DEMET İLCE / MUHABİR
Bir uzman, sakız çiğnemek ve sevimli kedi videoları izlemek de dahil olmak üzere öğleden sonraki durgunluğu nasıl yenebileceğinizi açıkladı.
Beslenme uzmanı ve akıl sağlığı savunucusu Rosie Millen, kendinizi enerji durgunluğundan çıkarmak için en iyi 10 tüyoyu ortaya çıkardı; bunlar arasında kitapçıdan bir boyama kitabı almak, bir "çöküş" listesi hazırlamak ve en sevdiğiniz parfümü sıkmak da yer alıyor.
Rosie'ye göre, kedilerin yürek ısıtan videolarını izlemek, ruh haliniz ve enerji seviyeniz üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir ve aynı zamanda stresi de azaltabilir.
Araştırmalar sadece sakız çiğnemenin beyne giden kan akışını artırdığını ve bunun da sizi daha uyanık hale getirdiğini gösteriyor.
Doğal bir enerji artırıcı olan, bir miktar zencefil içmek de durgunluktan kurtulmanıza yardımcı olabilir.
Bu çözümler, 2.000 yetişkin üzerinde yapılan bir araştırmada, bu kişilerin günde ortalama üç kez enerji kaybı yaşadıklarının ve en çok çöküş yaşadıkları saatin 14.36 olduğunu ortaya çıkarmasının ardından geldi.
Ancak yüzde 49'u enerji kaybını nasıl önleyecekleri konusunda hiçbir fikirleri olmadığını itiraf etti.
'Uyku eksikliğinin enerji düşüşünün en önemli nedeni olduğu belirlendi'
İnsanların öğleden sonraki durgunlukla başa çıkmalarına yardımcı olmak amacıyla Vitabiotics Feroglobin ile çalışan Rosie şunları söyledi:
“Hepimiz oradaydık. Bazılarımız diğerlerinden daha fazla. Ve çöküş vurduğunda çok sert vurur. Hepimiz elimizdeki bariz çözümleri biliyoruz; egzersiz yapın, bir fincan kahve için veya biraz kestirin. Peki, aynı zamanda enerji durgunluğundan kurtulmanıza ve gününüze devam etmenize yardımcı olabilecek, parmaklarımızın ucundaki alışılmadık tüyolardan bazıları nelerdir?"
Bulguların ardından, ne kadar çöküş riskiyle karşı karşıya olduğunuzu ve enerji seviyenizi yükseltmek için çalışmanız gerekip gerekmediğini test etmenize olanak tanıyan bir test de oluşturuldu.
Yüzde 45'lik bir oranla enerji kaybının en büyük sebebinin uyku eksikliği olduğu, bunu yeterli su içmemenin (yüzde 25), egzersiz yapmamanın (yüzde 22) ve doğru gıdalara sahip olmamanın (yüzde 21) takip ettiği görüldü.
Ancak yüzde 19'u bunu sıkıcı bir aktiviteyi tamamlamak zorunda kalmakla suçlarken, yüzde 12'si çok uzun süren bir toplantıdayken çöküş yaşıyor.
Endişe verici bir şekilde, yüzde 34'ünün araç kullanırken enerjisinde bir düşüş bile yaşandı.
Enerji seviyelerindeki durgunluk nedeniyle yüzde 21'i ağladı ve yüzde 19'u partneriyle tartıştı.
Diğerleri ise sosyal bir katılımı iptal ettiklerini (yüzde 19), bir yerde bulunmaları gerektiğini unuttuklarını (yüzde 16) veya çocuklarına bağırdıklarını (yüzde 15) itiraf etti.
Yüzde 12'si toplantıda uyuyakalmış, yüzde 10'u ise iş yerinde hata yapmış.
Ancak çöküşü yenmek amacıyla yüzde 37'si kahveye yönelirken aynı yüzde de dışarıda yürüyüşe çıkmayı denedi.
Her 10 kişiden üçü şekerli atıştırmalıklar tüketiyor, yüzde 26'sı yüzüne su çarpıyor ve yüzde 12'si yüksek sesli müzik açıyor.
Ayrıca ortalama bir yetişkinin günde üç kez yorgun hissettiğinden şikayet ettiği, yüzde 39'unun enerji eksikliğinin genellikle arkadaşlarıyla sohbet konusu olduğunu kabul ettiği ortaya çıktı.
Ancak OnePoll aracılığıyla yapılan ankete göre enerji düşüşü yaşayanların dörtte biri o kadar endişeli ki bir doktora ya da tıp uzmanına başvurdu.
Yüzde 38'i enerji seviyelerini yükseltmek ve çöküşü önlemek için uyku düzenini iyileştirmeye çalışırken, yüzde 36'sı daha fazla egzersiz yaptı.
Diğerleri diyetlerini değiştirdiler (yüzde 30), takviyeler aldılar (yüzde 30) veya gün boyunca daha fazla ara verdiler (yüzde 26).
Vitabiotics Feroglobin'in bir sözcüsü şunları söyledi: “Hepimiz bir enerji çöküşü yaşadık ve bu durum gerçekleştiğinde bundan kurtulmak gerçekten zor olabilir. Fakat onu nasıl yeneceğinizi öğrenmenin yanı sıra, ilk etapta çöküşten nasıl kaçınılacağını öğrenmek de önemli. Diyet ve beslenmeniz enerji seviyeleriniz üzerinde büyük bir etkiye sahip olabilir, bu nedenle doğru yiyecekleri yediğinizden ve ihtiyacınız olan vitamin ve mineralleri aldığınızdan emin olmak, çöküşü yenmek için uzun bir yol kat edebilir."
