Gaye Yıldırım/Muhabir
Teknoloji hayatımızın her alanını kolaylaştırmaya yardımcı oluyor. Akıllı telefonlar dünyaya avuç içi boyutunda bir pencere açarak neredeyse her şeyi bir düğmeye dokunarak yapmamıza olanak tanıyor. Akıllı evler kendi başının çaresine bakıyor ve sanal toplantılar, işe gidip gelmek için harcanan zamanın geçmişte kaldığı anlamına geliyor.
Bu yüzden daha fazla boş zamanımız kalıyor. Teknoloji zamandan tasarruf etmemize yardımcı oluyor, ancak bu zamanı ne için kullanıyoruz?
Dijital cihazları günlük yaşamda nasıl kullandıklarını anlamak için yakın zamanda Avrupa çapında 300 kişiyle bir araştırma yapılıyor. Bu araştırma, insanların hayatlarındaki boş zaman dilimlerinden kaçınmak istediklerini, dolayısıyla bu zaman dilimlerini, bazıları teknoloji olmadan mümkün olmayan görevleri yerine getirerek doldurduklarını gösterdi.
Katılımcılar, ister otobüs beklerken, ister gece yatakta yatarken, boş olan zamanın artık sosyal medya akışlarında geçtiğini söylüyor. Öyle görünüyor ki insanların izlediği, hayal ettiği ve hayal kurduğu sessiz anlar artık teknoloji tabanlı görevlerle dolu. Dijital görevlerdeki büyüme kısmen teknolojinin boş zamanın ne olduğuna dair algımızı değiştirmesinden kaynaklanıyor.
Çoğu insan için artık sadece akşam yemeği yemek, televizyon izlemek ya da egzersiz yapmak yeterli değil. Bunun yerine, daha mükemmel bir yaşamın malzemelerini aramak için internette geziniyorlar.
TEKNOLOJİ HEM ZAMAN KAZANDIRIYOR HEM DE ZAMANIMIZI HARCIYOR
Teorik olarak, çevrimiçi bankacılık daha fazla zamanımız olduğu anlamına gelmeli, çünkü artık öğle tatillerinde bankaya gitmek gerekmiyor. Ancak araştırmalar durumun böyle olmadığını gösteriyor. Teknoloji daha yoğun bir yaşam biçimine katkıda bulunuyor. Kısacası teknoloji bize zaman kazandırırken aynı anda zamanımızı da alıyor.
DAHA FAZLA İŞ YARATIYOR
Dijital teknolojiler hayatın temposunu hızlandırıyor. Önceden sesli mesajlara ve e-postalara yanıt beklemek ya da yanıtlamak yerine toplantı gerçekleştirmek için seyahat etmek zorundaydık. Ancak şimdi bunun yerine, artık arka arkaya çevrimiçi toplantılar yapıyoruz, bazen arada tuvalete gitmeye bile yetecek kadar zaman olmuyor. Ve e-posta, iletişimde katlanarak artan bir büyüme yaratıyor; bu da, hepsini okumak ve yanıtlamak için daha fazla çalışma anlamına gelir. Kötü tasarlanmış teknoloji, yarattığı verimsizlik nedeniyle bizi daha fazla iş yapmaya da zorlayabilir.
TEKNOLOJİNİN HARCADIĞI ZAMANI NASIL GERİ KAZANIRIZ?
Zamanı giderek daha fazla görevle doldurma alışkanlığından kurtulmak için, öncelikle bazen çok az şey yapmanın veya hiçbir şey yapmamanın sorun olmadığını kabul etmeliyiz.
Çalışanlar ve işverenler, çalışma saatleri dışında iletişime geçilme zorunluluğunun olmadığını anlamalı. Aynı zamanda dijital çalışmayı eve götürmeyi reddetme hakkına da sahip olunmalı.
