Yasa 90 ile 150 gün içinde Moro’da halk oylamasına sunulacak. Filipinler Hükümeti hukuki, ekonomik ve merkezi yönetim yetkilerini Morolu Müslümanlar’a devredecek.
Moro’da İslamiyet ilk kez 1315 yılında yayılmaya başladı. Müslüman tüccarların vesilesiyle ulaşan İslam, Mindanao Adası’nda yaşayan tüm vatandaşların dini haline geldi. Daha sonrasında adanın yerli halkı olan Müslümanlar İslami hükümlerin geçerli olduğu Sultanlıklar kurarak yönetildiler. 1521 yılında İspanyolların Filipinleri işgal etmesiyle birlikte halk zorla Hıristiyanlaştırılmaya çalışılsa da zulme karşı direnen Morolu Müslümanlar kimliklerinden vazgeçmediler. İslam’ın bölgede yayılma hızı yavaşlarken Morolu Müslümanlar dini kimliklerini koruyarak İslam’dan kopmadılar ve mücadelelerine devam ettiler. Sömürgeci İspanyollar Filipinleri 20 milyon dolar karşılığında Amerika’ya sattığında da bu kez düşman Amerika’ydı. Morolu Müslümanlar Amerika işgaline karşı da direnerek sömürge altına girmediler. Sömürgecilerin bölgeyi terk etmeleriyle birlikte Filipinler yönetimi Morolu Müslümanları Hıristiyanlaştırma çabası içerisine tekrardan girseler de yine başarılı olmadılar. Filipinler yönetimi tarafından desteklenen Hıristiyan milisler 1970 itibariyle adadaki Müslümanlara saldırılar düzenlemeye başladılar. Bu saldırılar toplu katliamlara dönüşünce adadaki Müslümanlar da bağımsız bir devlet kurmak için Filipinler yönetimine karşı silahlı mücadele ilan ederek savaştılar. 40 yılı aşkın süren çatışmalarda 120 bin Müslüman ölürken 2 milyon Müslüman göç etmek zorunda kaldı. Bugün Morolu Müslümanlar’ın 10 milyon nüfusu bulunmakta.
MORO DİRENİŞİ
Moro İslami Kurtuluş Cephesi 1960’lı yıllarda Filipin’de Müslümanlara karşı başlatılan baskı ve zulüm dalgasını kırmak için kuruldu. Kurucu lider Selâmet Hâşimi, İslam dünyasındaki hareketlerden özellikle Mısır’daki İhvan-ı Müslimîn ve Pakistan’daki Cemaat-i İslamî hareketinden çok etkilenmişti. Bu hareketlerin eğitim, davet ve terbiye yöntemlerini ülkesine taşıdı ve yoğun bir İslamî eğitim, davet ve cihat çalışması başlattı. Selâmet Hâşimi, Filipin devletine karşı bağımsızlık hareketini yıllarca sürdürdü. Selâmet Hâşimi Moro İslami Kurtuluş Cephesi’ni kurduktan sonra çok geniş kapsamlı bir çalışma başlatmış. Dağlarda, şehirlerde ve askeri kamplarda medreseler açmış. Medreselerde gençlere İslam, tarih ve cihat anlatılarak bilinçlendirilmiş. İlk etapta 200 bin gencin geçtiği eğitimin ardından adada İslami uyanış başladı. Selâmet Hâşimi’nin vefatı üzerine Moro İslami Kurtuluş Cephesi’nin başına Hacı Murad İbrahim geçmiş. Moro Müslümanları’nın öncüsü olarak kabul edilen İslami Kurtuluş Cephesi’nin direnişi ilk kez 1997 senesinde somut bir adım atılarak Filipinler ile masaya oturulmuş. 1997 yılından bu yana görüşmelerin sürdüğü Moro Müslümanları ve Filipinler arasında arabulucu ülkelerin arasında Türkiye’de bulunuyor.
İLK BARIŞ GÖRÜŞMESİ 1997 YILINDA YAPILDI
Filipinler ve Moro Müslümanları arasındaki barış görüşmelerinin ilki 1997 yılında atılsa da taraflar yıllar içesinde bir sonuca varamadı. 2012 yılında “Çerçeve Anlaşması” ile birlikte tekrardan bir adım atılırken 2014 yılında “Kapsamlı Anlaşma” ile Müslümanların hakları genişletildi. “Zirve Noktasını” temsil eden Bangsamoro Organik Yasası, Moro İslami Kurtuluş Cephesi lideri Hacı Murad İbrahim’e Filipinler Hükümeti tarafından sunuldu. Malacanang Başkanlık Sarayı’nda düzenlenen törene Başkan Duterte, kabine üyeleri, senato ve temsilciler meclisi üyeleri, Barış Süreci Başkanlık Danışman Bürosu (OPAPP) yetkilileri, başkent Manila’daki diplomatik temsilciler, Bangsamoro Geçiş Komisyonu (BTC) temsilcileri ve MİKC temsilcileri katıldı.
