Haber Merkezi - TÜRKİYE genelinde neredeyse her yerde sürüler halinde gezen ve savunmasız küçük çocuklara, yaşlılara saldıran başıboş sokak köpekler, güvenlik sorunu haline dönüştü. Sayıları kimi kaynaklara göre 10 milyon olduğu tahmin edilen başıboş köpekler, gerek kent yaşamı gerekse de gıdaya erişmekte çektiği zorlukla saldırganlaşarak birer tehdit oluşturuyor.
2022'NİN 5 AYINDA 4 ÖLÜM!
2022 yılının ilk 5 ayında bu saldırılarda onlarca kişi yaralandı. Saldırılar sonucunda Antalya’da Mahra Melin Pınar (10), Konya’da Gönül Karaoğlu (17), Isparta’da Rabia Kallı (20), Adana’da ise Oktay Tokmak (44) vefat etti. Sayılar günden güne artan sokak köpekleriyle ilgili hiçbir düzenlemenin yapılmazken bu durum endişeleri beraberinde getiriyor. Birçok Avrupa ülkesinde olmasına rağmen Türkiye’de yakalama, itlaf ve toplama gibi tedbirler bulunmuyor.
HAYVANLAR DOKUNULMAZ OLDU
1 Temmuz 2004 yılında Resmî Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. 5199 sayılı kanuna göre; başıboş köpekler bulunduğu yerden toplatılamıyor. Kanunda hayvanların insanlara yönelik herhangi bir saldırı durumunda ise sadece rehabilite edilmek üzere 15 gün korumaya alınır ve daha sona alındığı yere geri bırakılır maddesi bulunuyor. Başka bir ifadeyle başıboş köpekler yasayla dokunulmazlık alınmış oldu.
KANUN DAYANAKSIZ
TBMM’ye sunulan genel gerekçede ise, 5199 sayılı kanunun 15 Ekim 1978 tarihinde Paris’te UNESCO (Birleşmiş Milletler Eğitim Bilim ve Kültür Örgütü) merkezinde yayınlanan “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” gösterildi. Gerekçede “Katılmaya hazırlandığımız Avrupa Topluluğu üye ülkeleri ise adı geçen beyannamenin 14’üncü maddesi gereğince ülkelerinde hayvanları koruma açısından önemli adımlar atmışlardır.” denildi. Ancak kanunun genel gerekçesinde bahsedilen adı geçen UNESCO beyannamesinde böyle bir belge bulunmuyor.
UNESCO’YA AİT BELGE YOK
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreterliği üyesi ve hayvan aktivisti Georges Heuses, 1948’de BM tarafından kabul edilen Uluslararası İnsan Hakları Bildirgesi’nden esinlenerek “Hayvan Hakları Evrensel Beyannamesi” hazırladı. Heuses daha sonra, 15 Ekim 1972’de Paris’teki UNESCO binasına girip bu bildiriyi okudu. Fakat beyanname ne UNESCO ne de BM tarafından kabul görmedi. Ayrıca, UNESCO’nun ve BM’nin hayvanlarla ilgili herhangi bir resmi beyannamesi de bulunmuyor.





