“Ter damlası” ifadesi kulağa şiirsel gelse de, bilimsel olarak doğru bir tanım olmayabilir. Arizona Eyalet Üniversitesi’nde yapılan yeni bir araştırma, terin cilt yüzeyine minik damlacıklar şeklinde değil, neredeyse düz ve sığ bir tabaka halinde yayıldığını ortaya koydu.
Araştırmacılar, özel bir kızılötesi termografi tekniği kullanarak tekil ter gözeneklerinden çıkan teri mikroskobik düzeyde inceledi. Bulgulara göre ter, gözeneklerde birikip dolduktan sonra taşarak cilt yüzeyinde 0.1 milimetreden daha ince bir film oluşturuyor.
Mühendis Cibin Jose liderliğindeki ekip, bu süreci ısı kontrollü elektrikli battaniyeye sarılı altı sağlıklı katılımcının alnında gözlemledi. Katılımcılar ısıtıldığında ter gözeneklerinde biriken ter yavaş yavaş taşarak diğer gözeneklerden gelen terle birleşti. Bu birleşim, mikroskobik düzeyde ince bir sıvı filmi meydana getirdi.
İlginç bir şekilde, ikinci terleme döngüsünde (ilk terlemeden sonra ciltte kalan tuz kalıntılarıyla birlikte), ter daha hızlı ve geniş bir şekilde yayılmaya başladı. Tuz, terin çevreye daha hızlı yayılmasına yardımcı olan bir "fitil etkisi" yarattı.
Araştırma, terlemenin sadece fizyolojik değil, aynı zamanda mikro düzeyde karmaşık bir dinamik taşıdığını gösteriyor. Bu keşif, terlemeyi baz alan sensörlerin geliştirilmesi, akıllı tekstil tasarımları ve bazı tıbbi teşhisler için yeni kapılar aralayabilir.