“BU SÜREÇTE GELİN BERABER YER ALALIM”
Duterte, “Morolu kardeşlerimden rica ediyorum. Köylerinizde, kasabalarınızda ve evlerinizde yasa üzerine yapıcı müzakerelerde bulunun. Daha da önemlisi yapılacak halk oylamalarına iştirak edin ki, mutlak anlamda arzunuz ortaya çıkabilsin. Bu süreçte gelin, beraber yer alalım. BTC ve MİKC’yi de tereddütsüz özveri gösterdikleri için tebrik ediyorum. BOL’nin safhalarındaki kararlılıkları ve azmi Bangsamoro’da sağlıklı bir idarenin işaret fişeği olacaktır.” diye konuştu. Ülkede, “Müslüman Mindanao Bangsamoro Özerk Bölgesi’nin” (BARMM) oluşturulmasının zemini hazırlayacak 11054 numaralı yasa, 23 Temmuz’daki Duterte’nin ulusa sesleniş konuşmasından 2 gün sonra imzalamasıyla kanunlaşmıştı. BOL, Manila ve Moro Müslümanları arasında on yıllardır süregelen barış görüşmelerinin zirve noktasını temsil ediyor.
ÖZERKLİK SÜRESİNDE TÜRKİYE’NİN ROLÜ
Öncelikle Filipinler Hükümeti ile Morolu Müslümanlar’ın anlaştığı Malezya’nın öncü arabulucu olduğu barış sürecinde Türkiye’nin de rolü var. Türkiye Cumhuriyeti, 2010’dan beri Uluslararası İrtibat Grubu’nda yer alıyor ve 2014’te kurulan Uluslararası Silah Bırakma Komisyonu’nun başkanlığını yürütüyor. Büyükelçi Levent Şahinkaya senede birkaç sefer bölgeyi ziyaret ederek sürece katkıda sağlıyor.
Öte yandan İHH İnsani Yardım Vakfı da barış sürecine Morolu Müslümanlar’ın temsilcisi İslami Kurtuluş Cephesi ile Filipinler devleti arasındaki anlaşmaların yerine getirilip getirilmediğini takip eden ‘Bağımsız İzleme Heyeti’ vasıtasıyla hizmet ediyor.
MOROLU MÜSLÜMANLAR HANGİ HAKLARI ELDE EDECEK?
Bölgedeki tüm silahlı gruplar silahsızlandırılarak, Moro İslami Kurtuluş Cephesi de belli bir takvim içinde silah bırakacak. Polis gücü Filipinler merkezî hükümetine bağlı olacak, fakat Cephe’nin askerlerinden uygun görülenler de polis gücünde yer alacak. Aralık ayındaki referandumdan sonra Moro İslami Kurtuluş Cephesi bir geçiş hükümeti kuracak ve bu hükümet Bangsamoro Özerk Bölgesi’ni üç yıl boyunca idare edecek. Esas hükümeti, 2022 senesindeki genel seçimlerle teşekkül edecek olan Bangsamoro Meclisi’nden çıkacak. Her sene Filipinler bütçesinin %5’i doğrudan Bangsamoro’ya aktarılacak ve Bangsamoro hükümeti bu parayı istediği gibi kullanabilecek. Bölgede toplanan vergilerin ve elde edilen doğal kaynakların %75’i de Bangsamoro hükümetinin tasarrufunda olacak. On yıllar boyunca geri bırakılan bölgenin süratle gelişmesine katkı amacıyla Bangsamoro Gelişme Fonu kurulacak ve bu fon uluslararası katkıya açık olacak. Bangsamoro’da Filipinler’in genel yargı sisteminin yanında İslam hukuku da hüküm sürecek, bütün tarafların Müslüman olduğu davalarda Şeriat Mahkemeleri yetkili olacak. Bölgeye 2 şehir, 5 belediye ve 39 kasaba eklenerek %30’luk bir büyüme kazanılacak.





