ama illa ısrar ederseniz kaynağın Talat Atilla olduğunu söylemek zorunda kalır.

Talat Atilla’yı zorlarsanız asıl kaynağın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu size söylemek zorunda kalabilir.

Sonra Muharrem İnce, böyle bir görüşmenin ispat edilmesi durumunda kendini Taksim’de yakacağını söyler.

Külliye’den hiçbir şekilde CHP’li biri ile iddia edilen görüşmenin yapılmadığı kesin bir şekilde açıklanır. Hatta iddia edilen plakalarla kayıtlı bir aracın mevcut olmadığı da eklenir.

Reis, ispat edildiği takdirde cumhurbaşkanlığından istifa edeceğini söyleyerek meydan okur. Kılıçdaroğlu’na da “Madem eminsin böyle bir görüşmeden ispatla, ispatlayamıyorsan istifa edecek misin?” diye sorar.

Tabii karşı taraf, “Çamur at, tutmasa da izi kalır!..” siyasetinden öteye geçemediği hatta sadece bundan medet umduğu için işi pişkinliğe vurup hâlâ Reis’e ve olayla hiç alakası olmayan taraflara saldırıyorlar.

Senaryoyu yazan siz, yöneten siz, oynayan siz ama suçlu, filmi izleyip başarısız bulan, dalga geçen biz seyirciler. Zekâ gerektiren, sizi fersah fersah aşan bir senaryo hazırlıyorsunuz, zekâ seviyeniz bu senaryoyu kusursuz yazmaya da yönetip oynamaya müsait olmadığı için film elinizde patlıyor. Bu iş sizi aşar cancağızlarım!.. Siz bu senaryolarla ancak kendi genel başkanlarınızı değiştirirsiniz, ülke siyasetinde size zerre miskal fayda sağlamaz!..

Kumpas haberinin çıktığı gazete CHP’nin amiral gemisi Sözcü, haber yapan gazeteci CHP’ye gönül vermiş geçmişi karanlık bir gazeteci, haberin kaynağı olarak gösterilen yine CHP kimliğiyle bilinen bir gazeteci, onun da haber kaynağı ve onay makamı CHP’nin Genel Başkanı !.. Ama ne hikmetse CHP’ye kumpası kuran, Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan!..

Size tavsiyem, gelin pişkinliği, arsızlığı bırakıp “Biz bir densizlik ettik, tuzak kuralım dedik ama tuzağa kendimiz düştük. Milleti geri zekâlı yerine koymak istedik ama bizim geri zekâlı olduğumuz ortaya çıktı.” diye samimi bir şekilde özür dileyin. Bu, size siyaseten bir şey kazandırmaz bu saatten sonra ama insaniyet kazanmış olur en azından.

Size bir başka tavsiyem:

İslam, Müslüman, millî manevi değerler ve Anadolu insanı düşmanlığı ve nefreti üzerinden siyaset yapmak; bunca yıldır size zerrece bir şey kazandırmadığı gibi Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı ve nefreti de size zerrece bir siyasi kazanç sağlamayacak!..

Milletin %50’den fazlasının gönlüne girmiş, %25’inin de sempatisini Reis’e nefret beslemek, ona düşmanlık yaparak siyasi kazanç elde edeceğinizi sanmak büyük bir gaflettir, millete rağmen milletin desteğini almaya çalışmaktır.

Siz Recep Tayyip Erdoğan’dan kurtulmak mı istiyorsunuz? Ne yapıp milletin gönlüne girdiyse, millete ne gibi hizmetler yaptıysa, sizden farklı olarak millet onda ne buluyorsa onları tespit edip Recep Tayyip Erdoğan gibi olmayı ve onu geçmeyi deneyin!..

Diğer türlü tuzak kurarsınız kendiniz düşersiniz, kumpas kurarsınız elinize yüzünüze bulaştırırsınız, yalan söylersiniz sonra kendiniz inanmaya başlarsınız!..