Geçtiğimiz hafta Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek yaptığı açıklama ile teknik çalışmaların başarıyla tamamlandığına vurgu yaparak “FATF, ülkemizin kara para aklama ve terörizmin finansmanı ile mücadele sisteminin daha da güçlendirilmesi için oluşturulan Eylem Planı’nın tüm maddelerini tamamladığı kararına varmıştır.” ifadelerini kullanmıştı.

Böylece ülkemizin gri listeden çıkış sürecinde son aşamaya geldiği vurgulanmıştır.

Haziran ayında yapılacak yerinde denetim ile gri listeden çıkma sürecinin tamamlanmış olacağını Mehmet Şimşek özellikle belirtmiştir.

Daha önce FATF’ın belirlediği yedi temel eksiklikten beş tanesinin giderildiği, kalan iki tanesinin giderilmesi için hummalı bir çalışma başlatıldığı bilinmektedir.

Eksik olduğumuz iki temel konu olan terörizmin finansmanı ve aklama suçları son derece önemli olup bunların bir an önce çözülmesi; ardından da gri listeden çıkacak olmamız ülkemizin uluslararası arenadaki güvenirliliğini artıran bir etmen olarak karşımızda durmaktadır.

Buradan hızlı bir şekilde çıkmalıyız ki ülkemize gelecek olan yabancı sermayenin sayısında ve hacminde bir artış olsun.

Şayet buradan çıkamazsak her zaman ihtiyacımız olan, hatta son zamanlarda ihtiyacımızın biraz daha arttığı yabancı sermayenin ülkemize gelişi noktasında çok ciddi sorunlar yaşamaya devam edeceğiz.

Gri listede yer almak oldukça kötü ve olumsuz bir durum ki sanki anında kara listeye alınacak gibi bir bakış açısıyla dünya devletlerinin değerlendirdiği bir konumda bulunuyorsunuz; bu da ülke olarak sizi son derece kötü etkilemektedir.

Bunun yanında Mehmet Şimşek’in belirttiği gibi “sermaye akışının gayrisafi hasılanın belli bir oranı kadar azalması, sendikasyon kredilerinde maliyet artışı” konularında ciddi sorunlarla karşılaşmamıza sebebiyet vermektedir.

Burada listeden çıkabilmek için toplumda bulunan herkesin taşın altına değil elini, vücudunu koyması ülkemiz için bir seferberlik kadar önemli bir husustur.

Eğer herkes bu konuyla ilgili üzerine düşeni zaman geçirmeden yerine getirir ve listeden çıkış gerçekleşirse ülkemize sermaye akışı hareketlenecek ve ekonomik toparlanmada alınacak hız daha da artacaktır.

Bundan önce yapılan yanlışlar yüzünden maalesef gri listeye giren ülkemiz için listeden çıkışı sağlayacak her türlü yaklaşımın herkes tarafından ön koşulsuz desteklenmesi geleceğimiz adına hayati bir zorunluluktur.

Zorunluluğun her zamankinden daha ağır olduğunu bilerek hareket etmemiz alınacak sonucun hızını etkileyeceği için ona göre bir planlama yapılarak yol alınmalıdır.

Bu anlamda önümüzdeki üç veya dört aylık periyot oldukça mühimdir ve olayın ehemmiyetinin topluma ve yetkili organlara aktarılması noktasında ivedi davranılmalıdır.

Eğer bahsettiğimiz şekilde bir psikoloji ile konuya yaklaşılırsa listeden çıkışımız çok hızlı olur; sonuçta da ciddi anlamda bir rahatlama sağlayarak geleceğe daha güvenli bir şekilde bakabiliriz.

Ülkemiz tüm paydaşlarıyla bunu başarabilecek güce sahiptir; yeter ki yönetim noktasında doğru zamanlama ile doğru işler yapalım.

Bazı çekinceleri bir kenara bırakarak akılla, bilimle ve ilimle hareket edelim.

Doğru zamanda yapılan doğru işlerle doğru sonuçlar alındığını aklımızdan asla çıkarmayalım.