Tiyatro, seslendirme ve yönetmenlik alanında yarım asrı aşkın emeğiyle iz bırakan Naşit Özcan, geçirdiği beyin kanamasının ardından tedavi gördüğü hastanede 68 yaşında hayata veda etti. Sanatçı, 27 Şubat’ta yaşadığı sağlık sorunu sonrası yoğun bakıma alınmış, o günden bu yana yaşam savaşı veriyordu.
SANATLA YOĞRULMUŞ BİR ÖMÜR
Tiyatroya küçük yaşlarda adım atan Özcan, sanat dolu bir ailede yetişti. Komik-i Şehir Naşit Bey’in torunu, tiyatrocu Selim Naşit’in oğlu ve Adile Naşit’in yeğeni olan Özcan, sahneyle ilk kez 1971’de Gönül Ülkü-Gazanfer Özcan Tiyatrosu’nda tanıştı.
1977 yılında profesyonel tiyatro yaşamına başlayan Özcan, Akbank Çocuk Tiyatrosu’nda sahne aldı. Oyunculuk eğitimini Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’nda aldığı kurslarla geliştirdi ve 1988’de İstanbul Şehir Tiyatroları kadrosuna katıldı.

SAHNEYE ADANMIŞ BİR HAYAT
Naşit Özcan, tiyatroda canlandırdığı Vicdani (Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım) ve Memur (Kadın ile Memur) karakterleriyle Afife Jale Ödülleri'ne aday gösterildi.
BÜYÜK BİR BOŞLUK...
Yalnızca sahnedeki başarılarıyla değil, alçakgönüllülüğü ve sahne arkasındaki emekleriyle de tiyatro camiasında iz bırakan Necip Naşit Özcan’ın kaybı, Türk tiyatrosunda büyük bir boşluk yarattı.




