13 Mayıs 2014... Türkiye'nin yüreğine kazınan, Cumhuriyet tarihinin en büyük maden faciasında 301 işçi hayatını kaybetti. Manisa'nın Soma ilçesinde yaşanan bu büyük felaketin üzerinden tam 11 yıl geçmesine rağmen, geride kalan ailelerin acısı hiç dinmedi. O gün yitip giden umutlar, hâlâ yüreklerde sızlıyor.
Facianın yıl dönümünde, Soma’daki Madenci Şehitliği’nde Valilik, Büyükşehir Belediyesi, Kaymakamlık ve Soma Belediyesi’nin iş birliğiyle bir anma töreni düzenlenecek. Her yıl olduğu gibi, bu yıl da madencilerin anıları dualarla yaşatılacak.
"EN BÜYÜK EKSİKLİĞİMİZ, EVLATLARIMIZIN YOKLUĞU"
Faciada oğlu Uğur Çolak’ı kaybeden İsmail Çolak, aynı zamanda Soma 301 Madenciler Derneği'nin başkanlığını yürütüyor. Oğlu Uğur’un geride iki küçük çocuğu ve gerçekleştiremediği büyük hayalleri kaldı:
Sadece Uğur değil, onunla birlikte 300 kader arkadaşı da vardı. Her birinin geleceğe dair umutları vardı. Çocuklarını okutmak, evlendirmek, iyi insanlar olarak yetiştirmek istiyorlardı. Ama biz sadece evlatlarımızı değil, tüm hayallerimizi de o gün kaybettik.
Dernek çatısı altında aynı acıyı paylaşan ailelerle bir arada olduklarını söyleyen Çolak, yaşadıkları duyguları şöyle ifade ediyor:
En çok da bayram günlerinde derinden hissediyoruz eksikliği. Çocuklar babasız, biz evlatsız kaldık. Mayıs ayı geldiğinde yüreğimiz yeniden kanıyor. Ben de bir madenciyim. Rabbim bir daha bu ülkeye böyle bir acı yaşatmasın.
"EŞİM 11 YILDIR HER GÜN BİZİMLE"
Madende şalter görevlisi olarak çalışan Erdoğan Köse'yi kaybeden Gülfidan Köse ise, yıllardır içindeki boşluğu tarif etmekte zorlanıyor. O gün ilkokul ve ortaokul çağındaki çocuklarıyla birlikte eşi olmadan yaşamaya başladı.
"Sanki bugün kaybetmişim gibi” diyen Köse, geçen 11 yılın her gününde eşinin eksikliğini hissettiklerini belirtiyor: "Çocuklarım büyürken hep babalarını özlediler. O özlem hiçbir zaman azalmadı."
Eşinin hayalinin çocuklarını okutmak olduğunu dile getiren Köse, bu hayalin bir kısmını gerçekleştirebilmenin buruk gururunu yaşıyor:
Oğlum Berkan üniversiteyi bitirdi, babasının en büyük dileğini yerine getirmeye çalıştık. Ama her başarıda, her kutlamada bir yanımız eksik. Bir yere gittiğimizde çocuklarım hep aynı şeyi söyler: ‘Keşke babamız da burada olsaydı.’ Bayramlarda, Babalar Günü'nde, özel anlarımızdı hep içimizde yaşıyor. Hâlâ ona ‘Seni seviyoruz’ diyememiş olmanın hüznünü taşıyorum.
O GÜN NE OLDU
Soma Kömürleri AŞ’nin işlettiği, yaklaşık 5 bin kişinin çalıştığı maden ocağında, vardiya değişimi sırasında çıkan yangınla başlayan faciada yer altı galerileri kısa sürede dumanla dolmuştu. 96 saat süren kurtarma çalışmaları sonucu 486 işçi sağ çıkarılırken, 301 madenci yaşamını yitirmişti. Tüm ülkenin yas tuttuğu olay sonrası Türkiye genelinde camilerden sela okunmuş, üç günlük yas ilan edilmişti. Hayatını kaybeden madencilerden 39’u için Soma Mezarlığı içinde özel bir Madenci Şehitliği kurulmuştu.
ADALET ARAYIŞI YILLAR SÜRDÜ
Facianın ardından başlatılan yargı süreci de yıllarca sürdü. Soma Kömür İşletmeleri AŞ'nin yöneticileri, mühendisler ve teknik personeller dahil çok sayıda kişi yargılandı. İlk aşamada 5 sanığa 15 ila 22 yıl 6 ay arasında değişen hapis cezaları verildi. Ancak süreç burada bitmedi.
Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını bozarak dosyayı yeniden ele aldı. Yenilenen yargılamada şirketin yönetim kurulu başkanı Can Gürkan 20 yıl, maden mühendisleri Adem Ormanoğlu ve Efkan Kurt ise 12 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Karar 2022’de kesinleşti.
Ayrıca olayda ihmali bulunduğu iddia edilen 28 kamu görevlisi hakkında hazırlanan iddianame 2023’te kabul edildi. Açılan davada 10 sanık beraat ederken, 18’i 5 ay ile 6 ay 7 gün arasında değişen hapis cezaları aldı.





