Nedim Şener'den Lütfü Türkkan'a veryansın. Hürriyet yazarı Nedim Şener şehit ailesine küfür eden İYİ Parti milletvekili Lütfü Türkkan'ı yerden yere vurarak eleştirdi. Şener, amatör ligde oynayan futbol ahlakı yoksunu bir futbolcunun saha içinde nasıl hakemi aldattığı örneğini vererek Türkkan'a yüklendi. Şener yazısındaki İYİ, kötü ve çirkin başlığını da neden kullandığını açıkladı...
Bir maçta, rakip kaleye yakın mesafede karşı takımın savunma oyuncusunun ayağındaki topu alırken beraber yere düştüler.
Nihat sinirlenmiş, yumruğunu yere vurmuş, hırsla ilk ayağa kalkan o olmuştu. Ama yüzünde kızgınlık yoktu, üstüne üstlük kendisini düşüren oyuncuya sağ elini uzatıp yerden kaldırarak centilmenliğini de göstermişti!
Nihat, rakip oyuncuyu yerden kaldırırken tuttuğu elini bırakmadığı gibi sol kolunu da sıkıca boynuna dolamıştı. Hakemi ve seyircileri şaşırtan bir şekilde samimi davranıyordu.
Nihat, bir yandan yüzündeki gülümsemeyi koruyor diğer yandan boynuna sarıldığı rakip oyuncunun kulağına ana avrat küfrediyordu.
İyi-kötü-çirkin
Bunu küfredilen rakip oyuncu dışında duyan yoktu. Küfür işiten oyuncu, iğne batırılmışçasına bir anda Nihat’tan kurtulup onu itti. Nihat yere düştü ve küfür yiyen rakip oyuncu haklı olmasına rağmen sarı kartı gördü.
Nihat, antrenör ve takım arkadaşlarının olduğu yedek kulübesine bakıp pis pis sırıtıyordu. Hocası ve arkadaşları da onu alkışlıyordu.
Nihat’ın yetenekli bir forvet oyuncusu ama ahlaksız biri olduğunu biliyorlardı. Onlar için de önemli olan ahlak değil, maçı kazanmaktı.
HA NİHAT HA LÜTFÜ
Lütfü Türkkan’ın, şehit ağabeyi Tahir Gümren’in boynuna sarılması, sanki onu yatıştırmak istercesine, samimi bir şekilde kolunu boynuna dolaması ve “Benim kardeşimin bütün vücudu parçalandı. Günlerce ayaklarını aradık. Ama HDP’yi, Selo’yu savunan bir kadın bu.” deyince kulağına eğilip “Senin bacını...” demesi bana bu olayı hatırlattı.

Kurulduğu günden beri, “ İYİ Parti” adını kullanan İP’in Milletvekili Türkkan’ın bir şehit yakınına, “Senin bacını...” diye küfretmesi, onu cezalandırmayan partisi ile onu savunan yandaş ve partilileri tarif edecek en bilinen başlık: İYİ-KÖTÜ-ÇİRKİN...
Hatırladığınıza eminim, başlık, Clint Eastwood’un başrolünü oynadığı 1966 yapımı bir kovboy filminden alınma. Ama içine düştükleri durumu anlatmak için yararlı.
Çünkü, bizzat yaşadığım oyları da birleştirince; “İyi” olan sadece bu partinin ismini, “Kötü” hakareti, küfrü yöntem olarak kullanan şahsiyetlerini, “Çirkin” ise bir şehit yakınına küfredecek kadar çürümüş sözlerini ve yüzlerini tarif ediyor.
İP’Lİ AHLAKSIZ VEKİL ÖZTÜRK’ÜN FEZLEKESİ TBMM’DE
ANLATACAĞIM bir başka olay ise İP’li Lütfü Türkkan’ın şehit yakını Tahir Gümren’e küfretmesinin, “münferit” bir olay olmadığını, İP’in Denizli Milletvekili Yasin Öztürk’ün sosyal medya üzerinden bana ettiği küfür nasıl bir “kötülük” ve “çirkinlik” içinde yaşadıklarını göstermesi bakımından önemli.

Yasin Öztürk’ün hesap vermesi için de fezlekesi TBMM’de olan dokunulmazlığının kaldırılmasını bekliyorum.
Bırakın bir siyasetçi olarak, bir kadın, bir anne, bir eş olarak acaba Meral Akşener, parti milletvekillerinin, teşkilat üyelerinin, sosyal medyadaki partililerinin nasıl küfürler ettiğini, hakaretler yağdırdığını, İP’nin sosyal medyadaki linç gruplarından haberdar mı? Değilse de saygın bir hukukçu olan Genel Sekreter Uğur Poyraz’dan gerekli bilgiyi alabilir.
NEDİM ŞENER / HÜRRİYET