İşte durgunluğu yenmek için bazı önemli ipuçları:
1) Sevimli kedi videolarını izleyin
İster inanın ister inanmayın, kedi videoları izlemenin ruh haliniz ve enerji seviyeniz üzerinde derin bir etkisi olabilir. Indiana Üniversitesi Medya Okulu'nda 7.000 kişiyle yapılan bir araştırma, kedi videoları izlemenin yalnızca ruh halinizi iyileştirmekle kalmayıp aynı zamanda stresi azalttığını ve işinize döndüğünüzde size yeniden enerji verdiğini ortaya çıkardı.
2) Demir açısından zengin bir atıştırmalık yiyin
Vücuttaki kaslara ve organlara oksijen taşımak için demire ihtiyacınız vardır. Demir seviyeleri düşük olduğunda bu durum yorgunluğa katkıda bulunabilir. Bu nedenle seviyenizi yüksek tutmak için her gün demir açısından zengin atıştırmalıklar aldığınızdan emin olun. İyi tavsiyeler arasında kurutulmuş meyve ve kabak çekirdeği, bitter çikolata ve doğranmış sebzeli humus yer alır.
3) Sakız çiğnemek
Bu yarı tuhaf ipucunun aslında bunu destekleyecek bilimi var. Fizyoloji ve davranış dergisinde yapılan bir araştırma, sakız çiğnemenin beyne giden kan akışını artırdığını ve bunun da uyanıklığı artırdığını buldu.
4) Kitap boyayın
Renklendirme sadece stresi azaltmak ve kaygıyı azaltmakla kalmaz, aynı zamanda nörolojik sisteminiz için tam bir beyin egzersizi gibidir. Renklendirme sırasında beyninizin odaklanmayı ve konsantrasyonu artıran kısımlarını (ön lob) kullanırsınız. Sarı ve turuncu gibi bazı renklerin de enerjiyi arttırdığı düşünülmektedir.
5) Buz banyosu yapın veya çok soğuk bir duş alın
Uzmanlar soğuk duşun bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve enerji seviyesini artırdığını söylüyor. Bilim adamları bunun kan dolaşımını ve kaslara giden ve kaslardan gelen kan akışını iyileştirdiğine inanıyor. Ayrıca ruh halinizi iyileştirdiği düşünülmektedir. 2008 yılında yapılan bir araştırma, günlük olarak soğuk duş almanın depresif belirtileri azalttığını buldu.
6) Bir çalma listesi oluşturun
Müziğin ruh halimiz üzerinde inanılmaz bir etkisi vardır ve kısa sürede bile enerji seviyenizi kesinlikle değiştirebilir. Sadece kulaklığınızı takıp en sevdiğiniz şarkıyı dinlemek beyin dalgalarını değiştirir ve bilişsel performansı artırır. İngiliz Ses Terapisi Akademisi'nin yeni araştırması, teste katılanların yüzde 65'inin yalnızca dokuz dakika müzik dinledikten sonra daha mutlu olduklarını ve daha çok güldüklerini, yüzde 89'unun enerji seviyelerinin iyileştiğini ve yüzde 82'sinin daha fazla kontrol sahibi olduklarını hissettiklerini ortaya çıkardı. Bu nedenle, çökmeye başlamadan önce bir çalma listesi hazırlayın.
7) Işıkları açın
Eğer kendinizi halsiz hissediyorsanız evinizdeki ışıkları açın. Parlak ve soğuk ışıkların yüksek renk sıcaklığı serotonin salınımını tetikleyerek bizi daha uyanık ve enerjik yapar. 52 denekle yapılan bir çalışmanın sonuçları, insanların parlak ışığa maruz kaldıktan sonra kendilerini daha uyanık ve enerjik hissettiklerini gösterdi. Güneş ışığına çıkmak aynı zamanda oyunun kurallarını değiştiren bir şeydir. D vitamini ve enerjinin etkileri iyi belgelenmiştir. Yorgunluk, D vitamini eksikliğinin ana belirtilerinden biridir.
8) En sevdiğiniz parfümü sıkın
Pek çok klinik araştırma, bazı esansiyel yağların enerjiyi artırdığı ve yorgunluğu giderdiği iddialarını desteklemektedir. Örneğin nane yağı, yorgunluğu önlemede ve egzersiz performansını artırmada etkilidir. Okaliptüsün zihni uyandırdığı ve zihinsel berraklığı arttırdığı düşünülmektedir. Esansiyel yağları doğrudan soluyabilir, içine bir parfüm sıkabilir, şampuanınıza birkaç damla ekleyebilir veya enerji verici bir masajı tercih edebilirsiniz.
9) Bir arkadaşınızı arayın
Arkadaşlarla sosyalleşmenin gerçekten moral verici olabilmesi şaşırtıcı değil. Sosyalleştiğinizde dopamin ve oksitosin salgılanır, bu da ruh halinizi artırır, kortizol düzeylerini düşürür ve stresi azaltır. Aslında sosyal izolasyonun daha geniş kapsamlı olumsuz etkileri vardır. Yeni araştırmalar, çok uzun süre yalnız kalmanın günde 15 sigara içmeye eşdeğer olduğunu gösteriyor.
10) Zencefil tüketin
Zencefil doğal bir enerji artırıcıdır ve öğleden sonra aradığınız tekmeyi size verebilir. Araştırmalar uyarıcı etkileri olduğunu gösteriyor. Şeker ilavesi olmadan mümkün olduğunca taze tükettiğinizden emin olun.
