Suriye’deki muhalif güçler, Bashar Esad rejiminin işkence, infaz ve insanlık dışı koşullarıyla bilinen Saydnaya Hapishanesi’ni ele geçirdi. Görgü tanıkları ve yetkililer, hapishanede gizli yer altı hücrelerinde 100.000’den fazla mahkûmun tutulduğunu belirtti.
Beyaz Miğferler olarak bilinen sivil savunma grubu, hapishanedeki mahkûmları kurtarmak için uzman ekipler gönderdi. Eski gardiyanların ve askerlerin yardımıyla kapalı elektronik kapılar açılmaya çalışıldı.
Korku Dolu Bir Tarih
Saydnaya, Esad rejiminin baskıcı yönetiminin en karanlık sembollerinden biri olarak biliniyor. İnsan hakları raporlarına göre, on binlerce tutuklu açlık, işkence ve tıbbi ihmal nedeniyle hayatını kaybetti. 2022'de yapılan bir araştırma, 2011-2018 yılları arasında 30.000’den fazla kişinin hapishanede öldüğünü, sonraki yıllarda da bu sayıların artmaya devam ettiğini ortaya koydu.
Amnesty International, 2017 yılında yayımladığı raporda, Saydnaya’yı “insan mezbahası” olarak tanımladı ve toplu infazların en üst düzey yetkililer tarafından onaylandığını iddia etti.
Özgürlüğe Çıkış Anları
Sosyal medyada paylaşılan görüntülerde, mahkûmların serbest bırakılma anları yer alıyor. Bir videoda, küçük bir çocuğun karanlık bir hücreden çıkarak ışığa yürüdüğü görülüyor. Başka bir görüntüde, muhalif güçlerin kilitleri kırarak mahkûmları serbest bıraktığı anlar yer alıyor.
Hapishaneden yeni çıkan mahkûmlar arasında sokaklarda koşarak ne olduğunu soranlar vardı. Birinin “Rejimi devirdik” yanıtını aldığı an, özgürlüğün heyecanını gözler önüne serdi.
Tüm Ülkeye Yayılan Özgürlük
Saydnaya’nın kurtarılması, Suriye genelinde rejim hapishanelerine yönelik yürütülen daha geniş çaplı bir kampanyanın bir parçası. Muhalif gruplardan biri olan Hayat Tahrir eş-Şam (HTŞ), Homs Askeri Hapishanesi’nden 3.500’den fazla tutukluyu serbest bıraktığını açıkladı. Bir dönem El Kaide ile bağlantılı olan grup, şimdi Esad rejiminin kalıntılarını ortadan kaldırmak için muhalefet koalisyonuna liderlik ediyor.
Karanlık Geçmişin Yaraları
Saydnaya’dan kurtulanlardan biri olan Ömer eş-Şogri, BBC’ye verdiği röportajda, burada geçirdiği üç yıl boyunca maruz kaldığı işkenceleri anlattı.
"Acıyı, yalnızlığı ve umutsuzluğu biliyorum," diyen Şogri, “Dünya bizi unuttu ve acı çekmemize göz yumdu” ifadelerini kullandı.
Saydnaya gibi hapishaneler, sadece Suriye’de değil, komşu ülkelerde de korkunun bir sembolüydü. Esad rejimi, işkence, ölüm ve aşağılamayı bir yönetim aracı olarak kullandı.
Umudun Sembolü
Saydnaya’nın düşüşü, Suriye’nin tarihinde bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Yıllar sonra karanlıktan kurtulup ışığa çıkan mahkûmların görüntüleri, adalet ve barış umudunun güçlü bir simgesi olarak hatırlanacak.





